Her türlü eksiklikler giderilerek İmralı CEZAEVİNİ  bir “karargâha” dönüştürülüp paşalar gibi ağırlanan terörist başı;

“Kürdistan'ı kabul etmezseniz ülkeyi başınıza yıkarım” tehditlerinin işe yaradığı günlere geldik.

Ülkeyi idare eden ”AK parti 11. Yılına girerken, yıkıma dönüşen AÇILIM tüm hızıyla devam ediyor.

İMRALI SÜRECİ adı altında BDP ile başlatılan “BARIŞ KARDEŞLİK ”seferberliği altında devam eden AÇILIM;

Barış, anaların gözyaşına son sözleriyle devam ediyor.
Terörle ve teröristle mücadele eden güvenlik güçlerimizin önemli bir bölümü Ergenekon adlı “Silahlı Terör örgütü” üyeliğinden Silivri'ye tıkılmış, Yumurta atan öğrenciler tekme tokat yerlerde sürüklenip en ağır cezalarla tehdit edilmekte, Sokakta ki görevli polise Molotof, Taş, hudutlarda nöbet tutan askerimize kurşun sıkanlara af gelirken,

Barışın adı, İmralı süreci oldu şu an.

Sahne ayrı, oyun farklı, değişmeyen hedef aynı.

Öcalan canisinin mektup sızıntısından, söz ve görüşlerine bir kez daha odaklandık;

Ne diyor mektubunda Apo;

“AKP'ye altın tepsi içinde iktidarı biz sunduk. Bize bir teşekkür bile etmediler.”

 “MİT'e darbe planlandı. Başbakan sıranın kendisine geleceğini gördü ve vatana ihanet suçundan tutuklanacaktı, Ben devreye girdim ve süreci başlattım.”

“Parlamentoda komisyonlar kurulacak, hakikat komisyonları kurulacak, akil adamlar denetiminde olacak. Çekilme o zaman olur.

Çekildiğimiz anda gerillayı daha da büyüteceğiz. Çekilme Parlamento kararıyla olacak. Ne ev hapsi, ne de af bunlara gerek kalmayacak.

Herkes, hepimiz özgür olacağız.

Başarılı olursak ne KCK tutuklusu kalır ne başkası.

Bu olmazsa 50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Ölen ölecek.”

Başkanlık sistemi düşünülebilir.

Biz Tayyip Bey'in Başkanlığını destekleriz.

Biz AKP'yle bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz.

Yalnız başkanlık ABD'deki gibi olmalı.”

Vatandaşlık maddesini yazdırıyorum:

Özgür iradesiyle Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılığını ifade eden her birey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Kürdü kapsar.

Hedefimiz, Kürt-Türk ilişkilerinin özgür bir temelde anayasal bir ifadeye kavuşturulmasıdır

“Kürtler kendilerini özgürce ifade edecek ve yönetecektir.

Şu anda yasa dayatırsak büyük alerji yaratır. AB yerel yönetim özerklik şartına şerh kalkarsa bu mesele önemli ölçüde çözülür”. Diyen Apo'nun mektubu,

İşte, böyle yeni tehdit ve söylemlerle dolu…

Ey Türk milleti;

Hafızanı canlı tut ve uyuma!

Bil ki; Düşmanların tek değil.

Birden çok yönlü maruz kaldığın saldırıların farkına var.

Yaldızlı sözlere, hamasi nutuklara, inancını kullanıp hedef saptıranlara aldanma uyan. Gör başına çorap örenleri, sana ve geleceğine doğrultulan silahı iyi tanı.

Atalarının kanlarıyla sulayıp sana emanet ettiği bu cennet vatana ve bayrağına, Velhasıl ülkene ve milletine sahip çık, 

Gün; didişme değil, Birlik ve beraberlik günüdür…

[email protected]