SİZCE SUSANLAR MI MUTLU BEN Mİ?

Birçok insanın yaşadıklarımla ilgili düşüncelerini üç aşağı beş yukarı biliyorum. Bir kısmının, sana ne milletin yaptığı yanlış işlerden , sen işine baksaydın da bu işler başına gelmeseydi diye düşündüğünü çok iyi biliyorum.Bu arkadaşlarımız, kendi dünya görüşlerine göre haklı da olabilirler.Ama benim yaptığım hiçbir şeyden pişman olmadığımı,inancımın gereği ne ise onu yaptığımı bilmenizi isterim.Şehrimizde yaşayan büyük bir iş adamı yakın bir arkadaşıma demiş ki;Bu Adnan ne yapmak istiyor?Ben bir şey anlamadım,sen anladın mı?O da demiş ki “Adnan aklı başında bir insan,ne yaptığını da çok iyi bilir.Ben sana ne söylesem doğru olmaz,en iyisi sen soruyu git kendisine sor”.Bu arkadaşımıza soruyu soran iş adamının hayata ve insana bakışı şöyle;Hayat para kazanmak,makam,mevki sahibi olmak ve yiyip içip,WC ye gitmekten ibaret bir şeydir.Bizim bir arkadaşımızın deyimi argo fakat çok doğru “ İnsan ….. makinesi değildir.”Şayet atalarımız, dedelerimiz, kısacası ecdadımız bu vatanı bizlere emanet edebilmek için canlarını,mallarını,sevdiklerini feda etmişlerse biz de bu topraklarda namusumuzla,şerefimizle,onurumuzla yaşayabilmemiz için bazı fedakarlıkları yapmak zorundayız.Bazen gözümüz kafamız yarılacak,bazen hapis yatacağız,bazen de bu işleri yapabilmek için, sevdiğimiz şeylerden fedakarlık yapmak zorunda kalacağız.Ama bunu yaparken nefsimizi değil,Toplumun rahatlığını ve hakkın rızasını kazanmak için yapmalıyız.Aksi halde bunca emek heba olur,boşa gider.Yüce Kitabımızda “ Sizden öncekilerin başına gelenler sizin de başınıza gelmedikçe cennete gireceğinizi mi zannediyorsunuz”  buyrulmaktadır .Ben konuştum,yazdım ve vicdanımın rahatlığı ile buradayım,peki yaşadığım olaylara benzer olayları yaşayıp,tehditlere,şantajlara boyun eğip, sessiz kalanların dışarıda gönül rahatlığı içerisinde olduklarını sanıyor musunuz?Makam arabası kurşunlanan,makamı basılan,hatta darp edilen,eski kamu görevlisinin ifadesini almaya giden memur arkadaşların ısrarlı taleplerine ve doğruyu söylemesi yönündeki telkinlerine rağmen, sessiz kalıp, “Hayır söylemem,zira bu şehirde yaşayacağım,başıma bela alamam” demesi sizce ne kadar doğru bir harekettir?Bana göre çok yanlış bir hareket.İnsan sadece kendisini düşünmeli,biraz da toplumu,kendisinden sonra gelecek nesilleri ve ülkesini düşünmeli.Herkes, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın derse vay halimize.Şayet bu arkadaşımız yaşadığı olayla ilgili doğru dürüst ve samimi bir şekilde ifade vermiş olsa idi.Bugün benim yaşadıklarımı yaşamayarak,hem bana,hem şehrine hizmet etmiş olacaktı.Bu arkadaşımızın yapmadığını bende yapmayıp,benden sonraki insanlara bırakmaya kalkarsam,bencillik,bağnazlık ve vurdumduymazlık yapmış olurum.Bu da benim inancıma ve karakterime ters bir durumdur.Bir insan başkalarından korkarak veya canını,malını,başkalarına emanet ederek yaşayacaksa yaşamasın daha iyidir…Hoşça kalınız

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR