Yerel seçimlerin üzerinden yaklaşık olarak dört ay geçti. İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş göreve başlamasının ikinci haftasında ekibini kurdu, çalışma arkadaşlarını seçti ve yoluna devam etti. Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı’nın çok fazla alternatifi olmadığından bir iki değişiklikle yoluna devam etme kararı verdi. Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci çok farklı bir yol izledi, özel kalemi ile danışmanları dışında en ufak bir değişiklik yapmadı. Dört aylık süreçte gözlemledi, bu arada kiminle çalışacağına kiminle çalışmayacağına karar verip yeni ekibini kurma noktasında bir çalışma yaptı. Önümüzdeki günlerde yeni ekibini kuracağı kanaatindeyim. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ise seçildiği günden itibaren ağır ağır ekibini değişmeye başladı. Bu değişim hâlâ daha devam etmekte. Kanaatimce bu ayın sonuna kadar değişim biter. Yapılan bu değişikliklerle ilgili herkes bir şeyler söylüyor. Kimilerine göre başkanlar partizanlık yaptılar, kimilerine göre adam kayırdılar, kimilerine göre kendi akrabalarını işe aldılar… Bana göre durum nedire gelince izin verin anlatayım.

İlk değişimi yapan Necattin başkanla ilgili düşüncelerimi daha önce de yazmıştım, Necattin başkanın kurduğu kadronun yarısı daha önce çalıştığı arkadaşları, diğer yarısı da seçimde şöyle veya böyle yanında olan arkadaşları. Atananların büyük bir kısmını tanıyorum. Güzel insanlar, çoğu tanıdığım sevdiğim değerli arkadaşlar. Bu anlamda Necattin başkana söylenecek bir şey yok. Ekibini seçmiştir, başarılar diliyorum. Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı da ufak tefek değişiklikler yaparak yoluna devam etti. Cinali’yi görevden aldı ki bu çok önemli bir değişimdi. Cinali’nin serüvenleri saymakla bitmez. Osmanımın son beş yılda yaptıklarının tamamı onun planlamalarıyla oldu dersem abartmış olmam. Personel maaşını ödeyemeyen Canik Belediyesi ulusal gazete yazarlarını getirip binlerce lira para ödemişler. Kamyonlarla taşıdıkları binlerce kitap bastırmışlar. Belediyecilikle uzaktan yakından ilgisi olmayan pediatri kongreleri yapmışlar, kongreye gelen misafirler içinde Cinali’nin sevmediği ama pediatri konusunda uzman olan genel müdürlere konuşma verilmeyecek kadar basit şeyler yapmış bir dönem geçirdi Canik Belediyesi. Atakum Belediyesi’ne gelince geçtiğimiz beş yıl ele alındığında Atakum Belediyesi ile ilgili ciddi spekülasyonlar ortaya atıldı. Özellikle bir belediye başkan yardımcısından o kadar çok şikâyet geldi ki anlatamam. Ama biz İshak Taşçı’nın merhum babasıyla olan hukukumuzdan ötürü konuya girmemeye özen gösterdik. Bazı konuları bizim dışımızdakiler yazsın istedik ama maalesef kimse yazmadı. Cemil Deveci’nin yakın bir zamanda başkan yardımcılarından başlamak suretiyle pek çok müdürü değişeceğini düşünüyorum. Bazı şube müdürleri Süleyman Soylu’nun akrabaları olduğunu söyleyerek yerlerinde kalmaya çalıştıklarını öğrendim. Bu etik bir davranış biçimi değil, her başkan ekibini seçme hakkına sahiptir.

Büyükşehir Belediyesi’ndeki değişimlerle ilgili daha önce de yazmıştım ancak son günlerde bazı aklı evvellerin Mustafa Demir’in yaptığı atamalarla ilgili yazıp çizdiklerini görünce bu ahmaklar acaba geçmişte nerede idiler demekten kendimi alamadım. Canik Belediyesi’nde Osman Genç bizatihi kendi soyadını taşıyan kardeşi veya amca oğlunu hesap işlerinin başına koyduğunda bu ahmaklar neredeydiler? Liyakatten bahseden aynı ahmaklar öğretmenlikten gelen Cinali’nin tüm başkan yardımcılıklarına amir gibi davranan baş başkan yardımcısı olduğunda nerede idiler? Ayni şekilde ilkokul diploması dahi olup olmadığı belli olmayan koyuncuların başkan yardımcısı yapıldıklarında neredeydiler. Keza terzilikten başka hiçbir vasfı olmayan bizim Mustafa efendi tam üç dönem başkan yardımcısı olduğunda neredeydiler? Aynı şekilde hayatını vezire yalamalık yaparak geçiren koca kelleler vezirin belediyeyi babasının çiftliği gibi kullanıp halasının oğlu Ruhan’a tüm çevre düzenleme, çiçek böcek işlerini verdiğinde ona alkış tutanlara sormak lazım. Hayatında gazetecilik mesleği dışında hiçbir iş yapmamış Melike basın danışmanlığına atandığında avaz avaz bağıranlar, basınla uzaktan yakından ilgisi olmadığı halde sırf Çerkez olduğu ve Çerkezlerin ileri geleni olan merhum Erdoğan Kanbolat’ın oğlunu basın birimine atayan vezire neden bir şey dememişler? 10 yıldan beri korumalığını yapan arkadaşı imar inşaatın başına koydu diye eleştirenler, aynı vezir hazretleri işini kaybetmiş, hiçbir işe yaramayan aklı kıt boyu uzun vezirin akrabalığından başka en ufak bir vasfı olmayan adamı imar inşaata atadığında neden seslerini çıkarmamışlar? Büyükşehir Belediyesi’ndeki son 10 yıllık atamaların tamamı ya vezirin, ya Hanife hanımın, ya Sefer’in veya avenelerinin çocukları, akrabaları, ahbapları olduğunu elimdeki belgelerle tek tek belgelerim. 20 yıldan beri vezirin uşaklığını ve yalamalığını yapanlar sırf bir kemik alacağız diye seslerini çıkarmamışlarsa ve şimdi çıkartıyor iseler onların da yaladıkları kemiklerin belgeleri elimde, zamanı gelince yayınlayacağımdan en ufak bir şüpheleri olmasın. Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.