Şevki Yıldırım

Şevki Yıldırım

Protokol gözden geçirilmeli!

SAMGAZ ile PTT Samsun Başmüdürlüğü arasında doğal gaz faturalarının tahsilatı protokolü imzalandı.

SAMGAZ tarafından doğal gaz faturalarının tahsilat noktalarının arttırılması ve abonelerin ödemelerini rahatlıkla yapabilmeleri amacıyla PTT şubelerinin tahsilat yapması hususunda PTT Samsun Başmüdürlüğü ile görüşmelerin sonuç verdiğini öğrendiğimde en çok sevinenlerin başında geliyordum. Görüşmeler ile ilgili bilgi veren Murat Albayrak "Görüşmeler Başmüdür Zekai Özkan'ın özverili çabaları ile kısa sürede sonuçlandı. PTT Samsun Başmüdürlüğü ile birlikte imzaladığımız protokolü PTT Genel Müdürlüğü'ne ulaştırılmak üzere teslim ettik" demişti. Murat Albayrak'ı çok sever, çok beğenir ve çok takdir ederim. İşinin ehli olmasının ötesinde çok güzel bir insandır.

Tüm ödemelerini PTT'de yapan bir vatandaş olarak SAMGAZ-PTT işbirliği elbetteki en çok beni memnun etmişti. Bu memnuniyetimi de dostlarımla paylaştım. Dün bir arkadaşım doğalgaz parasını yatıracağını söyledi. "PTT'ye yatırsana" dedim. PTT şubesi de yakındı. Birlikte gittik. PTT deki görevli uyardı "Biz 1 lira fark alıyoruz" diye. Arkadaş bankalarda böyle bir uygulamanın olmadığını söyledi. PTT görevlisi gayet nazik biçimde "Karar sizin yatırmak istiyor musunuz?" diye sorusunu tekrarladı. Arkadaşımız. "Bu kez yatıralım da bir daha PTT'ye yatırmayız" dedi, haklı olarak. İnsanlara en ekonomik ısınma önerileri yapılırken ödeme sırasında 1 lira fark ödemek hiç de hoş olmadı. 1 liranın her fatura için aynı olması (40 lira için de, 400 lira için de), 1 liraların doğalgaz tüketicisi için 2 ekmek parası, 3 simit anlamına geldiğini söylemek gerekir sanıyorum. Çocuk okutan çok sayıda ailenin 1 lirayı harçlık olarak verdiğini de unutmamak lazım. Ne dersiniz Sayın müdürlerim? "Ben o zaman gider banka kuyruklarında bekler faturamı yatırırım" diyor vatandaş. Seçenek vatandaşın mı diyorsunuz, PTTBank'ın da komisyondan vazgeçmesi mi gerekir?

Günün Fotoğrafı

ÖZLEM

Yaz sıcağında, karı özlerken,
Kış gelmiş de geçmiş bile,
Alaca soğuklar, varsın gitsin,
Tekrar dönüp, gelmeyecek mi?

GÜZEL SÖZ

'Çölü güzel yapan, bir yerlerde su kuyusu saklıyor olmasıdır.'
A. S. Exupery 

KARINCA İLE AĞUSTOS BÖCEĞİ

Çin versiyonu

Karınca bütün yaz çalışır evini, yiyeceklerini hazır eder.
Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur
patlasın çal oynasın yazı geçirir.Ve kış gelir...
Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı geçirirken,
ağustos böceği açlık ve soğuktan iki gün sonra ölür.

Fransa versiyonu

Karınca bütün yaz çalışır evini, yiyeceklerini hazır eder.
Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder,
Vur patlasın çal oynasın yazı geçirir..
Ve kış gelir...

Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde sıcacık kışı geçirmeye
hazırlanırken kapı çalar.Bakar elinde bavulu ağustos böceği;

- N'aber aptal komşum?, Ben kışı geçirmek için Karaib Adaları'na
gidiyorum da, bir isteğin var mı sorayım dedim. Hadi bana eyvallah.
(Teşekkürler Mustafa Karakuzey)

Murat Bayzat'ın Objektifi

KAZANANLA KAYBEDEN

* Kazanan her zaman çözümün bir parçasıdır, Kaybeden her zaman sorunun bir parçasıdır.
* Kazananın her zaman bir programı vardır, Kaybedenin her zaman bir özürü vardır.
* Kazanan "Bu işi senin için yaparım" der, Kaybeden "Benim işim değil ki" der.
* Kazanan her soruna bir çözüm bulur, Kaybeden her çözüme bir sorun bulur.
* Kazanan "Çok zor ama mümkün" der, Kaybeden "Mümkün ama çok zor" der.
* Kazanan konuşmak yerine yapar, Kaybeden yapmak yerine konuşur.
* Kazanan ağlamak yerine çalışır, Kaybeden çalışmak yerine ağlar.
* Kazanan beynini çalıştırır, Kaybeden çenesini .....

VARSA..

Tarlan varsa; İçinde ol.
Teknen varsa; Kıçında ol.
 İşin varsa; Başında ol
 Eşin varsa; Yanında ol
(Teşekkürler Haldun Baş)

KAÇAMAYACAĞIZ DESENE!!

2 akıl hastası, planlar yapmaya başlamışlar kaçmak için hastaneden.
Biri ötekine:
- Bak, diyormuş; eğer kapı yüksekse altından kaçarız; alçaksa, üstünden atlarız.
Öteki:
- Ah, demiş; o zaman kaçamayacağız...
- Neden?
- Kapı yok çünkü, anasını satayım...

İNCE BİR HESAP!!

Üç yıl hizmeti olan bir işçi, patrondan izin istediğinde, aldığı yanıtı birlikte okuyalım.
- Demek bugün izin istiyorsun. Gel bir hesap yapalım. Yılda 365 gün var. Bir yılda 52 hafta olduğuna ve sen her hafta 2 gün izinli olduğuna göre, geriye 261 gün kalıyor. Her gün 16 saati işyeri dışında geçirdiğine göre ki, bu yılda 170 gün ediyor. Geriye 91 gün kalıyor. Her gün 30 dakika çay, kahve molasına yıllık 23 gün tekabül ediyor. Böylece kaldı 68 gün. Yine her gün 1 saat yemek molası ile geçiyor. Bu da bir yıl içinde 44 gün eder. Geriye çalışacağın sadece 24 gün kalıyor. Zaten her yıl 4 gün hastalık nedeniyle işe gelmiyorsun. Kaldı 20 gün. Yılda 5 gün de resmi tatiller nedeniyle gitti kaldı sadece 15 gün. Her sene 14 gün yıllık izin kullandığına göre geriye sadece 1 gün kalıyor ve eğer ben seni o 1 gün de izinli gönderirsem; Allah beni cezalandırır!..

CENNETİN MEYVESİ

Şimdi incir zamanı... Sağlık dostu olan bu lezzetli meyveyi ister taze taze yiyin ister kuru ama mutlaka tüketin... Kanserden tatlı tatlı korunun. Şu sıralar tezgahlarda boy gösteren incirin dünyadaki en büyük üreticisi olduğumuzu biliyor muydunuz? Evet, incirleri tüm dünyaya biz ulaştırıyoruz... İncir A, C ve B vitaminlerinin yanında sodyum, potasyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve demir açısından çok zengin. 'Cennetin meyvesi' olarak bilinen incirin kurusunda ise bol miktarda omega-3 ve omega-6 yağ asitleri ile protein var... Unutmayın sakın! İçerdiği yüksek lif oranı sayesinde sindirimi hızlandırır. Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Vücuda enerji verir. Bedensel ve zihinsel yorgunluğu giderir. Unutkanlığa iyi gelir. Öksürük, boğaz ağrısı, nezle ve bronşite faydalıdır. Özellikle kuru incir balgam söktürür.Kandaki kolesterol oranını düşürerek kalp ve damar hastalıklarına karşı vücudu korur. Kansere karşı da koruyucudur. Basura iyi gelir. Bakteri ve virüslerin çoğalmasını önleyerek hastalıklara karşı vücudun direnci arttırır. İncir ağacının dallarından akan beyaz sütten de yararlanılır. Dallarından akan sütü nasır ve siğillere sürülürse iyi gelir.

 

KALEM SİZDE

gazeciler; hayatı bir gün önceden takip etmezlerse herşeye geç kalmışlar demektir...
(Teşekkürler Mehtap Bicil)
****

'' Otunu, suyunu bilmediğin gönüllerde koyun gütme..
Yoksa kaçıracağın keçilere çobanlık yapamazsın.. ''
(Teşekkürler Aksoy Münür)

GÜNÜN KADINI

"Samsun'da 3 üniversite bitiren, asıl mesleği eczacılık olan Gönül Berker, 30 yıl önce kazandığı ve devamsızlıktan kaldığı OMÜ Tıp Fakültesi'ne aftan yararlanarak yeniden girip, 61 yaşında okuyamaya başladı." Haber bu şekilde devam ediyor.
Gönül Berker 1950 doğumlu. 1971 yılında Ankara Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ni bitirdi. Berker, Samsun'a yerleşti. Tıp fakültesini kazanıp kazanamayacağı konusunda babasıyla iddiaya giren Berker, 1979 yılında girdiği sınavı kazanarak OMÜ Tıp Fakültesi'ni kazandı. Okumak için kayıt yaptıran Gönül Berker, evli ve bebeğinin olması nedeniyle, o dönemde OMÜ Tıp Fakültesi bir ve ikinci sınıfının Ankara Beytepe'de bulunan OMÜ Tıp Fakültesi Ankara Bölümü'nde okunması nedeniyle Samsun'dan gidemedi. Devamsızlıktan kalan Berker, bu sürede 1996 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi, 2001 yılında OMÜ Optisyenlik Meslek Yüksekokulu'nu da bitirdi. Aftan yararlandı.30 yıl önce kaydını yaptırdığı OMÜ Tıp Fakültesi'ne yeniden kayıt olmaya karar verdi. Eski Samsun Eczacılar Odası Başkan olan ve şuanda eczane işleten 2 çocuk, 1 torun sahibi Berker, üniversite yönetime başvurdu. Üniversite yönetimi Berker'in tıp fakültesi birinci sınıftan öğrenimine devam edebileceğine karar vermesinin ardından 2011-2012 eğitim-öğretim yılında binlerce gencin üniversite hayalinde olan tıp fakültesinde öğrenime başladı. Berker, "Başvurumu yaptım, üniversite yönetimi beni kabul etti. Öğrenci işlerine gittim 'kayıt yaptıracağım' dedim, 'öğrenci nerede' diye sordular, 'benim' dedim herkes şaşırdı. Okul başladı fakülteye gittim, beni herkes hoca zannetti, derse girdim profesör, 'buyurum hocam' dedi, 'öğrenciyim hocam' dedim, inanamadı. Çok mutluyum, sınıfta genç çocuklarla birlikte okuyorum. Eski öğrencilik yıllarım aklıma geldi." Asıl sorun bundan sonra. Devlette memurluk yaşı 65'te bitiyor. Berker 67 yaşında mezun olacak. Doktorlukta zorunlu hizmet var. Mevzuat hazretleriyle karşı kaşıya kalacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şevki Yıldırım Arşivi
SON YAZILAR