Bugün iki konuya değinmek istiyorum, bunlardan biri küçük yaşta evlendirilen kız çocuğuyla ilgili yapılan tutuklamalar, ikincisi ise İmamaoğluna verilen ceza olacak. Gazetecilik mesleği kimseye yaranamama mesleğidir, binlerce okurunuz olur, yazdıklarınızdan memnun olanlar olur, memnun olmayanlar olur, herkes isterki kendi canı istediği gibi yaz ama öyle bir dünyanın olmadığı da muhakkak. Son köşe yazımda küçük yaşta çocuklarını evlendirenlerin Allah belalarını versin, hatta elimde imkan olsa bunları dar ağacına asarım demiş olmama rağmen bir okurum neden tutuklanma olmadı bunu niye yazmadın zülfigare dokunmak istemiyor musun? şeklinde yorum yazınca pes demekten başka bir şey bulamadım. Üzülerek ifade etmek gerekirse Dünyanın her yerinde  Hukuk siyasetten ve konjonktürden ciddi anlamda etkilenmektedir, 2020 yılında hazırlanan iddianameyle ilgili haberler yapılmasaydı tutuklama falan olmayacaktı, ne zamanki haberler yapıldı, ülkenin gündemi bu konu oldu tutuklamalar oldu, Keşke iddianame hazırlanır hazırlanmaz bu tutuklamalar olsaydı da olaylar bu noktaya gelmeseydi. Bu tür olaylar ülkemizde fazlasıyla var, bir haftadan beri grip olmam nedeniyle yattım, yatınca da televizyon seyretmeden olmuyor, gündüz programlarının en popülerlerinden biri olan Esra Erol’un programını izlerken Cuma günkü programına çıkan yirmi yaşındaki genç bayan on beş yaşında zorla evlendirildiğini, üç çocuğu olduğunu, ilk çocuğunu onaltı yaşında dünyaya getirdiğini, ama şimdi eşi ve ailesi tarafından sokağa atıldığını, gidecek bir yeri olmadığını anlatınca içim yandı. Hele ki Devlet bu konularda üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor da bayanlarımızın mağduriyeti giderilmeye çalışılıyor.
   Burada üzerinde durulması gereken konu şu cemaat, bu cemaatten ziyade küçük yaştaki evliliklerle ilgili kimsenin gözünün yaşına bakılmadan gereğinin yapılmasıdır. Ayrıca bu tür olayları yapanlar üzerinden İslama düşmanlık etmek de fevkalade yanlış bir durum, kimse kusura bakmasın da sapıklığın Dini, Irkı, Cemaati olmaz, bu tamamen ahlak ve karakterle ilgili bir durumdur. Erken yaştaki evliliklerle ilgili kimse Yüce Kitabımız Kuranı ve Efendimizi örnek göstermeye kalkmasın. Kuranı Kerim’de geçen iddet görmeyen bayanların boşanması konusunda daha önce yazdıklarımın aynısını Mehmet Okuyan hoca söyledi, orada kasdedilen ergenlik çağına gelmiş olmasına rağmen iddet görmeyenlerdir dedi ki doğrusu da odur. Hatta çok enteresan bir şey daha söyledi cahiliye döneminde Araplarda kız çocuklarını diri diri toprağa gömme adeti olduğundan, kız çocuklarının yaşları toprağa gömülme yaşına kadar sıfır kabul edilip öyle hesaplanırmış. Bu konuyu daha fazla uzatmadan ikinci konumuza geçelim.
   Ekrem İmamoğlu’na verilen cezayla ilgili yorum yapmak istemiyorum, bana göre siyasetçileri hukukla siyasi hayattan çekmek doğru değil, ancak zamanlaması çok manidar, normalde karar duruşması seçim sonrasına kalmalıydı, bu kadar alelacele neden yapıldı derseniz bana göre iki nedeni var. Birincisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını boşaltmak, ikincisi Kılıçdaroğlunun aday olmasını engellemek. Peki bu karar sonrasında İmamoğlunun adaylığı garantilendi mi bana göre asla garantilenmedi, İmamoğlu Başkanlığı bıraktığı gün Muharrem İnceden çok daha az oy alacağını ve CHP’nin bir kısmının aleyhinde çalışacağını düşünmekteyim. Olaya bu minvalde bakıldığında çok daha farklı bir durum ortaya çıkmakta, siyaset çok farklı bir kulvardır, toplum mühendisliği yapanlar bunu çok iyi yönetmekteler ancak şu da bir gerçek ki toplum mühendisliğinde her zaman evdeki hesap çarşıya uymuyor, bakalım bu hesap uyacak mi? Seçime beş ay var, zira Mayıs ayının on dördü gibi seçim olacağı Haziranda herkesin köyüne, arazisine gideceği hesap edildiğinden böyle bir düzenleme yapılabilir. Ekonomideki sıkıntılar nedeniyle toplumun bir kesimi Hükümete tepkili ancak yılbaşı itibarı ile Asgari ücretlisinden emeklisine, EYT lisinden esnafına rahatlama sağlanırsa iş değişir diye düşünüyorum. Hatta son zamanlarda yapılan anketlerle daha önceki anketler arasında ciddi değişiklikler olduğu da bir gerçek. Millet ittifakı Ekrem İmamoğlu’nu değil de Mansur Yavaş’ı aday yapsa çok daha fazla şansı olduğu kanaatindeyim, ama her şeye rağmen 2023 ün çok kolay olmadığını da vurgulayarak sözlerime son vermek istiyorum. Bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla…