DAHA NELER GÖRECEĞİZ…NELER DUYACAĞIZ…

Atalarımız boşuna söylememiş ; çok verme azdırırsın,diye…11 yıllık AKP iktidarına halk oy verdikçe buldumcuk oldular.

“Ananı da al git”,lafını gargara yapıp sindiren Millet sonunda sin kafa da layık görüldü.İktidarın sırtından trilyonları cebellezi yapanlar,akla hayale gelmedik servet kazanan Mütrefinlerin “milletine ağız dolusu küfür etmeye “cüret edebiliyorsa suçlu kim?Çoban kavalına meftun olup ,suya/sandığa  atlamanın telaşını yaşayanlar değil mi?

Hem bu ilk değil ki .Geçenlerde bir ilin Valisi aynı haltı işleyip sırtı sıvazlanmadı mı? Meclis kürsüsünden adamın ebesi öpülmedi mi? Ama , Hazretin kendisine bir söz dokundu mu,avukatlar Adliyenin kapısına dayanır!.

Eee.İlahiyat tahsil etmiş bir adem, kalkıp, Başbakan için “haşa” Allah'ın bütün vasıflarına sahip olarak tanımlarsa…Biri de çıkıp “Mehdi” ilan ederse ,çalınan çırpılan paralara ,kendini” Sultanın alimi yerine koyup “kılıf uydurursa,biri de çıkıp ana avrat küfür etmiş çok mu?Az bile!!…Daha bu, hiçbir şey değil,daha çok şeyler görüp,duyacağız.

Nelerini gördük.Bir dönem parti Genel Başkanlığı yapmış, sonra hidayeti ampulde bulmuş Süleyman Soylu ,AKP için ne diyordu(Tarih : 29 Mart 2009) ”Yolsuzluğun içine batmış bu Hükümeti  oyun dışı bırakacağız…Ve işleri güçleri milletin dinini istismar etmek” demişti.Bakın sonra ne dedi :”Tayyip Erdoğan Türkiye'nin  ilelebet ezeli ve ebedi Başkanıdır.” .

Yine geçenlerde AKP'den istifa eden M. Vekili Muhammed Çetin'in ilginç itham ve iddiaları oldu. Henüz bir cevap veren çıkmadı.Medyanın  kör noktasına denk geldiği için vatandaşın bilgi ve ilgisine sunulamadı(!)

Vekilin açıklamalarından: İstanbul'da hortumculuk“Köftelik işler” diye şifrelenmiş.Kasa kasa gemi gemi paraların gittiğini,havuzlu villaların olduğunu,değiştirilen hakim ve savcıların bile inceledikleri dosyalarda yolsuzluk suçu olduğunu öğrendik. Humus ve Mut'a gibi Harici kavramların Ankara kulislerinde konuşulduğunu… Yolsuzlukları örtmek ,hırsızlığı gizlemek,çalınanları saklamak adına kendileriyle  birlikte yapılan mücadeleyi öve öve bitiremeyenlerin Ergenekon örgütleri ile kol kola girmeye “teşne” bir tavır sergilediğini öğrendik.Yani, Yeni Türkiye'nin siyasi tavrının  eski,klasik Demirel jargonu ile  “Dün dündür…bugün bugündür.”anlayışında olduğunu öğrendik.Hükümetin eskiden de bu tür zikzakları vardı . Samimiyetsizliği vardı.Yolsuzluk ve hortumculuk iddiaları vardı.Ama,alkış sesleri, yağcılık, yalakalık halkın basiretini bağlıyor, ekran tekeli ve meydan şovları olayların üstünü örtüyordu.Son bir örnek : Tarih Mart 2012. Yer TUSKON 4.Olagan Genel Kurul Toplantısı. Konuşmacı Başbakan.Kurulan cümleler O'nun :” Siz arkanıza karanlık güç odaklarını almadınız.Siz arkanıza mafyayı, çeteleri,cuntacıları almadınız.Siz arkanıza Galata bankerlerini almadınız. Siz arkanıza hazineyi,siz arkanıza kamu bankalarını almadınız.Siz ideoloji ile yürümediniz..Siz engellere boyun eğmediniz…

Kime bu iltifatlar, methiyeler?Milleti kalaylayan meczuplara mı? Haşhaşilere mi?Paralel devletçilere mi?Yatak odalarında kutucukları olanlara mı? Çete,casus,kirli örgüt diye yaftalananlara mı?Kime bu övgüler?                           Bekleyin ve izleyin“Daha neler göreceğiz… Neler duyacağız”…