Tekkeköy halkından Ertuğrul Şenel"den gelen mektubu aynen veriyorum sevgili okurlarım!....
Tekkeköy halkı yıllardır azot ve bakırın kirli dumanlarını
soludu. Buna birde Mobil santral eklendi. Bu kirli ortamda
ciğerlerimize çektiğimiz her nefes gün geçtikçe kirlendi. Bu kirli
havanın etkisiyle bugün astımlı çocuklarımız Kalp krizi ve kanserden
ölen insanlarımız var. Bu böyle sürdüğü sürece de bu sıkıntıları
yaşayacağız. Biz böyle bir yaşam sürmek istemiyoruz. Bu nedenle,
 
Temiz ve sağlıklı yaşam hakkımız için mücadele ediyoruz.
Yediklerimizin içtiklerimizin soluduğumuz havanın temiz olmasını
istiyoruz. Ciğerlerimize çektiğimiz havanın içinde ne var? Adları ne
olursa olsun bizi hasta eden bir sürü zararlı maddeyi yiyoruz,
içiyoruz, ciğerlerimize çekiyoruz.
Mobil santraller durduruldu, evet mobil santraller çalışsa da
çalışmasa da birileri bundan trilyonları götürdü.
Sizin topraklarınızı kirletiyoruz, zarar veriyoruz diyerek tarımla
geçinen köylülere tazminatlar bile ödendi. Onlar bize ürününüzü
tarlanızda yakarız, parasını da veririz dediler.
 
Kirlenen toprağın, havanın , suyun bedeli nedir?
Peki astımlı doğan çocuklarımızın, kanserden kaybettiğimiz
yakınlarımızın bedeli nedir? Kaç para ederler? Sizler bunun bedelini
ödeyemezsiniz, anasız babasız kalmış çocukların, Ankara'da İstanbul'da
derdine çare bulmaya gitmiş hastalarımızın bedelini ödeyemezsiniz.
Ovamızı elimizden alamazsınız buna kimsenin hakkı yoktur. Soluduğumuz
havanın, içtiğimizi suyun, yediğimiz besinlerin, toprağımızın daha
fazla kirletilmesine sessiz kalmayacağız.
Herkes ciğerlerine aynı nefesi çekiyor. Birileri bu nefesi kirleterek
karlarına kar katarken bizlere kalan,
Hastalık, kanser, ölüm ve acılar...
Tekkeköy belediye başkanımız Sayın Hayati Tekin'in seçim zamanında,
bizi umutlandıran şu sözlerini hatırlıyorum:
"Termik santrallerin kurulmasını istemiyorum, her türlü
kirlilikle hep birlikte mücadele edeceğiz. Tekkeköy'de yaşanan
kirliliği ölçecek cihaz, Tekkeköy'e kurulacak."
 
Bunların kaçı gerçekleşti? Hiç biri. Aksine Cengiz A.Ş.
termik santral kuruyor ve Amerika'dan gelen tribünleri Eti Bakır'ın
kapısından içeri sokuyor. Yine Eti bakır firması bakırı
zenginleştireceğim diyor yani sizi daha fazla zehirleyeceğim demek
istiyor.
Bugün kamu yararı diyerek organize sanayi içinde termik santraller
kurulabilir yasası çıkarılıyor. Soruyoruz? bu kamu yararı kimlere
yarıyor? Kimler karlarına kar katıyor? Biz niye yarar değil zarar
görüyoruz? Sözü edilen kamu kimdir? Kamu biz değilsek kamu kim?
 
Tüm bu nedenlerle Başkanımız Hayati Tekin'i seçim
öncesinde söz verdiği gibi halkının yanında mücadele etmeye
çağırıyoruz. Seçimini halktan yana yapıp bizlerle temiz bir nefesin
mücadelesine çağırıyoruz. Belediye başkanımızı önümüzde, yanımızda,
arkamızda ama hep halkıyla birlikte yürürken görmek istiyoruz.
Bu yürüyüş astımlı doğan bebeklerin savunulmasıdır. Bu insanca yaşamı
talep etmektir. Bu yürüyüş temiz çevre - sağlıklı yaşam hakkımızı
savunmaktır. Teşekkür ederiz