Deplasmanda hiç galibiyet alamayan Adana Demirspor ile sahasındaki maçlara göre puan sıralaması değerlendirildiğinde ligde 5. Sırada olan takımımız açısından önemli bir iç saha maçı idi. Maçın sonucuna göre iki takım içinde puan sıralamasındaki yeri çok etkileyebilecek bir maçtı.
Bu hafta Samsun’da meteorolojiden bol rüzgar, fırtına mesajları, AFAD’dan son deprem raporları ile doğal afetlerle ilgilenirken, Türkiye Futbol Federasyonunda da artçı depremlerle federasyon başkanlık koltuğunun sallanmaya devam ettiğine dair haberleri takip etmekten yorulduk.

Samsunspor taraftar gruplarının da bu maça özel “Provokatif paylaşımlar yapan ve tahrik unsuru içeriklerle gerginlik ortamı hazırlayanlara asla müsaade etmeyelim.” Açıklamaları ile önümüzdeki iç saha maçında oynanacak Trabzonspor maçı için ceza alınmaması adına önlemler almaya çalıştılar.
Bu kadar yoğunluk ve yorgunluktan sonra maça gidip tüm haftanın stresini atmak üzerimize farz oldu diyerek maça doğru yola çıktık. Stadyuma girer girmez ilk dikkatimi tabelada yapılan güncellemeler dikkatimi çekti. Takım kadroları yazılı olarak yansıtıldı. Renk pikselleri de artırılmış gibi geldi. Bu güncellemeleri sezon biterken yapmakta Karadeniz’e özgü bir durum olduğu için anlayışla karşıladım.

Yine seyirci açısından satılan bilet sayısı ile stadyumdaki seyirci sayısı azımsanmayacak kadar fark vardı. Bilet satılmış ama biletli 4-5 bin kişi bence maça gelmedi. Başkan Yüksel YILDIRIM’ da takımı izlemeye gelmişti. Oyuna iki takımda iyi başladı. Ve güzel bir maç olacağı havası yavaş yavaş sezinlenirken çok önemli pozisyonlardan yararlanamadık. Rakibimize oyuncumuz Van Dronkelen’in yaptığı asistle ilk yarıyı 1-0 yenik kapatacağımızı düşünürken, ilk yarının son saniyelerinde ikinci golün olmasına kalecimiz Okan izin vermedi.

İkinci yarıya da istekli, arzulu maçtan puan alma kararlılığı olan bir oyunla başladık. Her sonradan oyuna girdiğinde trübinleri ve takımı hareketlendiren Fofana’da oyuna dahil olduktan sonra gerçekten aksiyonu bol, heyecan zirvede bir maç seyrettik. Öyle ki çekirdek yemeğe bile fırsatımız olmadı. Maçın sadece uzatma bölümü olan son yedi dakikasını seyretseniz bir futbol müsabakasında neler yaşanır, yedi dakikada anlarsınız.

Maçın uzatma bölümleri gerçekten müthişti. Fofana her zamanki gibi kendi stiline uygun topu taşıdı ve ceza alanı içine attı. Adeta elini kolunu bağladı pozisyonun devamını bizler gibi doya doya seyretti. Top havalarda asistlerle süzülürken en son Dimata uçarak, gözünü karartarak top ve rakibe kafayı öyle uzattı ki anlatılmaz yaşanır. Kanım aksada bu topa dokunacam uçuş ve vuruşu ile 90+2 de golü atarak stadyum yıktı. Sahanın içinde bir tek sokak lezzetleri satanlar yoktu. Oh neyse bir puanı kurtardık diye maçın son anları zaten bir şey olmaz diye bekleyenler, ya da trafiğe takılmayalım erken çıkalım diyenler yine hata yaptılar. Uzatmanın son 5 dakikasında yüzde yüz iki golü kaçırdık. Hakem efendi ve VAR’da iskemle’de oturan beyefendi %200 penaltı olan Dimata’ya ceza sahası içinde dirsekle yapılan faulü görmek istemediler.

Dedim ya son yedi dakika da yaşananlar uzun süre hafızalardan silinmeyecek kadar atraksiyon dolu idi. Bu takımın düşmeyeceğini en kötü durumda iken bile söyleyen ve yazanlardanım. Şimdi de şunu diyorum en büyük transfer GISDOL başkan işi bitir.