DAVA ADAMINA BAKAR MISINIZ?

Konumuza ‘Dava denince akla ne gelir?’ sorusuyla başlamak istiyorum. Lügatte dava bir hakkın mahkeme yoluyla alınması anlamına geliyor ancak ıstılahi manası yani halk arasında kullanılan anlamı bir ülküye, bir ideale inanmak ve onun uğrunda mücadele etmektir. İnanç bağlamında davalar olduğu gibi siyasal davalar ve vatan uğrunda davalar vardır. Bir dine inanmak, bir akıma inanmak, bir ülkenin bağımsızlık mücadelesine inanmak davadır. Bu özet bilgiden sonra gelelim bizim Vezir Hazretlerinin AK Parti’den aday adayı olup da aday olamayan arkadaşlarla ilgili, “Dava adamı olsalardı başka partiden aday olmazlardı.” ifadesine. Öncelikle kendisine şunu sormak isterim; Allah aşkına hangi davaya inandığını, ülküsünün, idealinin ne olduğunu bir açıklasa da biz de bilsek. Kendisiyle dört yıl yakından çalışan ve inandığı davanın ırkçılık ve roteryanlık dışında bir dava olmadığını müşahade etmiş birisi olarak dava dediği nedir bunu açıklarsa mutlu oluruz. Sosyal demokrat, liberal, batı hayranı eğilimli bir yapısı olduğunu ve muhafazakâr insanları hiç sevmediğini çok iyi biliyorum. SHP’nin bürokratı olarak bürokratik hayata başlamış, daha sonra ANAP’ta siyasete atılmış, Merhum Mesut Yılmaz Samsun’a gelirken havadayken ANAP’tan istifa edip AK Parti’ye geçmiş, daha sonraki süreçte sürekli olarak insanları kullanarak siyasi hayatını devam ettirmiş ve Özhaseki’yle olan yakınlığı nedeniyle de bulunduğu makama oturmuş bir siyasetçi. Böyle bir insanın kalkıp davadan bahsetmesi ne kadar gülünç bir durum sizler takdir edin.

Bu mübarek dava adamımız elindeki yetkiyi sonuna kadar kendi hemşehrilerinin ve yandaşlarının lehinde kullanmış. Belediye başkan adayı yapamadıklarını meclis üyesi yapabilmek için öyle bir mücadele veriyor ki aklınız şaşar. Turan Çakır’ı Atakum’dan başkan adayı yapamayınca meclis üyesi yapabilmek için sonuna kadar uğraş vermiş, Özlem Maraş hayır olmaz deyip koymayınca bu kez Terme’de belediye başkan aday adayı olan ve bir dönem de ilçe başkanlığı yapan meclis üyeliğinin ilk sırasında olan Mümin Ertan’ı istifa ettirip yerine Turan Çakır’ı koyabilmek için sadece kendisi Mümin Ertan’ı aramakla kalmamış, başka bir genel başkan yardımcısını da aratmak suretiyle felaket baskıya tabi tutmuş ama Mümin Ertan adam gibi dik durup istifa etmemiştir. Aynı Vezir Hazretleri, evladım gibi severim dediği -ne kadar samimiyse- Halil Akgül’ün Terme’den liste başı yazılmasına gönlü razı olmamış, İl Başkanı Mehmet Köse’nin Halil Akgül’ü listeden çıkarmasına en ufak bir itirazda bulunmamıştır. Mehmet Köse’nin adı geçmişken ona da bir lafım olacak. Kemal Certel’in yıllardır Atakum’da ve Büyükşehir’de meclis üyeliği yapmış, Allah kulunun yarasına merhem olamamış, kimsenin işini görmemiş bir arkadaş olduğunu bu şehirde yaşayan herkes bildiği halde Köse'nin sırf Çerkes ırkçılığı yapmak adına ta Havza’dan liste başı yapması Havza’da acayip bir tepki aldı. Havza’dan ellinin üzerinde telefon aldım. ‘Bu adamın burada işi ne? Havza’yla ilgisi ne? Murat İkiz neden itiraz etmedi? İl başkanı başka yer mi bulamadı?’ şeklinde serzenişler var.

Sözlerimin sonuna gelmeden bir konuya daha değinmek istiyorum. Son günlerde bazı yerel basın yayın kuruluşlarında yayınlanan anketler var. Bu anketlerin tamamının uydurma ve duygusal ilişkilere bağlı anketler olduğunu açık ve net bir biçimde bilmenizi istiyorum. Hatırlarsanız 2019 seçimlerinde aynı basın yayın kuruluşları Zihni Şahin’le ilgili çok yüksek oranda oy aldığı yönünde anketler yayınlıyorlardı, şimdi de nemalandıkları adaylarla ilgili anketler yayınlamaktalar. Peki, Zihni Şahin neden seçimi kaybetti? Çünkü vatandaş o yalan anketlere inanmadı. Anketler o kadar tutarsız ki anlatamam. Örneğin Çarşamba’da bağımsız adaya yüzde 45 oy veriyorlar, Cumhur İttifakı’nın adayına yüzde 40 veriyorlar. Oysaki Cumhur İttifakı’nın Çarşamba’daki oy oranı yüzde 70’lerdedir. Bu yalana kim inanacak çok merak ediyorum? Aynı şekilde Canik’te Cumhur İttifakı’nın adayına yüzde 40 civarında oy verirken İYİ Parti adayına yüzde 30 civarında oy veriyorlar. Oysaki Canik’te ikinci parti Yeniden Refah Partisi adayı Hocaoğlu’dur. Sırf algı yapmak adına uyduruk anketleri yayınlamak toplumu ahmak yerine koymak değil de nedir? Sahanın durumu belli, vatandaş neyin ne olduğunu da görüyor, algı operasyonları yeseydi 2019’da Zihni Şahin için yapılan algı hiçbir aday için yapılmamıştı, sonuç ortada. Anket işinin öyle çivisi çıkmış ki anlatamam. Eskiden telekomun alan kodları vardı, hangi ilde veya ilçedeyseniz o alan kodunun dışında alan kodu kullanamazdınız, şimdi durum çok farklı. Samsun’da bir oda kiralayıp Ankara’nın alan kodu olan 0 312 alan kodunu alıp Samsun’da anket yapabiliyorsunuz. Vatandaş da Ankara’dan arandığını zannederek cevap veriyor. Daha enteresanını söyleyeyim; aday adayları istedikleri telefon numaralarını anket firmalarına verip yüksek oy alıyorlar, bu sayede de aday olmaları kolaylaşıyor. Unutulmamalı ki ayak oyunları sandığa kadardır diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
15 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR