Yeni Anayasa üzerine II

Çünkü ülke yönetiminde meclis, adeta en son yetkili kurum haline gelmiştir.Kuvvetler ayrılığı burada da kendini göstermeli,kimse la yüsel olmamalıdır.Bazı kurumlar söz ve işbirliği etmişcesine güçlerini birleştirip,dayanışma içerisinde hükümetlere veya başka kurumlara karşı hareket edebiliyorlar.Her birimin görev alanları ve yetkileri açıkca belirtilmelidir. Anayasa, milleti, halkı,her türlü zarardan-ziyandan,huzursuzluk ve mutsuzluktan, kaygılardan,mağduriyetlerden ve baskılardan korumalıdır.Yeni anayasadan, hiçbir fikrin,kurumun,görüşün, siyasi veya dini inancın, bir diğerini bağlamadığı,kendine tabi kılmadığı,vesayet altına almadığı,kendine mahküm etmediği düzenlemeleri istiyor ve bekliyoruz. Bu cümleden olmak üzere,anayasa gereği yapılan milletvekili andında geçen “Atatürk ilke …..lerine bağlı kalacağıma ……namusum ve şerefim üzerine ant içerim” ifadesi de yukarıda belirttiğimiz hususlarla asla bağdaşmamaktadır. İnkılaplarla kimsenin bir derdi yok,ama bütün milletvekillerini bir başka partinin ilkelerine sadık ve bağlı kalmaya yemin ettirmek,onların kendi ilke ve fikirlerini yok saymak,bütün milleti tek parti esaslarına bağlamak ve ülkeyi tek parti sistemi ile idare etmek fikri ve amacı gütmekten başka bir şey değildir..Bütün siyasi partileri tekpartilileştirmektir. Başka siyasi fikir ve düşüncelere hayat hakkı tanımamaktır. Yapılması düşünülen anayasa değişikliği,eğer fikir,düşünce,inanç kanaat,siyasi özgürlük,demokrasi ve benzeri her türlü insan haklarını esas alacaksa,bu durum bu yemindeki ifade ile ve sinsi amaçla çelişmektedir. Altıok,rejimi kuran CHP"nin ve halen de mevcut olan aynı siyasi partinin görüşleridir. Bu ilkelerin fiilen yaşayıp yaşamadıkları,çağdaş anlamda genel geçerlilik taşıyıp taşımadıkları ayrı bir tartışma konusudur. Ancak bu parti halkın karşısına bunlarla çıkıyor ve oy topluyor. Esasen her siyasi parti de aynı şeyi kendi görüş, fikir ve amaçlarını anlatarak yapıyor. Halk da kimi inandırıcı buluyor, derdine çare görüyor,tasvip ediyor ve destekliyorsa, kendini yönetmek üzere meclise gönderiyor,veya iktidar yapıyor.Gelin görün ki, A.B.C …partileri aşağıda, tabanda ,ülke sathında bin bir mücadele vererek seçtiği,devlete ve millete trilyonlara mal olan seçim paraları harcanarak meclise gönderdiği milletvekillerini, yukarıda Mecliste ilk gün yapılan bu ant ile on dakikada kaybediyor, başka bir partiye devrediyor, tabiri caizse kaptırıyor.İşte size çok partili sistem, yani demokrasi… Bir arkadaşım bana şöyle demişti: ”Türkiye"de halkın önüne konan seçim sandıkları ağlayan bebeklere verilen yalancı memelere benzer,hep bir umutla emerler, ama boşa zahmet çekerler,hiç bir şey alamazlar. “ .Eğer gerçek anlamda çok partili bir sistemin, fikir ve düşünce özgürlüğünün,gerçek anlamda hukukun ve insan haklarının tesis edileceği ,egemenliğin gerçekten milletin olacağı ,gerçekten halkın kendi kendini yöneteceği bir sistemi, yeni anayasa ile ülke hayatına sokabilirsek bu rejimin büyük bir başarısı olur; millet olarak bizi daha kimse durduramaz,ve Dünya"da da saygınlığımız artar. Saygılarımla..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Özduman Arşivi
SON YAZILAR