Bir sevda yaşıyoruz aslında, aslının tam orasında, sol yanında. Herkesin atkısı boynunda, forması sırtında ve sevdası vücudunun sol yanında. Haftalardır, ayladır yağmur – çamur,  kar -  fırtına demeden verilen emeklerin karşılığı, bir özlemin, bir sevdanın evimize dönüş biletinin alındığının resmileştiği bir hafta oldu bu hafta. Tansiyon ilaçlarımı bırakarak evde, on sekizlik bir delikanlının yüreğine sahipçesine, bu sefer köşeme yorum yazmak için değil, içimdeki sevdayı, aşkı haykırmak mutluluktan, sevinçten ağlamak için geldim MABETİME……
 Yenilmek yenmek elbette futbolun cilvesi, yenildiğimiz veya yendiğimizde hiç kimsenin şahsına, kişiliğine laf uzatmadan yazdım yorumlarımı. Çok eleştiri aldım bir o kadar da alkış, sezon boyunca saygı çerçevesinde en çok eleştirdiğim KALPAR hoca bana ''kazanılan maçta hoca daima haklıdır '' felsefesini bir kere daha kanıtladı. Maçtan sonra KALPAR hocanın gözlerindeki mutluluğu ve gururu görünce bir kez daha anladım kendisinden özür dilemem gerektiğini..
 Dedim ya bu hafta içimdeki duygularımı dökeceğim köşemde.. Çocuklarımın ve tüm çocukların babalarına yıllardır ve ısrarla ((BİZ NEDEN FENER BAHÇE GALATA SARAY-BEŞİKTAŞ İLE MAÇ YAPMIYORUZ?))  sorularına şimdi cevap verme zamanı!!! Seneye Samsun sporumuz bu takımlarla da maç yapacak ve onları mabedimizde izleyeceğiz çocuklar. Bizim sizlere aşıladığımız bu sevdayı ve aşkı sizde çocuklarınıza aşılayabilmek için büyüyün mutlaka büyüyün çocuklar. Bu  sevda , bu aşk şemsiyesinin altında büyüyün..
 Her zaman babanız olmayacak hayatta; babanız dede siz baba olduğunuzda, çocuklarınıza bu ŞAMPİYONLUĞU anlatmak için büyüyün çocuklar, büyüyün, GÜNEŞLİ GÜNLER GÖRMEK İÇİN !!!!!!!!!!!