TÜRKÇENİN ÇOCUKLARI

Bu yıl onuncusu düzenlenecek olan uluslararası türkçe olimpiyatları bütün dünyayı olduğu gibi ülkemizi de yine heyecana, coşkuya ve gurura boğacaktır. 1-16 haziran tarihleri arasında düzenlenecek olan etkinliklerde “ Evrensel barışa doğru” sloganıyla, “ Dil ve kültür festivali” adı altında, beş kıta ve 140 ülkeden gelen 2000 öğrenci, şarkı, şiir, dil bilgisi, yazma, konuşma,halk oyunları, tiyatro,kısa film v.b.19 farklı kategoride yeteneklerini sergileyeceklerdir.

Türkiye'nin dünyaya en büyük açılımı ve tanıtımı anlamına gelenTürk okulları marka olmaya devam ederken,sevginin, barışın,ve kardeşliğin de senbolü olmaktadırlar. Anadolu insanının oluşturduğu dünyanın en büyük sivil toplum kuruluşu olan hizmet hareketinin özellikle eğitim-öğretim alanındaki başarısı dünyanın hayranlık ve takdirini kazanırken elbette millet olarak bizlerin de haklı olarak gururlanmamıza vesile olmaktadır. İnsanımız her şeyi başarabilme yeteneğine ve zekasına sahiptir. Yeterki inandırılsın ve doğru yönlendirilsin. Anadolu insanının katkılarıyla çok zor şartlarda ve kıt imkanlarla 90 lı yıllarda bir avuç eğitim gönüllüsü insanla başlayan bu süreç bugün göz yaşartıcı seviyeye ulaşmıştır. Türk okulları o ülkelerin en başarılı ve en gözde eğitim kurumları olmalarının yanında, ki dünya bilim olimpiyatlarında en yüksek dereceleri onlar alıyor, Türk dili, kültürü ve medeniyetinin tanıtılmasında en büyük aracı kurumlar olma özelliğine de sahiptir. Yıllarca her konuda içine kapatılan ülkemiz, artık bu okullar sayesinde dünya devleti olma, dünyaya açılma ve adından bahsettirir duruma gelmiştir. Bu kurumlarda görev yapan eğitimciler, elçiliğimizin veya konsolosluğumuzun bile olmadığı nice ülkelerde gayri resmi olarak bu görevleride ifa etmiş, ülkemizi temsil etmişlerdir. Onların ve yetiştirdikleri öğrencilerin aracılığıyla bir çok işadamı ve sanayıcımız o ülkelerle ticaret yapma imkanı elde etmiştir. TUSKON ve daha başka kuruluşlar, yatırım ve anlaşmalar yoluyla bu ülkelerle milyarlarca dolarlık ticaret yapmaktadırlar. Bunların yanında ,yine bu okullar aracılığıyla o ülke insanlarına çeşitli insani yardımlar (gıda,sağlık v.b.) ve hayır işleri de sağlanmaktadır.

Biz yine eğitime dönersek, bu okullarda ingilizce de öğretilmektedir. Ama o bir sevgi dili değil, çıkar ve çıkarcıların, emperyalistlerin dili. Oysa Türkçe, almadan verenlerin, yaşatmak için yaşayanların, sevmek için, yardım için, fedakarlık için var olanların, şefkat ve merhamet kahramanlarının dilidir. Bunlar da beyazdı. Ama bu beyazlar başka beyazdı; batılı beyazlara hiç benzemiyordu. Almak için gelmemişlerdi; barakalarda yatıyor, okul inşaatlarında çalışıyor, çamurlu su içiyor, harçlıklarını paylaşıyor, herkese yardıma koşuyorlardı. Bu, ne o ülke insanlarının, ne de dünyanın şimdiye kadar tanımadığı, görmediği, tahmin bile edemediği bir beyaz türü idi. Bunlar Osmanlıların torunları Türklerdi. Bizi tanıdılar; çünkü biz eski bizdik. Bize sarıldılar, ve bağlandılar ve hep şu soruyu sordular : “Bunca zamandır neredeydiniz? “ Çünkü bu insanların her şeyleri güzel olmalıydı. Dinleri, dilleri, kültür ve medeniyetleri, insanlıkları, ahlakları, merhametleri, adaletleri; renk, din, ırk,mevki farkı gözetmeden herkesi yaradandan ötürü sevmeleri güzeldi.

Bu olimpiyatlar, dünya gençlerinin bizim gibi olma, bizden olma heves, arzu ve gayretlerinden başka bir şey değildir. Kim bizim gibi olmak istiyorsa bizdendir. Öyleyse artık bu çocuklar bizim çocuklarımız, kardeşlerimiz, geleceğin bürokrat, siyasetçi, ticaretçi dostlarımız, kendi ülkelerindeki elçilerimizdir. Onları yine misafir edecek, bağrımıza basacağız. Artık yeni dünya düzeni, batının kurduğu, sömürücü, işgalcı, kan akıtıcı, çıkarcı düzen olmayacaktır. Yakın bir zamanda, daha adil, hoşgörüye, sevgiye, barışa dayalı, diyaloğa açık bir dünya olacak. Bu yeni nesiller yeni bir dünya kuracak.

Onları elli küsür ilimizde sunacakları gösterilerde yine coşkuyla izleyeceğiz; yine stadlar, meydanlar tıklım tıklım dolacak; yine kah ağlayacak, kah güleceğiz, coşacağız; ama daha çok ruhumuzla, kalbimizle bu vizyonun çok daha ötelerine, uc boyutlarına doğru bir seyahat yapacak, meseleyi daha derinlemesine tefekkür etmeye ve kavramaya çalışacak, bu hareketin fikir babasına ve uygulayıcılarına sonsuz minnet ve saygı duyacağız.

Saygılarımla. Hasan ÖZDUMAN

Em.Öğr.Gör.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Özduman Arşivi
SON YAZILAR