TARAFTAR

Genelkurmay başkanımız sayın başbuğ"un konuşması bence çok yerinde ve olumlu bir konuşmaydı.

 

 Bu konuşmadan çıkartılması gereken çok ders var diye düşünüyorum. “Biz TSK olarak bu zamana kadar yapılan işlerden çok dersler çıkardık” derken bir özeleştiri yapıyordu.

 

 Şimdi bende soruyorum aynı özeleştiriyi yani bu zaman kadar yapılan yanlışlıkların özeleştirisini dünün ve bugünün siyasi iktidarı ve siyasetçileri yapmışlar mıdır? Çıkarılan ders nedir?

 

Genelkurmayın konuşmasından kimler, niçin rahatsızlık duymaktadır demokrasilerde?

Peki, siyasetçilerimiz kendi üzerlerine düşeni dört dörtlük yapıyor da asker mi engel oluyordu da bu ihtilallar yapıldı. Konuşmadan rahatsız olanlar hangi demokrasiden konuşuyorlar?

 

Evet, herkes işini yapsın diye düşünülüyor haklı olarak tabii ki… Gel bakalım herkes işini yapıyor mu? Yapıyorsa da bu telaş niye o zaman…

 

Peki, memleket güllük gülistanlıkta bu huzuru bozmak isteyenler kimler? Neyin peşindeyiz diye düşünmekte biz vatandaşın hakkı değil mi?

 

Birileri Türk askerini hedef alan imalar içinde konuşsun, cevap gelince de “sen askersin konuşma” neden bu telaş?

 

Evet, asker maaşını Türk milletinden alıyor devleti ve milleti koruyup kollamak adına. peki koruyup kollamıyor mu? Yani üzerine düşen görevi yapmıyor mu? O zaman benim de askere karşı çıkanlara sormak hakkım değil mi, siz nereden geçiniyorsunuz, Türk askerine karşı gelmek için temcit pilavı gibi dönüp dolaşıp bu tartışmaları yapıyorsunuz diye.

 

Üç yıldır bütün planlar konuşuldu çeşitli adlar altında. Ada bak ada “balyoz” balyoz yıkmaya yarar, peki kimler neyi yıkma peşinde.

 

Bir genelkurmay savunma yapmak mecburiyetinde bırakılmış ise bence orada siyasetçiler görevlerini yapmıyor demektir diye yorumlamak da biz vatandaşın hakkıdır bence.

 

Şimdi de bazı kesimler polemik olarak; asker taraflısı, darbe yanlısı veya çeşitli kelimeler kullanıyorlar. Hiç de şık değil. Evet, asker taraflısıyım. Evet demokrasi taraflısıyım. Evet, insan hak ve özgürlükleri taraflısıyım. Evet, hak ve eşitlik taraflısıyım. Çamur at izi kalsın taraftarı değil, hakkaniyet ve vicdandan taraf olmamız gerektiğini düşünüyorum.  

 

 Evet, genelkurmay başkanı Sayın başbuğ mensup bulunduğu TSK ve Türk milleti adına bir konuşma yaptı ve tepkisini gösterdi. Bu konuşmalara tepki gösteren bazı kesimler kim ve neyin adına tepki gösteriyor anlamış da değilim.

 

Halk değiminde bir söz vardır; çamuru at izi kalsın. Peki, milletçe çamur atmak ve iz bırakmakla demokrasinin ve insanın neyi kazanıp neyi kaybedeceğini düşünmemiz gerekmiyor mu? Veya TSK"nın bir siyasi kaygısı olmadığını düşündüğümden Türk milletine ve TSK" ya çamur atanların, polemiklerden siyasi rant elde etmek isteyenler de milletçe ne gibi fayda beklediğimizi de bir düşünmek gerekliliğine inanıyorum…

 

Sayın başbuğ"un sözlerinde bir şey çok dikkat çekiciydi. “Taarruzda bütün inanç ve gücünü Allah"tan ve milletinden alan Türk askerinin, o gücün ve inancın evini bombalamasının düşünülmesi ve bu çamur politikanın üzerinden iz bırakılmak istenmesinin akıl ve vicdanın yer almadığını söylemesini” gerekli görmesi, içine düşmüş olduğumuz durumun rehavetini anlatıyor diyerekten satırlarıma son verirken de siz değerli okuyucularımıza güvenli, onurlu sağlıklı ve mutlu günlerin, milletçe paylaştığımız günler olarak yaşanılabilinir olması, geleceğe umutlu yarınlarımız, aydınlık inançlı ve güzel günlerin yaşanmasını dilerim.

 

Bende kendi adıma anlayabildiğimi ve düşüncelerimi siz değerli okuyucularımla paylaştım sizler ne düşünürünüz bilemem. Herkesin düşüncesine de saygılı olmak gerek yıkıcı ve bölücü olmamak müddetçe… Saygı ve sevgilerimle

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR