Hollanda da yaşayan büyük oğlum İmam Hatip mezunu Bilgisayar mühendisidir, 28 Şubat sürecinde İmam Hatiplerin önü tıkandığından yurt dışında okutmuştum onu. Rabbimiz “Sizin Hayır gördüklerinizde şer, şer gördüklerinizde hayır olabilir”  ayeti Celilesini pek çok olayda yaşadığım gibi bu olayda da yaşadım ve oğlum yurt dışında okuyunca yabancı dili de oldu, iyi bir yazılım mühendisi oldu. Olmasına oldu da Türkiyede hakettiği değeri bulamayınca soluğu Yurt dışında aldı, bu minvalde Ak parti iktidarına da ciddi anlamda tepkili. Hollanda da yaşayan on Türk’ten dokuzu beyaz yakalı yani eğitimli ve donanımlı kişilerden oluşmakta olduğunu bunun ülkemiz adına üzücü olduğu söyler ki haksız da değil. Neden bunu yazdığıma gelince ülkemizin en önemli sorunu yetişmiş insandır, yetişmiş insan bulmak gerçekten zordur, gerek bürokraside, gerek teknolojide gerekse siyasette yetişmiş adam bulmak çok kolay olmadığından bu insanları harcamamak lazım. Şu anda altılı masanın aday bulma konusundaki en önemli sorunu da bu değil mi, şayet yetişmiş donanımlı ve toplumda karşılığı olan aday bulabilselerdi şimdiye kadar çoktan açıklamışlardı.
   Gelelim asıl konumuza önceki gün Büyükşehir Belediyesinde bazı görev değişiklikleri ve görevden almalar yaşanmış. Konuyu basından öğrendiğim nedir ne değildir diye küçük bir araştırma yapılınca canım sıkıldı, neden sıkıldı derseniz yetişmiş insanları harcamak bu kadar kolay olmamalı da ondan. İtfaiye teşkilatı teknik bir teşkilattır, liyakat, sadakat ve emir komuta zinciriyle çalışan bir teşkilattır. Sokaktan adam alıp itfaiyeci yapmak mümkün değildir, hatta yıllarca vekâletten yürütülen İtfaiye Daire Başkanlığı görevden alınan arkadaşın İstanbuldan getirilerek teşkilatın başına koyulması sonucunda kurumsal yapısına kavuştu desek yeridir. Bu arkadaşla bundan dört, beş yıl önce tanışma fırsatım olmuştu, aklı başında, dürüst, ilkeli, hatta derviş meşrep bir arkadaş olduğu yönünde bir kanaatim oluşmuştu. Şube müdürü olan arkadaşı da tanırım, Salıpazarı ilçesindendir, işinin ehlidir, mevzuat bilir, emir komuta zincirini de iyi bilir ve gereğini yapar. 
  Bu iki arkadaşın bir soruşturma nedeniyle görevden alındıklarını öğrenince olayı biraz araştırayım, nedir ne değilidir bakayım da doğrusu neyse onu yazayım dedim. Olay şu; Bundan beş, altı ay önce Temmuz ayında Havzadan bir personel Havza İtfaiyesinde Hurdalarla ilgili bir sıkıntı olduğu yönünde İtfaiye Daire Başkanlığına yazılı dilekçe veriyor, İtfaiye Daire Başkanı da anında soruşturma açıp, bir şube müdürü ile iki memuru  görevlendirip olayı tetkik ediyor, satıldığı iddia edilen hurdaların tamamının yerinde olduğu sadece bir demir kapının ambarın dışındaki bahçede olduğu onun da çalışmalar nedeniyle oraya bırakıldığı tespit edilip olay kapanıyor. Buna rağmen ilçe sorumlusuna ve şikayeti yapana uyarı yapılıyor, yani ortada bir yolsuzluk falan yok.
  Aradan birkaç ay geçtikten sonra aynı ilçede İtfaiye teşkilatı bir toplantı yapıyor, toplantıda bir memur kalkıp amirine verip veriştiriyor, amiri olayı bağlı bulunduğu şube müdürüne anlatınca şube müdürü teşkilattaki hiyerarşiye halel gelmemesi için memuru geçici olarak Vezirköprü’ye veriyor veya verdiriyor. Bu olay üzerine o memur hiyerarşik yapıyı aşarak direk Genel Sekretere gidip geçmişte yaşanan teftiş olayını kafasına göre anlatıp amirlerinden şikayetçi oluyor. Normalde Genel Sekreter  Daire Başkanını çağırıp olayın ne olup olmadığını öğrenmesi gerekirken İtfaiye Daire Başkanı ile bir şube müdürünü ve bir görevliyi daha açığa alıyor. Bu doğru bir icraat olmadığı gibi o insanlara haksızlıktır, onları çağırıp konuşmadan, yapılan teftişin ne olduğunu, resmi evraklardan bakıp öğrenmeden sırf bir memur şikayet etti diye o insanları açığa almak adam harcamaktan başka bir şey değilidir. Büyükşehir Belediyesinde Mustafa Demir döneminde onca soruşturma oldu, çoğunun ne olduğunu iyi bilmeme rağmen hiç yazma gereği duymadım. Mesela Cenaze İmamlarının görevden alınması, Kiralık araçlarla ilgili yapılan soruşturma sonrasında haketmedikleri halde ceza verilen soruşturmacılar ve daha sonra aynı evrakların yeniden yapılmak istenmesi sonrasında yaşanan saçmalıkları hiç yazmadım. Şimdi bu olayı da öğrenince canım sıkıldı, böyle saçmalık olmaz, bu insanlar kolay yetişmedi, varsa hataları önce soruşturursun sonra gereğini yaparsın, soruşturma başlar başlamaz görevden uzaklaştırmak bu insanları harcamaktır, buna gerek yok. Sözlerimi Şeyh Edebalinin “İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın” sözleriyle bitirmek istiyorum. Kalın sağlıcakla…