İdarecilik şefkat ister

Sürekli olarak  birilerini iyi ya da kötü yönde eleştirmek  gazetecilikle bağdaşmaz. Bahse konu olan kişiler eğer duyarsız kalmakta ısrar ederse duyarlı hale getirinceye kadar konuyu işlemek lazım. Görevimiz bildiklerimizi yazıya dökmek suretiyle muhatabını ikaz ve toplumu bilgilendirmektir.
Bunu yaparken kırıp dökmemeye azami gayret gösteririz. Ta ki muhatapta bir art niyet görene kadar. Uyarı insanoğlunu geliştirir olgunlaştırır, hatasını anlamaya ve düzeltmeye yardımcı olur. Tabi ki iyi niyetle anlamaya çalışanları…
 Dinimiz de nasihate ve öğüte çok önem verir. Yüce Peygamberimiz “din nasihattir” buyurmuşlardır. Bizler birbirimizi uyarmakla yükümlüyüz. Bu birbirimize olan merhametin gereğidir. Bugün Sayın Başbakanın Davos"ta sergilediği tavrın temelinde de mazlumlara duyduğu merhamet vardır. Hani konuşmalarında vurguluyor ya “garip gureba” diye. İşte tüm dünyanın gözleri önünde sergilediği öfke bu garip gurebaya gösterdiği merhametin eseridir. Zulme olan isyanın nefretin göstergesidir. Evet  dünyanın her neresinde bir haksızlık ve zulüm varsa ona karşı duruş sergilemek her vicdan sahibin görevidir.
Peki böyle bir haksızlık bizim ülkemizde ve insanımıza karşı işlenirse buna sessiz kalmak doğru olur mu? Elbette olmaz. Lütfen olaya bakınız;  Gazi Devlet Hastanesi"nde garip ve hasta bir insan böyle bir haksızlık sonucu işinden oldu.Hastaydı bu durum onun kriz geçirmesine yol açtı ve bir başka hastane de anjio oldu. Bu durumu başta  Kanal S olmak üzere bizler de gündeme getirip düzeltilmesini arzu ettik. Hatayı yapanlar düzeltmek bir yana duymazlıktan geldiler, hata olduğunu bile kabul etmediler,  çünkü bu kurumda haksızlık  sadece bu değil saymakla bitmez... Yıllardır çalışıp izin kullanamayan insanlar, görevi gereği alt kademede olup inim inim inletilen, insan yerine konulmayıp aşağılanan elemanlar var. 
İzin konusunu sayın Başhekime bizzat ben ilettim. Aldığım cevap “bu insanlar işe girerken şartnamede izin hakları yazılmadığı için izin kullanma şansları yoktur”.  Allah Allah peki bu şartnamede lavabo ve benzer ihtiyaçlar yazılmış mı? Şayet yazılmamışsa bu haktan mahrum mu kalacaklar? Yani tuvalete de mi gidemeyecekler? Yasayla verilen haklar şartnameyle geriye nasıl alınıyor?
Sayın Başhekim, idareci sorun çözücüdür, her şey her yerde yazmaz, ezberi bozmanız lazım, skolastik kafayla bu iş yürümez, bu şekil idarecilik olmaz. Böyle devam ederseniz hem pek çok insanın ahını alırsınız hem de kendinize zarar vermiş olursunuz.
Şayet birileri gidip bir yerlerden medet umarlarsa hemen hastanede oluşturulan dedikodu heyeti iş başına geçiyor. Tehditvari  tavırlarla insanlar sindiriliyor. Bizler merak ediyoruz Sayın Başbakanın garip gurebalar sözü bu hastaneye ulaşmıyor mu? Burası Devletin bir kurumu değil mi? Bu kurumda sevgi şefkat ve merhamet kuralları geçmiyor mu?
Anlaşılan ve  görünen o ki;  Samsun Gazi Devlet Hastanesi yani eski S.S.K hastanesin de yönetim kadrosu yönetilmeye muhtaç durumda. Böyle bir idarecilik anlayışı olmaz. Başhekim Ahmet İSMAİLOĞLU" na bu görev ağır geldi. Bizden uyarması…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR