SAMSUNSPOR'U  YİYİP  BİTİRDİLER  BİZ İSE BEDEL  ÖDEDİK

                Zalimin  zulmu varsa mazlumun Allah'ı olduğuna  inancım tam olmasına rağmen geçmişte yaşadığım  bazı olaylara  bir türlü anlam veremiyordum. Ama  bazı evraklar elime geçtikçe  geçmişte yaşadıklarımın  ne anlama geldiğini  daha iyi anlamaya başladım. Biz  Samsunspor Kulübü için onca çile çekip milletten  yardım talep  ederken, bize en ufak yardımı olmayan insanların neden böyle davrandıklarını  da anlama imkanım oldu.

                2002 yılında İçişleri Bakanlığı  müfettişleri  gelip kulübü teftiş ediyorlar, ardından yazdıkları raporda kulübün yaklaşık  yirmi milyon lirasının  kimler tarafından nasıl kullanıldığını açıkça rapor haline getirmişler. Ve Valilik makamının bu paraları tahsil etmesi  yönünde görüş bildirerek raporu  imza altına almışlar. Kim bu müfettişler derseniz, İçişleri Bakanlığının resmi dernek denetçileri   Mehmet  Altınöz  ve  Ergün Güngör,  bu iki arkadaşımız Devletin  resmi müfettişleri . Peki  olay  nasıl ört bas edilmiş derseniz   yerel mahkeme  beraat kararı vermiş  veya ayarlanmış, ancak bilahare Samsunspor  Kulüp  Avukatları   kulübün zararının temini yönünde olaya itiraz edip Yargıtay'a müracaat etmeleri  gerekirken  etmemişler ve olay kapatılmış.

                Adili mutlak olan Yüce  Allah, Adnan Bahadır'ın başına  Samsunspor Kulübü ile ilgili bir sıkıntı verip onu  Medresei  Yusufiyyeye gönderince, bu işleri  ortaya çıkarmaya ahdedip bir gazete kurmuş, ardından ise  bu belgelerin peşine düşmüş, nihayetinde ise tüm evraklar  eline gelince durumu kamuoyu ile paylaşmaya başlamıştır. İster inanın ister inanmayın, ama bu şehirde  tarih yazdığımız bir gerçektir. Zira güçlülerin haklı, haklıların güçsüz olmaları nedeniyle suçlu ilan edildikleri bir toplumda artık hiç bir şey kapalı kapılar ardında kalmayacak, her şey tüm açıklığı ile ortaya çıkacak ve toplumumuz kimin ne yaptığını rahatlıkla görecek.

                Birileri malı götürecek, ardından mahkemler  insanların gücüne göre karar verip, olay kapatılacak ise bu ülkede yaşanmaz. Ama  Allah'a nihayetsiz şükürler olsun ki, artık bu tür olaylar  kapatılamayacak ve kimse makamına, parasına göre  yargılanmayacak. Bu güne kadar bü tür davranışlar normal görülebilirdi             ancak mevcut Hükümetin yaptığı operasyonlar sonucu bu tür insanlar teker, teker ayıklanmaya başlandı. Kimse çekinmesin, sıkıntısı olan mutlaka ve mutlaka ilgili makamlara şikayetini yapsın sonuç alacağından en ufak bir şüphesi olmasın.

                Bu şehirde bir çok operasyon olmuş, bir çok çete, mafya, yasadışı örgüt ortadan kaldırılmış ise yapılan şikayetler  ve mevcut hükümetin sağlıklı duruşu olduğu bir gerçektir. Önümüzdeki günlerde bu konuda çok kapsamlı gelişmeler olacağı kanaatindeyim, kimsenin yaptığı kimsenin yanına kar kalmayacağı   muhakkaktır. Birileri  on yıl önce kapatılmış dosyalar neden yeniden açılıyor diye rahatsız oluyorlar, ama unutmasınlar ki ta otuz yıl önce yapılan ihtilalin hesabı bugün soruluyorsa  adli yargıda yapılan yanlışların da ortaya çıkması  kaçınılmazdır.

                Bu  kadar  yüklü paraları  iç edenlerin de akıbetleri ortada. Adamlar sattıkları sporcuların paralarını kendilerine ait şirketlere aktardıkları delilleri ile birlikte ortada olmasına rağmen,  mahkeme bu olayı kapatma cihetine gitmiş ise bu olay mutlaka çözülmelidir. Bir olayın  mahkemeye intikal edip kapatılma cihetine gitmiş olması  tekrar gündeme alınmasına engel değildir. Bu dosya mutlaka yeniden derdest edilmelidir yani  canlandırılmalıdır. Zira ortada yirmi milyon dolar kayıp var, bu para bir biçimde bulunup yerine konulmalı ve ilgililerden hesap sorulmalıdır.

                Bizim  Samsunspor Kulübü adına tek kuruş para almadığımız açıkça ortada. Ancak insanları yardıma  yönlendirip, kulübe makbuz karşılığı para vermiş olmalarına rağmen hırsız ilan edildik. Adamlar  ise paraları milyon dolarlarla yemişler onlar ise beraat ettiler. Böyle  adalet kurt kuzuya reva görmez. Bu işin peşini bırakmayacağımı herkes bilmeli. Zira biz suçsuz yere onca çileyi çekmiş isek yapanlar  bedelini ödemeli.

                Sözlerime son vermeden bir konuya daha değinmek istiyorum  bizim EYYİ KOCA 'ya  benimle ilgili köşe yazılarını kimlerin yazdırdığı bir kez daha açıkça ortaya çıktı, dün kendi ağızı ile önceki gün eski bir il başkanının yanında olduğundan bahsetmiş, bu arkadaşları Allah ahirette de beraber eylesin diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla