DERELERİN TEPELERİN RİYAKÂR DAVA VEKİLİ

      Bugün yine tarihi Amisos kentinde yaşanan hikâyelerimize devam edeceğiz. Hikâye kahramanımız, tarihi Amisos kentinde yaşamış olan ana tarafından kafkaslardan gelmiş baba tarafından Türk kavimlerinden gelmiş bir ailenin ferdi olarak tarihi Amisos kentinde dünyaya gelmiş. Yaşadığı dönemin kültürel bakımdan iyi düzeyde eğitim almış kişileri arasına girmeyi başaran Riyakâr Dava Vekili’nin geldiği yörelerde fazlaca dere tepe olması nedeniyle “Derelerin Tepelerin Adamı” olarak adlandırılmış. Yaşadığı dönemde kurulan yargılama makamlarında da insanları savunmak adına çalışmalar yaptığı için o dönemde kendisine Dava Vekili de denirmiş. Ancak en önemli özelliği, efendi, düzgün, halim selim duruşunun tam aksine bir kişiliğe sahip olması nedeniyle de O’na Riyakâr lakabı takılmış. Geldiği bölgeyi anımsatmak amacıyla Derelerin Tepelerin Adamı unvanını almış. Yaptığı iş nedeniyle Dava Vekili unvanını almış, kişiliği nedeniyle de Riyakâr lakabını almış, Sizin anlayacağınız adamın on parmağında on marifet.

      Riyakar Dava Vekili tarihi Amisos kentinde yöneticiliğe de heves edip, önce Hizbulebyez adındaki bir hizbe girip orada mücadele etmeye başlamış. Aslında ne dünya görüşü, ne yaşantısı ne de kişiliği Hizbulebyez Fırkası ile uzaktan yakından ilişkili olmamasına rağmen adamın tüm hayali yöneticilik yapabilmek olduğundan revaçta olan fırkanın da Hizbulebyaz Fırkası olması sebebiyle o fırkaya girmiş. Yoksa ne fırkanın lideri pozisyonundaki Tavil Reis’in kişiliğine benzer bir yanı varmış, nede O’nun düşünceleri ile uzaktan yakından ilgisi varmış. Adamın tek derdi menfaati imiş; onun dışındaki her şey ona göre hikâyeden ibaretmiş. Gerek düşünce yapısı, gerek yaşam biçimi, gerekse aile yaşantısının Tek Tanrılı Dinle de uzaktan yakından ilgisi yokmuş. Ama görüntü itibarı ile çok beyefendi, dürüst, kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan, herkese gülücükler dağıtan, güler yüzlü bir insan portresini çizmeyi de çok iyi beceriyormuş. Aslında O’na göre tüm insanlardan çok daha üstün niteliklere sahip bir insan olmuş olmasına rağmen bir türlü hakettiği yere de gelemeyişi O’nu içten içe yıkıp viran ediyormuş ama dış görünümü ile bunu belli etmeme noktasında da bir hayli başarılı imiş.

       Siyasi hayatına ilk başladığı yıllarda O’na güvenmeyen ve hiç yüz vermeyen Kervancıbaşı adlı siyasetçi onu sürekli siyasetin dışında tutmaya çalışıyormuş. Ancak yakın bir akrabasının desteğini alarak ve Amisos kentinin Tranociris adlı Kral Naibi tarafından sırf Kafkas kökenli olması nedeniyle desteklendiği de bilinmekte. Ancak Riyakâr Dava Vekili’ni siyasete ilk sokan akrabasına ve Tranociris adlı Kral Naibi’ne de ihanetten geriye kalmamış. İlk önce Kral Naibi Tranociris’e bölge temsilcisi olarak verdiği adamı üzerinden ihanet etmeye başlamış. Tranociris olayı fark edince Riyakâr Dava Vekili’ni çağırıp adamını elitler meclisinden derhal çekmesini söylemiş ama Riyakâr Dava Vekili kabul etmiş gibi yapsa da arka planda adamına “Sakın ha istifa etme” diyerek Tranociris’e kazık atmanın planlarını yapmaya devam etmiş.

      Tranociris aradan geçen süre zarfında olayın farkına vararak Riyakâr Dava Vekili’ni bitirmek için elinden gelen her şeyi yapmış. Önce birileri üzerinden Riyakâr Dava Vekili’ne bir bölgenin Kanara Reisliği’ni yapmak üzere yola çıkması fikrini vermiş; ardından bulunduğu Hizbin nahiye resiliği görevinden ayrılan Riyakâr Dava Vekili’nin aday olmasının önünü tıkayarak siyasi hayatını bitirmiş. Bulunduğu tüm görevlerden ayrılan Riyakâr Dava Vekili büyük bir boşluğa düşünce adeta bunalıma girmiş. Bunun üzerine eski dostlarına müracaat edip durumu anlatmış ve dostlarından çıkış yolu bulmalarını istemiş. Dostları arasında çok okuyan, dürüst, ilkeli ve milliyetçi olan bir Şerefli Bürokrat,  her ne kadar Hizbulebyaz’ın Kanaralarında görevden alınmış olsa dahi bunu sorun etmeyecek kadar kişilikli bir insan olduğundan, Riyakâr Dava Vekili’ne çıkış yolu bulmaya karar vermiş. Bulduğu yol nedir derseniz, Amisos kentinin olduğu dönemlere denk gelen zaman dilimi içerisinde Balkanlar’da yaşamış Hanif dinine inanmış çok bilge bir devlet adamının vefatının ardından ona toplumun her kesiminin olan saygısını bilen Şerefli Bürokrat o devlet adamının adına bir sivil toplum örgütü kurmak suretiyle başına da Riyakar Dava Vekili’ni getirerek onu bunalımdan kurtaracak bir formül bulmuş.

    Riyakâr Dava Vekili’nin gerek kişiliği, gerek dünya görüşü, gerekse karakteri başında bulunduğu sivil toplumun ismini taşıyan Bilge Devlet Adamı’yla uzaktan yakından ilgisi olmasa da hani derler ya uysa da  koydum uymasa da  koydum misali bu işin başına gelerek adeta can simidi olarak o işi kullanmaya başlamış. Ancak daha önce ağabey dediği, hürmette kusur etmediği, zaman zaman onlar vasıtası ile konferanslar tertip ettiği adamlar zor günler geçirince onları görmezlikten gelip, eskiden hiç hukuku yokmuş gibi davranacak kadar da beş yüzlü bir adam olan Riyakâr Dava Vekili, bu insanlarla görüşmesi gerektiğinde daha önce “Ağabey” dediklerine “Falanca Bey” demekten de geri kalmayacak kadar enteresan bir kişiliğe sahipmiş. Nihayetinde yok olmaya mahkûm olan Derelerin Tepelerin Adamı Riyakâr Dava Vekili, tarihi Amisos kentinin tarih sayfalarında işte böyle bir kişiliğe sahip olarak yerini aldığı rivayet edilir. Bu bir hikâye… Ama öyledir amma böyledir; okuyanlar yazanlardan daha iyi bilirler düşüncesi ile kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR