SİNEKLER VE İNEKLER MESELESİ

Kimsenin geçimini sağlamasından rahatsız olmadığımız gibi tam aksine insanların geçim sıkıntısı çekmelerinden ciddi anlamda rahatsız olduğumu da her fırsatta dile getirmekteyim. Yüce Rabbimiz kendisine inanana da rızık veriyor inanmayana da. Rahman sıfatı tüm insanlığa rızık vermesini ifade ederken Rahim sıfatı sadece Müminlere merhamet etmesini
ifade eder. Allah'ın kendisini inkâr edenlere dahi rızık vermesi yanında, kulların insanların rızkına engel olmaya kalkmaları kadar abes bir durum olamaz. 
Ancak rızık derken nasıl bir rızık olduğunu tahlil etmekte yarar var. Çalışmadan, emek vermeden, insanları sömürerek kazanılan rızık helal midir derseniz, elbette helal değildir. Hele hele yakın akrabaları, siyasetin üst noktalarında olduğu için kendilerine bedava yazlık yaptıran şerefsizlerin o yazlıklarda nasıl oturduklarını da çok merak ediyorum! Bu insanlar konuşmaya sıra geldiğinde mangalda kül bırakmazlar, yazarlar, çizerler, sadece onunla da kalmayıp kendisini aydın zanneden bir sürü ahmak adamı da peşlerinde sürüklerler.
Yazı başlığımıza sinekler ve inekler dememizin nedeni de zaten budur. O kadar enteresan insanlar o kadar enteresan işler yapıyorlar ki anlatamam. Adamların yakın akrabaları siyasette üst düzey yönetici oldukları ve seçilmelerine destek verdikleri, seçilmişlerden yaptıkları iyilik karşılığında da ihalesi yapılan bir kamu binasının ihalesini alan Müteahhitler ile önceden pazarlık yapılmak sureti ile işi almalarının karşılığında, siyasetçilerin kardeşlerine Yazlık yapma taahhüdü alınması ve nihayetinde de yazlığı yapması akıllara durgunluk verecek bir iş değil mi? Bu olayları yaşayan insanların Allah'tan Kitap'tan Dava Adamlığı'ndan bahsetmeleri de işin manevi şarlatanlığı değildir de nedir? İnsan bu kadar vicdansız, bu kadar namerd nasıl olur anlamış değilim! Şimdi bu şereften mahrum adamlar çıkıp piyasada yazar, çizer ayaklarına yatıp, yeniden Belediyeleri söğüşlemeye kalkmaları insanı çileden çıkartıyor.
Geçenlerde bir yere oturmaya gittiğimde, orada yazılı basına ayrılan bir stand ilgimi çekti. Standı biraz inceleme fırsatı bulunca ne göreyim! Onlarca yeni dergi, yeni broşür, yeni basılı eser. Bu şehirde yaşamamıza rağmen bu konuda ne kadar cahil kaldığımızı o zaman anladım! Gazete çıkaranlarından tutun da internet gazetecilerine, sivil toplum örgütlerine varıncaya dek herkes dergi çıkarmış. Dergileri biraz inceleyince aklım şaştı. Bir çoğu içerik olarak bomboş ama iki sayfa ara ile reklamlar var. Reklamların büyük bir kısmı Belediye Reklamları. Belediyeler o kadar çok reklam vermişler ki aklım şaştı! O kadar çok dergiye, o kadar miktarda reklam veren Belediyeler hangi akla hizmet ederek vermelerine de anlam veremedim. Zira bu dergileri kimse okumaz, içerikleri bomboş, gazetede yazıp çizenlerin bir kısmı oralarda da yazmışlar, yazdıkları şeyler tamamen fuzuli şeyler kimsenin okuduğu da yok.
Dergilerin bir kısmı işi o kadar abartmış ki 250 sayfaya yakın dergi yapmışlar. Bir de, kendi kendilerine, bize nazar değmesin diye hem yazıp hem oynamışlar. Bir kısmı ise entel dantel ayağına yatıp şehrin geçmişini geleceğini irdelemiş ama önlerine aldıkları insanlar, siyasetten acımasızca nemalanan, oturdukları evleri kamuya ait ihaleleri alan müteahhitlere yaptıran insanlar. Bir kısmı ise şehrin enlerini boylarını yazıp çizmişler! Henüz üç günlük Dernek yöneticilerini 'en'lerin başlarına koymuşlar. Bir kısmı ise gazetelerini kimse okumayınca, dergicilikten geçinme yolunu seçmişler. Sizin anlayacağınız, herkes iş yapmadan Belediyelerden geçinmenin bir yolunu bulmuş. Yazı başlığında da dediğim gibi sinekler ve inekler konusu şehrimizde almış başını gidiyor.
Oysa herkes işini adam gibi yapsa, gazeteci gazeteciliğini yapsa, internet medyacı internet gazeteciliğini yapsa ve internet gazetelerinin kıyısına reklamları koyup haklarını
alsalar daha iyi olmaz mı? Madem yayınladığınız siteye veya gazeteye güveniyorsunuz o zaman reklamları da oralara alın, yok güvenmiyorsanız, o zaman kapatın yayınlarınızı başka iş yapın. Hem yaptığınız işe güvenmeyeceksiniz hem de piyasada 'gazeteciyiz' diye dolaşıyorsanız kendinizi bir gözden geçirin lütfen. Gazeteciliğin para kazandıran bir iş olmadığı ortada, para kazanmak için farklı işlere yönelin, yoksa gidin başka iş yapın, zira ben öyle yapıyorum.
Belediye Başkanlarını da buradan uyarıyorum! Bu arkadaşlara destek olmak istiyorsanız, sitelerine üç beş kuruş verip destekleyin, haberlerinizi de yayınlatın, kimsenin okumadığı dergilere onca paraları öderseniz, gün gelir birileri bunların hesabını sorar haberiniz ola. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR