SOĞUK SAVAŞTAN...

SOĞUK SAVAŞTAN  PSİKOLOJİK SAVAŞA…

 

Sovyetler Birliği dağılıp , Soğuk savaş dönemi sona erince ; iki cephe ve iki kutup mücadelelerini bırakıp barış ilan etmedi.Aksine yeni savaş ve mücadele yöntemleri geliştirdiler.Birbirlerine karşı yeni ittifaklar,yeni stratejiler geliştirdiler.

Düşmanlıkların yerini bölüşümçülük ve paylaşımcılık aldı..Yani, sömürgecilik daha insani  boyut kazandı.

Artık ülkelerde fabrika işgalleri,öğrenci olayları ,süresiz ve hedefsiz grevler terk edildi.Sendikalar tek patron Devlet veya Özel sektör karşıtlığı yerine ,”özelleştirmelerle kamu mallarının üzerine çöreklenen uluslar arası tekellerle anlaşma zorunda bırakıldı.

Bugün iktidarlar eliyle kamu mallarının yağması, işçi ve emekçilerin pazarlık güçlerinin ortadan kalkması ,“Kamu zararı” nı  çalışanlara ve Yönetenlere fatura edilmesinin altında bu anlayış yatmaktadır.

Düşünsenize,”Tekel işçileri” nin ve özelleştirme mağdurlarının bugün yaşadıkları sıkıntılar geçmiş siyasal iktidarların aymazlıkları , oy kaygıları yüzünden değil midir?

Azot ve Bakır Fabrikasının zararları sadece üretim/kar ilişkisine bağlanamaz..Yanık paraları, bilirkişilere ,Avukatlara ödenen tazminatlar (!), piyasalarda rekabet gücünün yaratılamaması,keyfi ve yandaş yönetim zafiyetleri , yok sayılabilir mi?.

Sendika liderleri niçin hırçın  ? İktidar neden direniyor?İşçiyi neden “merhamet dilenecek” bir durumda farz ediyor?İşçi Lideri  hala eski kafada “Siyasi iktidarı devirmekle” tehdit ediyorsa, haklı olarak adama “haddi aşma” tavsiye edilir.

Anlaşılan o ki ,eski alışkanlıklarını sürdürmek niyetinde olanlar var!Bu anlayış yanlıştır.

Adama sorarlar.Ey arkadaş,Tekel İdaresi"nin “içki birimi 2004 yılında 290 milyon dolara önce bir Türk şirketine ….Üzerinden bir yıl geçmeden 950 milyon dolara yabancı bir şirkete satılırken neredeydin?.150 milyon dolarlık içki stokunu hesabını sorabildin mi?Özelleştirme adına yapılan bu vurguna sesin çıktı mı?

 Sigara fabrikası için de aynı senaryo sahnelendi.2008 yılında İngiliz ve ABD şirketleri Tekeli satın aldı. Samsun"un dünyaca ünlü –sigara -markaları silinip atıldı. Karadeniz tütüncülüğü öldü .Üretici bitirildi.Emektarları aç ,bi- ilaç Ankara sokaklarına döküldü.Emeği ile geçinen onurlu insanları 4/C "ye mahkum edildi.Horlandı,aşağılandı,aldıkları paranın yetim hakkı olduğuna fetva verildi.Psikolojik harekata maruz bırakıldı.Asalak olarak damgalandılar.

150 yıl önce“Kapitülasyon /Duyun-u umumiye artıklarını “Reji” idaresinin kapı dışına koymuşken , güle oynaya “Babalar gibi satarak” anahtarlarını teslim ettik.

Kaçımızın vicdanı cız etti ?Aksine köylümüzü sadakaya muhtaç,onurlu işçimizi yedi düvele rüsvay ettik..

Türkiye ,son on yıldır ağır bir psikolojik savaşın etkisi altındadır.ABD ve AB Türkiye"ye yeni bir misyon yüklemiştir.Amaç ,Ortadoğu ülkelerini Türkiye merkezli bir değişime tabi tutmaktır.Pakistan"da,Afganistan"da,Ortadoğu ülkelerinde ve Akdeniz İslam coğrafyasında yapılmak istenen “Yeni Dünya Düzeni”nin projesini uygulamaktır.

Buralarda -bizde olduğu gibi- istikrarın olması istenemez.Huzur ve güvenlik algılamaları sürekli değişkenlik arz edecektir. Buralarda – sözde-halk  liderleri çıkarılacak , ama hiç biri uzun ömürlü olmayacaktır..

30/40 yıl gerisine gidelim.Mısır"ın Cemal Abdul Nasır"ı , Libya"nın Kaddafi"si ,Tunus"un Habib Burgiba" sı, Pakistan"ın Zülfükar Ali Butto"su ,Ziyahül Hak"ı,İran"ın Şah Pehlevi"si , Irak"ın Saddam"ı ,Suriye"nin Hafız Esad"ı bakın akıbetleri ya ihtilalle , ya suikastle son bulmuştur.

Ya da bizdeki gibi asılmıştır.Balkanlara gelindiğinde Enver Hoca,Tito"yu ,Kafkasya"da Elçi Bey"i düşünün.Akıbetleri ne kadar birbirlerine benziyor.

Bunların dışında emperyalistlerin koltuğunun altında olmayan ,bir lider söyleye bilir misiniz?Söyleyemezsiniz.Çünkü,tam bağımsızlık bir liderin karakteri olmalıdır.İcazetli lider olmaz.

Sun Tzu “Savaş Sanatı” adlı kitabında :”Bir ülkeyi silahsız teslim almak için adi ve aşağılık kişilerin işbirliğinden yararlanınız ”demektedir.Irak"ta Barzani, Talabani gibi…

Devam ediyor : “Son olarak düşman halkın kendi aralarındaki uyuşmazlıkları ve kavgaları yayınız.Düşman ülkeyle top-yekün bir savaşa girmektense Psikolojik harp yöntemleri kullanarak istenilen amaca ulaşılacaktır.”

Son on yıldır ; -özellikle 2002 yılı sonrası- yaşadıklarımız böylesi bir harekatın izlerini taşımaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR