İspanya dalga dalga bu akşam bu şaldadır

Tartışmaya İspanya"dan başlamak, İslâmiyet'in siyasi-askerî ve medeniyet bakımından Ortaçağ'da ulaştığı zirveyi ve Batı Aydınlanması'nın kaynağını hatırlatması bakımından hayli manidardır..
 Endülüs, fetihten itibaren İslam kültür ve medeniyetinin filizlenip boy saldığı ve geliştiği en önemli merkezlerden birisidir. Yahudi, Hıristiyan ve Avrupa'nın muhtelif bölgelerinden gelenlere eğitim merkezi olmuştur. Bu bölgede yaşayan Yahudiler ve Hıristiyanlar, kısa zamanda Arapça öğrenerek Müslümanlar gibi yaşamaya ve düşünmeye başlamışlardır.
Bu günkü İspanya, Avrupa"nın en az gelişmiş ülkelerindendir.. Mili geliri tarım ve turizmden oluşmaktadır..
O halde şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; İspanya bu gün bile İslam medeniyetinin şaheserleri sayesinde milli gelirini kişi başına ortalama 30.000 Euro"ya ulaştırabilmiştir.. Çünkü dünyanın her yerinden insanlar İslam"ın Avrupa"daki eserlerini görmek için İspanya"ya akın etmektedir..
Denge Gazetesi"nde Salı günü okuduğum "Yaşamdan Alıntılar" için bu açıklamalar.
Çünkü, yazı bana fazlasıyla önyargılı, fazlasıyla art niyetli ve fazlasıyla samimiyetsiz geldi..
Yazarına yukarıdaki hatırlatmaları yaptıktan sonra;
“Başbakan"ın esip savurmalarına” göz atmak ve “çözülmesi gereken acil sorunları çözmek yerine türbana sarmaktan” ibaret yaklaşım tarzına göz gezdirelim istiyorum..
Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Tayip Erdoğan"a diyor ki, “Başbakan türban tartışmasını başlatarak sömürü düzeninin anlaşılmasını engellemeyi sürdürüyor.”  Burada başlıyor samimiyetsizlik ve art niyet.. Ama hayır, biraz yukarıdan; çünkü alt alta şiir gibi dizdiği inciler ile Türkiye"deki  hatta dünyadaki bütün sıkıntı ve problemleri Başbakan"a yıkmış.. Şöyle ki;

“Bu ülkede çocuklarımız işsiz” İşsizlik, ülkemizin ve bütün hükümetlerin yıllardır kronikleşen meselesi değil mi?

“Bu ülkede sağlık sorun” El insaf, sağlık alanında uluslar arası seviye ve Türkiye"nin Sağlık Merkezi haline gelen Samsun nasıl göz ardı edilir?

“Bu ülkede eğitim sorun” Eğitim, ülkemizin ve bütün hükümetlerin yıllardır kronikleşen meselesi değil mi?


“Bu ülkede yoksulluk diz boyu”  Yoksulluk, ülkemizin ve bütün hükümetlerin yıllardır kronikleşen meselesi değil mi?


“Bu ülkede süren bir savaş var” Araya "yıllardır" koyamayacak kadar samimiyetsiz.. PKK da mı Ak Parti"nin eseri?

“Borç ödenemeyecek boyutlara ulaşmış” Sizin hükümetler döneminde havalarda uçuşan Anayasa kitapçığının ardından dinamo taşları gibi yıkılan bankalardan kalan borçlar değil mi bunlar?

“Her ne varsa satılıyor ve sorun çözülemiyor” Sorunu çözülemez noktaya getirip, milletin ümidini tükettikten sonra köşeye çekilerek bunları söylemek çok kolay.. Biraz önce sigara almak için girdiğim bakkal ne diyordu yanındakine biliyor musunuz, “ Tayip gelmeseydi, Amerika alacağına karşılık gelip oturacaktı ülkeye..” bunu ben söyletmedim.. Siz söylettiniz bu millete.. doğru ya da yanlış millet böyle düşünüyor..

“AB giremiyoruz” Ak Parti"nin AB performansını bari teslim et.
“Ülkemiz insanının öncelikli isteği, barış içinde insanca yaşayacağı bir düzendir.” Ama insanca yaşama isteğinin içine neden(se) bir türlü başörtülüler giremez.. Onların istekleri, yok siyasi simge, yok irticai bilmem ne diye bastırılır..
 “Laik devlet çekinmeden türbanla restleşir” miş… Hah, bu da yazının olmazsa olmazı..Tuzu biberi..  Bekliyordum.. Yeni bir Sincan, yani balans ayarı, yani Batı Çalışma işareti.. Bravo Hocam.. Laik ve demokratik ve insanca yaşama anlayışınızı tebrik ediyorum.. Laiklik tanımınızda din ve vicdan hürriyeti ne yana düşer, diye düşünmezsiniz ama hiç olmazsa şu sorulara cevap verebilir misiniz lütfen;
Şehit cenazelerinin üzerine kapanan kadınların, annelerin, kız kardeşlerin, gelinlerin,  nişanlıların, eşlerin büyük çoğunluğu neden başörtülü?

Neden "İslam karşıtlığı"nı "Başörtüsü karşıtlığı" şeklinde sergiliyorsunuz?  Az aşağıda bütün dinlere hakaret etmişsiniz zaten.. Meseleniz başörtüsü filan değil ki, direk İslam, hatta bütün dinler.. Bakın şu şekilde; “İspanya bugünlere türbanla mı geldi, yoksa kilisenin çanına ot tıkayarak mı?”
Son sözü üstadınız Toktamış Ateş"e vereyim;
“Şunu söylemek isterim: Asker, başörtüsü yasağının arkasından çok daha net bir şekilde çekildiği takdirde, yasakçılar, halkın inanç, kültür ve hayat tarzı ile sorunlu ve "halka rağmen"ci bir çizgi olarak, çırılçıplak ortada kalacaklardır. İşte o yapı sürdürülemez.”

Nedir bu yazının  açıklaması.. İçinde az da olsa bir fikir, bir düşünce olsaydı, belki hoş görülebilirdi.. İslam"a ve Başbakan"a  hakaretten ibaret bu yazıya  çok renklilik, çok seslilik mi  diyelim..
Bir not; Yapılan bir ankette Türkiye"de kapalı bayanlara sormuşlar.. Bu taktığınıza ne diyorsunuz diye.. Yüzde 76 Başörtüsü, yüzde 16 Eşarp, Yüzde 4 türban..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Recep Yazgan Arşivi
SON YAZILAR