O yaz hiç beklemediğim kadar güzel geçmişti nerden bilebilirdim ki karşıma güzel bir anı çıkacağını, Ankara TRT de müzisyen olarak çalışan amcam TRT de yayınlanan yörelerimiz türkülerimiz adlı program ı bizim köye çekim yapmaya davet etmiş sanatçılarla beraber ekip gelmişti. Program sunucusu Atilla içli idi konuk sanatçılarda vardı bize geldiler tanıştık bizim köyde kurban bayramı programı çekimini yaptılar ben on yedi yaşındaydım. 

Ne güzel vakit geçirmiştik tesislere gitmiş alabalıkların amcamın zurna çaldığı sese nasılda kıvrak hareketlerle adeta dans edişlerini izlemiştim, meğerse amcam oradakilerle idda ya girmiş ben bu balıkları zurnamın sesiyle oynatırım demişti ve gerçekten de oynatmıştı peki bu nasıl olmuştu herkes şaşkınlık içerisindeydi amcama sırrını söylemesi konusunda ısrar ettiklerinde amcam bir avuç balık yemini alıp zurnanın içine doldurduğu nu çalarken göle düşen yemleri yemek için hareket eden balıkların adeta dans ettiğini anlattı hepimiz şaşkınlık içerisinde amcamı dinliyor zekasına hayranlıkla bakıyorduk. 

Çekimler bitip ekip gittiğinde aile başbaşa kalmıştık yengemler Balıkesir de yazlıktaydılar amcam annemle babama beni tatile götürmek istediğini söylüyordu babam ve annem katiyen karşı çıkıyordu yaz dönemi olduğu için köyde işler vardı ve ben onların en iyi işçisiydim. Amcamın ikna turları sonuç vermiş amcamla Balıkesir e doğru yola çıkmıştık önce Ankara ya uğramız oradan yazlığa geçmiştik , ilk defa il dışına çıkmanın yeni  yerler görmenin heyecanını yaşıyor her gördüğüm yere bir daha bakıyor adeta hafızama kazıyordum. 

Tv ekranları dışında ilk defa deniz görmüştüm uçsuz bucaksız gözüm almayacak kadar mesafeli masmavi . Yazlıkta denize girmiştik ben tarif edilemez anlar yaşıyordum her şeyin ilki bambaşka oluyormuş , yazlığa ayrılan süre boyunca her gün denize gitmiş akşamları sahilde yürümüştük köyde çalıştığımın yorgunluğunu atmıştım bile çoktan. 

Dönüş vakti gelmişti birazda Ankara da kalacak daha sonra Artvin e köye dönecektim amcam mümkün olduğunca gezdiriyor luna parka götürüyordu çarpışan arabalara biniyor birbirimize çarpıyorduk tarif edilemez bir duyguydu sanki on için bana. Söyle dedi amcam başka ne istersin ben deli gibi Anıt kabir e gitmek istiyordum nihayet sıra gelmiş önce Atatürk orman çiftliğinde piknik yapıp sonra Anıt kabir e varmıştık aslanlı yolu geçerken ben ağlamaya başlamıştım bile amcam böyle yaparsan döneriz dedi bende hiç insan sevdiğine kavuşuyor diye duygulanmaz mı dedim amcam anlayışla karşılayıp beni sakinleştirmeye çalışıyordu , Anıt kabir i geziyor her santimine dokunuyordum ruhumda ruhunun izi kalıyordu sanki Atamın. 

Mozele sinin önüne vardığımızda gözyaşlarım adeta pınar olmuştu duygu seli yaşıyordum fazlasıyla hüzünlenmiş erken yaşta göçmüş olmasının yasını tutuyordum bir el dokundu koluma birden irkildim askerin sesiyle fazla yaklaşmayın dedi mozele ye tamam deyip uzaklaştık oradan çok etkilenmiş tüylerim diken diken olmuştu  hüzün yerini sevince bırakıyor içimi gurur kaplıyordu , bizlere emanet ettiği Ülke de yaşamanın gururuydu bu , sen ne yüce bir insansın dedim içimden bizlere bu cennet vatanı emanet ettin , saygı minnet ve rahmetle anıyorum yattığın yer nurla dolsun.