OBJEKTİF OLMAK ZORUNDAYIZ

Bir topluluğa veya kişiye olan düşmanlığımız bizi adaletten ayırmamalı, doğru neyse onu yazmak zorundayız. Son günlerde sürekli gündemde tutulmaya çalışılan birkaç konuyu ele alacak olursak ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızı düşünmekteyim. Büyükşehir Belediyesinin imara açmak istediği bazı Tarım arazileriyle kiraladığı binalarla ilgili yazılıp çizilenleri ve Canik Belediyesinin sosyal konut yapmak amacıyla imara açmak istediği merayı ele alacak olursak önce Büyükşehir Belediyesinin kiraladığı binadan başlayalım. Binanın sadece çatı katı değil, pek çok yerinde ruhsata aykırılık var, hava boşluğunun kapatılarak binaya katılmasından tutun da projede belirtilen tabliyenin yani binanın kullanım alanının büyütülmesine ve projede dubleks olarak belirtilen alanın sınırlarının aşılmasına kadar pek çok sıkıntı var. Sizin anlayacağınız binada pek çok projeye aykırılık var, bunların düzletilmesi de fiili olarak çok zor, çünkü binanın betonarme tabliyeleri projesinden fazla yapılmış ise kırıp projeye uygun hale getirilmesi mümkün değil, bunu yapmak için binanın komple yıkılması lazım. Çatıda yapılan kaçak çelik kısmı kırmak olayı çözmüyor, bu durumda binanın iskan alması mümkün değil, iskansız binayı Büyükşehir Belediyesinin kiralaması da yasal olmaz.

  Büyükşehir Belediyesinin meydan ve alanları genişletme çalışmasını anlamlı buluyorum ancak bunun da bir sınırı olmalı, Saathane meydanının açılması güzel, tarihi olgunun açığa çıkarılması da güzel ancak mevcut Belediye binasının yıkılıp alan olarak açılmasını çok anlamlı bulmuyorum. Aynı şekilde Cumhuriyet meydanının Site Camisine kadar yıkılıp alan olarak açılmasını da çok anlamlı bulmadığımı daha önceki yazılarımda belirtmiştim. Şehrin yeşil alanlara, doğaya, Denize ihtiyacı var ama bunun da bir sınırı ve şehre maliyetinin hesabı var. Saathane meydanında yüksek binalar yıkıldı, güzel ama yerlerine yapılan iki katlı binalar alanların açılmasına engel oldu, sadece yüksek binalar gitti, açılması planlanan alanlar açılamadı. Mustafa Demirin istişare kültürü olmadığından şehrin dinamikleri olan STK’lar, Teknik odalar, Siyasi partiler, seçilmişler ve Basın kuruluşları ile tamamen kopuk olması sonucu ortaya çıkan bu duruma şaşırmamak lazım. Şehrin geleceği planlanırken mutlaka bu kurumlarla istişare edilmesi gerekirdi. Allah var Vezir Hazretleri bunu yapardı, Sahili açarken şehirdeki tüm STK’ları yanına alıp “Sahilimi istiyorum” kampanyası yapmıştı ve sahili şehre katmıştı. Ama maalesef Tramvayı planlarken yanlış planlama yaptı ve şehri sahilden kopardı, çok kötü bir ulaşım hattı yaptı.

   Canik’teki imara açılması planlanan olaya gelince olaya objektif gözle bakacak olursak şehirde yapılan TOKİ’lerin tamamına yakını mera ve boş arazilerde yapıldı. Şehre ilk yapılan Kurupelit’de ki TOKİ konutlarından tutun da Kamalıdaki konutlara, ikiyüz evlerin yapıldığı konutlara ve diğerlerine varıncaya dek tamamına yakını Hazine arazisidir, çay mahallesindeki TOKİ konutları özel mülkiyetti ama onu çözmek de çok zor olmuştu. Canik’te yapılması planlanan sosyal konutlarla ilgili planlanan alan üçüncü sınıf mera arazisi ve orada söylendiği gibi büyük çapta bir hayvancılık da yok. Yapılan Tezviratın tamamen art niyetli olduğunu düşünmekteyim, neden böyle düşündüğüme gelince bunu yapan insanlar Kıranköy mezarlığının yanında heyelan alanında yapılan TOKi’lerle ilgili Jeoloji Mühendisi ve yıllarca DSİ de bu işin uzmanı olarak çalışmış olan Cemal Uğurtay’ın haykırışlarını hiç duymadılar. Oysa Uğurtay zeminin heyelan olduğunu ileride ciddi sıkıntılar doğuracağını pek çok ortamda dile getirdi ama işine gelmeyenler hiç duymak istemediler. Şimdi birilerini mutlu etmek adına bağırıp çağırmaları tamamen duygusal.

   Aynı şekilde bu Tezviratı yapıp kaçak binalarla ilgili feryad - ü figan eden arkadaşlar Atakum’da ki CİTYMALL’UN ruhsata aykırı yaptığı kaçak kısımlarla ilgili tek bir kelam edememişlerdir. Oysaki orada öyle enteresan bir durum var ki yazmakla bitmez, binanın sahibi ruhsatı aldıktan sonra kafasına göre binayı büyük kuruyor, sonra gidiyor o günkü Büyükşehir Belediye yöneticileri ile anlaşıp!.. plan tadilatı yapıyor ve ruhsatı yeniliyor ama arkadaş bununla da yetinemeyip imar planı yaparak aldığı yeni kullanım alanlarını da beğenmeyip yeniden projeye aykırı alanlar ihdas edip inşaatı yapıyor. Olay o kadar enteresan bir noktaya geliyor ki kimse işin içerisinden çıkamaz hale geliyor, bu arkadaşlar şayet samimi iseler bu konuyu da yazsalar ya asla yazamazlar erkeklik ister onu yazmak, yazsınlar ben alınlarından öpeceğim. Öyle yalandan kahraman kesilmeyle bu işler yürümüyor haberleri olsun, doğru neyse onu yazacağız, objektif olmanın gereği budur, sanırım ne demek istediğim anlaşılmıştır, bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR