BASIN DÜNYASINDA ŞEHRİMİZDEKİ ...

BASIN DÜNYASINDA ŞEHRİMİZDEKİ SON GELİŞMELER

    Bazı olayların arka planını anlamak için biraz beklemek gerekir, bu da sabırla olur, benim de en zayıf tarafım bazı konularda beklemeye karşı tahammülsüzlüğümdür. Aslında tahammülsüz oluşumun nedeni olayın sonucunu erken tahmin etmemdir. Hani çocuklar oyun oynarken veya çocuğunuza bir şey vereceğiniz zaman onu yoktan yere oyalayıp, sabrını denediğiniz zaman verdiği tepki ne ise bazı yapmacık olayların sonucunu beklemek de aynı şekilde sıkıcıdır. İnsanlar bir araya gelirken veya birlikte hareket etme kararı alırken ya bir ideale hizmet edecekler, ya ekonomik bir beklentileri olacak veya kurumsallaşmak adına büyümeyi hedefleyecek, sadece birilerine düşmanlık olsun veya gösteriş olsun diye bir araya gelinmez, gelinirse akıbeti hüsran olur. Az sonra izah edeceğim örnekte de bunun açıkça böyle olduğunu göreceksiniz.

            Bundan dört yıl önce uydu kanalından yayın yapan AKS TV şehrimiz merkezinde konuşlanmıştı. Bu TV kanalı Ordu ve Ünye kökenli iş adamları, siyasetçiler, Cemaat mensupları ve Televizyoncular tarafından kurulmuştu. Televizyon sadece Samsun"a bağlı bir TV olarak kalmayı planlamıyordu, her ne kadar adı Anadolu Kapısı Samsun TV idiyse de Samsun merkezli olmak üzere Zonguldak"tan Artvin"e kadar uzanan bölgede yayın yapmayı hedefliyordu. Televizyon kurulurken tıpkı Samsun"daki Başak TV gibi halktan para toplamış ve birçok vatandaşın katkıları ile yayın hayatına başlamıştı. Bu işin içerisinde eski Anaplılardan tutun, Ak Partililer, Süleyman Efendi Cemaatinin ileri gelenleri,  Ankara"da büyük çapta iş yapan müteahhitler vardı. Televizyonculuk da gazetecilik gibi pahalı bir meslek olduğundan, kanalın geliri giderini karşılayamayınca bazı sıkıntılar ortaya çıkmaya başladı, bir de farklı kesimlerden oluşan ortaklık yapısında belirlenen stratejilerden rahatsızlıklar başlayınca herkes kendisini kenara çekmeye başladı. Bu kez kanal Türksat"a ödemesi gereken aylık kiraları da ödeyemez hale gelince zaman, zaman kanalın ekranı kapanmak zorunda kaldı.  Bu arada karasal yayın yapan Kanal S"de Suat Kılıç vasıtası ile eski RTÜK Başkanı Zahit Akman"a ulaşarak, uyduya girme hakkı aldı ve bu kanalın adını da Kanal 55 koydu. Bilahare uydu kirasını ödemekte zorlanan Kanal S yönetimi kanalı eski Vali"nin de desteği ile İstanbul"da iş yapan Urfalı bir iş adamına sattı veya kiraladı. Bu arada Mehmet Ali Coşkuner sık, sık beni ziyaret etmeye başladı ve Abdullah Şahin adlı Fırat Boru"nun Samsun Bayii olan arkadaşla tanıştırdı. Abdullah Şahin AKS TV"ye hayli yüklü para ödediğini, ancak kanalın sıkıntıda olduğunu, dilersem ortak olabileceğimi söyleyince teklifi kabul etmedim, zira zarar eden bir kanala ortak olmanın bir anlamı yoktu, ancak kendisine kanalda haftada bir veya iki program yapıp, reytingini yükseltebileceğimi, karşılığında da hiçbir talebimin olmadığını, talebimin sadece ilkeli ve dürüst yayıncılık olduğunu söyleyince tamam dedi ve oturduk aramızda herhangi bir yazışma yapmaksızın anlaştık. Bu anlaşmayı yaparken her tarafı oynayan adam, Ben, Şakir Gürel ve Abdullah  Şahin vardı. Bu anlaşmanın gayesi öncelikle biri birimizi tanımaktı, ardından da daha kapsamlı işlere girişmekti. Bu anlaşmayı yaptıktan sonraki safhayı daha önce yazdığımdan tekrar etmeyeceğim. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi bizim boyu uzun, aklı kısa kendisini fasulye nimetinden sayan Abdullah Şahin meğer yaptığı işlerde Süleyman Efendi Cemaati"nden talimatlar alıyormuş, bunu ne zaman öğrendiğimi soracak olursanız çok taze öğrendim, Ramazan Bayramı"nın ikinci günü bu bilgiyi aldım, daha sonra doğruluğunu da teyit ederek sizlerle paylaşıyorum. İşin daha da garip yanı bizim her tarafı oynayan adam da o cemaatten imiş, Abdüllatif Şener"in de partisine onu İl Başkanı yapmasının hikmeti buymuş. Bunu da bizzat o partinin Genel Başkan Yardımcısı olan arkadaşın bana anlatması beni şoke etti. Mehmet Ali Coşkuner kim, Süleyman Efendi Cemaati kim, o cemaate yıllarca hizmet etmiş bir babanın evladı olarak utandım, hatta utanmakla da yetinmedim, yerin dibine girdim. Her ne ise gelelim sadede bizim hapse düşmemizle birlikte karşımızdaki şer cephesi anında bir operasyon yaparak böyyüüük birleşik medya grubunu oluşturdu. Hapiste kaldığım sürede ne zaman AKS TV"yi açtıysam karşıma “Biz güçlerimizi birleştirerek Karadeniz"in en büyük Medya birlikteliğini meydana getirdik, sıra sizde” reklamı ile karşılaştım. Bu birleşmenin tek gayesi Adnan Bahadır"a karşı birliktelikti, üzülerek ifade etmem gerekirse boyu uzun aklı kısa kendisini fasulye nimetinden sayan adam da bu işe okey verdi, ama ziyaretime gelenlerin tamamına bu birlikteliğin altı ay süreceğini söyledim. Belki tahminimde birkaç ay yanıldım, ancak ilk kopuş altıncı aydan da erken oldu. İlk önce AKS"den gelen çalışanlar dışlandı, ardından Mehmet Yazıcı dışlandı, ardından Şakir Bey çok kötü şartlarda dışlandı, son olarak da AKS TV, Kanal S içerisinde geçici olarak bir odaya hapsedildi, şimdi bu hapisten çıkmak için kendince yer arıyor.

            Peki, çıkınca ne olacak Büyükşehir Belediyesi"ne yakınlığı ile tanınan gazeteci arkadaşımız Kanalı organize edip, yönetecek, diğer yandan Kanal S yeniden uyduya çıkabilmek için eski adı ile RTÜK"den yeniden yayın hakkı almak için siyasetçileri devreye soktu, böyyüüük birleşmenin üçüncü ayağını oluşturan eski Karadeniz Postası birleşmeden sonra Olay Gazetesi olmuştu ve sahibi Abdullah Şahin idi, yeniden gazete eski sahibi olan Cemil Deveci"ye verildi (O almak istemese de). Böylece Büyükşehir Belediyesi"nin bir TV kanalı, iki yerel gazetesi olmuş oldu(Birisini biliyorsunuz, diğeri cemiyet Başkanının gazatası). Öte yandan Adem Güney ile Suat Kılıç, Haydar Öztürk ile İlyas Gün"ü A.A. ya koydular, bir yandan da keresteci kardeş sahibi olduğu( Büyükşehir"in katkıları ile) matbaada basılan şehrin en eski yerel gazetesinde dilediği gibi haber yaptırıyor, kala, kala şuracıkta biz ve Haber Gazetesi kaldı, bakalım bizi ne zaman hallederler!...

            İşte size şehrimizde Basın Camiasındaki son gelişmeler. Dilerseniz beğenin, dilerseniz beğenmeyin, takdir sizin. Kalın sağlıcakla    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR