Hayvanlar alemi

Öncelikle hayvanları sevdiğimi söylemek isterim. Hatta, yeri gelince insanlardan da çok severim onları. Kuşları, kedileri, köpekleri örneğin. Bu hayvanların yeri özeldir bende. Ama ben konuyu köpeklerle ilgili yürütmek istiyorum. Daha doğrusu bir kıyaslama olarak... Günümüz dünyasında bir insana giyim tarzınız hakkında fikrini sorduğunuzda acımasızca eleştirilebiliyorsunuz. Size 'demode' diyerek burun kıvırabiliyorlar ve standartlarınız diğer insanın modasına uyumsuz kalıyor diye sizden uzaklaşanlar oluyor.
Gömleğinin bir düğmesini iliklememiş adama "bakımsız" damgasını vurarak işe almayan iş sahipleri var. Neymiş? Formalite ve kural gereğiymiş! İnsanları mekanik hale getirerek onları istemedikleri şartlarla eleştirenler ve özgürlüklerini ellerinden alarak “doğru” ve” yanlış” kategorisine yerleştirenler var!
Ama köpekler öyle değildir. İnsanın fakir veya zengin oluşuna bakmazlar. Onlar gümüş kolye ya da son model araba istemezler. Sarayda veya gecekonduda yaşadığınıza da bakmazlar. Onlara sadece su ve yemek yeterlidir.
Kirli veya temiz olduğunuza da bakmazlar. Üstünüz başınız önemsizdir onlar için. Yüzünüzde çamur da olsa yine diliyle öper sizi. İnsanlar gibi tiksinmezler yüzünüzden. Onlar size kalplerini verirler! Sevecen ve sadıktırlar! Eleştirilerini yaparlarsa da gözleriyle yaparlar. Kalbinizi kırmazlar! Hayvan desek bile onlar çoğu insandan fazla insandırlar. Ya insanlar? Konuşmasını bildikleri halde bu iticilik, kavgalar, dışlamalar ve eşitsizlik neden? Nerde bu işin onuru ve gururu? Şimdi "insanları köpeklerle kıyaslamak doğru mu" diyecek olursanız "evet"le cevaplıyorum.
Çünkü hayvanlar insanlarla aynı dünyada yaşıyor. Aynı hava solunuyor. Aynı kaldırımlardan yürünüyor. İticilik yaparak kimse kimseyi öylece dışlayıp bir kenara atamaz, bırakamaz. Hiç kimse öyle sadece benimsediği arzuları bir başkası üzerinden eleştiremez. Bencilliğe gerek yok çünkü. “İki ayağım çok geliyor, basamıyor, yürüyemiyorum" diye şikayetle gezmekte insanların büyük kısmı. Peki dört ayaklı köpekler ne yapsın? Onların yükünü düşünenler var mı? İnsanların hakkı nasıl ödenir derken bir de omuzlara hayvanların hakkı eklenmemeli. "Kulların haklarını yiyenler bir de narin hayvanların haklarını yiyorlar" demesinler sonra.
Karşılıksız iş yapmak en büyük sevaptır diyenler sadece boş konuşur oluyorlar. Ama sanırım bu konuda en çok sevabı hayvanlar alemi hak ediyor olmalı. Tabi bunu ben bilemem ama öyle gibi... Onlar gerçekten karşılıksız seviyorlar sizi. Onlar sizden pasaport da istemezler, ama ömür boyu dostunuz olarak yaşar ve yine bir dostunuz olarak ölürler. Köpeklerde olduğu kadar kedilerde de vardır bu. Mesela, insanlar hastalandıklarında veya öleceklerini bildiklerinde yakınlarını ve dost bildiklerini ilgi görmek için sağlık durumlarıyla üzebiliyorlar. Bazen de basiti zorlaştırarak, yani abartarak. Ama köpekler buna benzer bir durumda ne yapıyor biliyor musunuz?
Sevdiklerini ve sevenlerini üzmemek için uzaklaşıyor, yalnız başına hastalanıyor ve yalnız başına ölüyorlar. Onları olaydan uzak tutuyorlar. Tarihe de bir bakın! Medeniyeti kurmaya çalıştılar; ama onu da aç gözlüler hırslarıyla yok ettiler. Medeniyet varsa, aslında hayvanlar aleminde var. O medeniyeti koruyalım en azından. Çünkü insanları sevip eşit görebilmek için önce hayvanları sevmemiz ve onların haklarını korumamız şart. Dünya sadece insanların değil anlayacağınız. Bu dünya aynı zamanda onların da dünyası ve bu sevimli hayvanların hepsi yaşamayı öncelikli olarak hak ediyor!  Barış ve Sevgi dileklerimle

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR