BOYNUZLU YAĞ TULUMU VE CÖMERT DİLBER

 

    Geçtiğimiz hafta Tarihi Amisos kentinde yaşanan hikayelere ara verip Cumhurbaşkanlığı makamına yazdığımız mektubu burada sizlerle paylaştığım için bazı okurlarımız rahatsız olmuşlar. Neden rahatsız olmuşlar derseniz? Alışmışlar her Pazar günü Tarihi Amisos kenti hikayeleri okumaya. Pazar sabahı yatağından kalkan siz değerli okurlarım Amisos hikayelerini okumayı akıllarına getirdiklerinden farklı bir konuyla karşılaşınca haklı olarak tepki veriyorlar.

 

Tarihi Amisos Kenti hikayelerimizle ilgili iki konuda izah yaparak bugünkü hikayemize geçmek istiyorum; Birincisi bu hikayeler tamamen hayal ürünü olup kimsenin üzerine alınmasına gerek yok. Neden bu tür hikayeleri kullandığımıza gelince, biz merhum Erbakan’ın rahleyi tedrisinden geçmiş insanlarız. Bize başkalarını taklit etmek yakışmaz. O nedenle de başkalarının yazdığı öyküleri alıp köşemizde basma kalıp kullanmaktan kaçınırız. Ortada bir edebiyat eseri, hikaye, roman olması gerekirse onu biz yazmak isteriz. Taklitçi zihniyetten uzak dururuz.

 

    İkinci konumuz ise bazı okurlarımız yazdığımız hikayelerden rahatsızlık duyup ‘ağır olmuş’  veya ‘belden aşağı vurmuş’ şeklinde yorumlar yazmışlar. Bu yorumlara katılmakla birlikte, yaşadığım bir olayı nakletmek isterim. Bundan yirmi, yirmibeş yıl önce Prof, Dr. Süleyman Ateş OMÜ İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi idi. Zaman zaman bir araya gelip sohbet etme fırsatımız olmuştu. Sohbetlerimizin arasında fıkralar anlatmak istediğimizde “ Hocam biraz müstehcen olacak ama” deyince Allah selamet versin Süleyman Hoca da “ arkadaşlar fıkralarda müstehcenlik olur bu normaldir ” derdi. Biz de bu  minvalde fıkralar, hikayeler yazmaktayız varsa kusurumuz af ola diyerek bugünkü hikayemize başlamak istiyorum.

   

    Hikaye kahramanlarımız bundan 2300 yıl önce yaşamış olan Boynuzlu Yağ Tulumu ve Cömert Dilber. Tarihi Amisos kentinde yaşamış olan bu iki kahraman Boynuzlu Yağ Tulumu lakaplı kişi ticaretten siyasete sağlıktan sosyal hayatın her türlüsüne girmiş bir olup menfaati için öz babasını, amcasını, eşini, çoluk çocuğunu satabilecek karakterde bir insanmış.

Onu tanıyan, hayatının herhangi bir döneminde aynı ortamda bulunan ne kadar insan varsa ondan mutlaka bir biçim de zarar görmüşler. O’nun şerrinden Tanrı’ya sığınmışlardır.

 

   Adam öyle kişiliksiz, karaktersiz ve aşağılık bir adammış ki sormayın gitsin. Bulunduğu toplumu biri birine verip karşıya geçer seyredermiş. Sadece seyretmekle de kalmaz, birbirine verdiği insanlara gidip ‘vah vah ne oldu size böyle’ diyecek kadar da karaktersiz bir insanmış. Hani derler ya ‘her Firavun’un bir Musa’sı var veya her Musanın bir Firavunu var’ diye. işte o minvalde Boynuzlu Yağ Tulumunun da Musası Molla Kasım imiş.

 

    Molla Kasım hayatının bir döneminde Boynuzlu Yağ Tulumu ile yolları kesişip beraber faaliyetlerde bulunmuş. Bu dönem içerisinde Boynuzlu Yağ Tulumunun yaptıklarını ve insanların yüzüne karşı farklı arkalarından farklı icraatlarını görünce onunla Amisos Kentinin menfaatleri ve karakteri gereği bir daha bir araya gelmemeye karar kılmış. Boynuzlu Yağ Tulumu ise bu boşluktan istifade ederek her türlü  alavere dalavere işlerini yürütmeye  başlamış. Molla Kasım Boynuzlu Yağ Tulumunun Amisos kentine zarar verdiğini görünce anında işi gücü bırakıp Boynuzlu Yağ Tulumunu izlemeye almış,                    

   Boynuzlu Yağ tulumu her yaptığı işi doğru yanlış, helal haram bakmaksızın kendi menfaatine çevirdiğini gören Molla Kasım anında olaya müdahale edip Amisos Kentine bu yapılanları anlatmaya karar vermiş. O zamanlarda bugünkü gibi yaygın basın yayın olmadığından Molla Kasım biraz anlatarak, biraz propaganda yapacak adam bulup onları bilgilendirerek, biraz da kiremit levhaları yazarak Amisos kentine olup biteni anlatmış. Amisos Kentinde yaşayan insanlar Molla Kasıma inandıklarından Boynuzlu Yağ Tulumunun gerçek yüzünü anlatan Molla Kasım’a inanarak Boynuzlu Yağ Tulumuna verdikleri değeri vermez olmuşlar.

 

     Olaydan aşırı derecede rahatsız olan Boynuzlu Yağ Tulumu anında Molla Kasıma karşılık vermek üzere birilerini bulup onlar üzerinden Amisos halkını ikna etmeye karar kılmış. Kimleri bulmuş derseniz daha önceleri yazmanlık yapan ve her yazmanlık yaptığı yerde erkekleri baştan çıkaran, yuvalarını yıkan, ahlaksız Erkenden gülen Demirden başlıklı Cömert Dilberi bulmuş. Ahlaksız cömert Dilber daha önceleri Molla Kasım’ın yanına gitmek için  bir hayli mücadele etmiş ama Molla Kasım, Erkenden gülen demirden başlıklı dilberin ahlaksızlıklarını, önüne gelen herkese istediği her şeyi verdiğini bildiği için  hiç yanına yanaştırmamış.

 

   Erkenden Gülen Cömert Dilberin bu ünvanı alma nedeni de her bulduğu erkeğe  cömert davranması imiş. Bu istediğini yapamadığı tüm erkeklerin aleyhinde de gidip olur olmaz makamlara şikayette bulunmakla kalmayıp her türlü hileyi yaparmış. İşte bu son icraatı nedeniyle de Boynuzlu Yağ Tulumu unvanlarına yeni unvanlar ekleyerek boynuzlu Boynuzlu Yağ  tulumu unvanını almış. Bu iki hikaye kahramanı Amisos Kentinde neler yapmış derseniz izin verin de onu da başka bir hikayemizde sizlerle paylaşalım. Örneğin bir yazı konumuz Erkenden Gülen Cömert Dilber’in hikayeleri olacak. Bugün de bize ayrılan kısmın sonuna geldik. Yeni bir hikaye ile buluşmak üzere kalın sağlıcakla

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR