Önceki gün yapılan AK Parti Büyük Kongresi ile ilgili fikir yürütmemiştim, nedeni de çok fazla bir değişiklik beklemiyor olmamdı. Her ne kadar elli isim MKYK’ya giremediyse de girenler öyle sürpriz isimler de değiller. Kamuoyunun beklentisi çok farklıydı, kulis bilgilerine göre milletvekillerini parti yönetimine koymayacaktı, nedeni de meclis çalışmalarının aksaması olduğu yönündeydi ama ortaya çıkan liste hiç de öyle olmadı, adeta eski tas eski hamam herkes görevine devam niteliğinde oldu. Efkan Ala, zaten genel başkan vekiliydi aynen görevine devam etti. Erkan Kandemir, aynı şekilde teşkilat başkanıydı aynen görevine devam etti. Çiğdem Karaaslan, çevre ve şehircilikten sorumlu genel başkan yardımcısıydı devam ediyor. Vezir Hazretleri de hakeza aynı şekilde görevine devem ediyor. Sizin anlayacağınız elli isim değişmiş ama yürütme kurulu aynı gibi desek abartmış olmayız. Vezir Hazretlerini sevmesem de iki genel başkan yardımcısının Samsun’dan çıkması şehrimiz adına güzel bir şey, bundan sonra kimse yalandan mazeret aramasın, şehre hizmet almak için bundan daha iyisi olmaz. Bir de iki vekil de Trabzonlu değil, kimse bakın Trabzonlular üst yönetimde şehre hizmet etmiyorlar tantanasını yapamaz, bu bakımdan da iyi oldu denilebilir.

Ancak toplumun beklentisi bu yönde değildi. Daha genç ve dinamik isimlerin MKYK ve MYK’da olması beklenmekteydi. Kanaatimce MYK’nın yaş ortalaması yetmişlerdedir, benim bu MYK’dan anladığım şudur; Tayyip Bey’in kendisinden sonrası ile ilgili bir projesi yok, hatta böyle bir uğraş içerisinde olanların tamamının önünü kesmiş durumda. Liderler için bu normal bir durumdur ancak her insanın fani olduğu göz önüne alındığında mutlak surette herkes kendisinden sonraki dönemler için de hazırlıklı olmalı diye düşünmekteyim. Seçimden sonra yapılan bakanlar kurulunda bu durumu gördüğümden kongrede de farklı bir şey olmaz dedim ve kongreyle ilgili en ufak bir yorumda bulunmamaya çalıştım. Tayyip Bey’i az çok tanıyan birisi olarak kendi sağlığında kendi kurduğu partide ve bunca emek ve çileye rağmen başkalarının gelip liderlik mücadelesi vermesine asla izin vermez. Biz de farklısını beklemiyorduk zaten ancak biraz daha genç insanları o listelerde görmenin herkesin beklentisi olduğunu da unutmamak lazım.

AK Parti’nin kuruluşundan bu güne dek partiye hizmet veren isimlerden sadece Hayati Yazıcı MKYK’da var. Binali Yıldırım artık siyasetin dışında dersek abartmış olmayız. Nurettin Canikli de artık siyaset dışı kaldı diyebiliriz. AK Parti’nin kuruluşundan beri parti yönetimi ve bakanlık dâhil her türlü görevleri yapan Canikli’nin listelerde olmaması bence güzel bir şey. MYK’da dikkat çeken isimlerden bir diğeri Erkan Kandemir ismidir, Rizeli olması hasebiyle mi yoksa ekibin has adamı olması hasebiyle mi görevde kaldı onu bilemiyorum.

Gelelim bu saatten sonra yerelde ve genelde beklentilerin ne olduğuna. Genelde çok farklı bir beklenti olmaz, olan oldu zaten. Bakanlar kurulu yeni belirlendi, hükümet icraatta, ekonominin artıları eksileri var, emekliler beklenti içerisinde, işler seyrinde yürüyor. Asıl beklentiler altı ay sonra yapılacak yerel seçimlerle ilgili olacak. Büyükşehir’de ve ilçelerde adaylar kimler olacak? Millet İttifakı dağılırsa işler kolay, yok yeniden ittifak devam ederse iş sıkıntılı. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, Büyükşehir’de değişim olur mu derseniz; Mustafa Demir bir dönem daha kalmaktan yana ancak Vezir Hazretleri bunun olmaması için elinden geleni yapar, bunu yaparken de çok fazla ortalıkta gözükmeden arka planda yapmaya çalışır.

Elime AK Parti Genel Merkezi’nin anketleri geçti, anketin gerçeklik payı varsa vaziyetler çok iyi değil, zaten bunu bizler de tahmin edebiliyoruz. An itibarı ile durum bundan ibaret, önümüzdeki günler daha hareketli geçecek. Aday adayları ortalıkta dolaşmaya başladı, ilçe aday adayları ağır ağır belli olmaya başladı, Büyükşehir adayları ise henüz piyasada yoklar. Bu konuda çok arayan soran oluyor ama en zor cevap Büyükşehir konusunda neyin olabileceğidir. Daha önceki yazılarımda da dediğim gibi Mustafa Demir’in hem sağlık açısından hem de sosyal medyayı yönetme bakımından sıkıntıları var, alternatif isimler henüz piyasada yoklar. Hasan Basri Kurt, KOSBEG başkanlığından alınmış, bu iyiye mi kötüye mi alamet önümüzdeki günlerde değerlendireceğiz. Hüseyin Dündar da benim ikinci vatanım diyebileceğim Ladik’e noter olmuş, onun da ne amaçla geldiğini bilemiyorum. Önümüzdeki günlerde daha sağlıklı bilgiler vermek dileğiyle. Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.