BU İŞİN ORTASI YOK MU?

Konumuza girmeden önce bir hususu aydınlatma gereği duyuyorum. Gerek 5393 sayılı Belediyeler kanununda gerekse 5216 sayılı Büyükşehir kanununda belediyelerde çalışan işçisinden memuruna, başkanından meclis üyesine varıncaya dek hiçbirinin belediyeye mal satamayacağını, iş yapamayacağını açık ve net yasaklamıştır. Hüküm bu kadar açık olmasına rağmen geçmişte aldığım bazı duyumlarda meclis üyelerinin belediyelere mal verdiklerini, iş yaptıklarını öğrendim. Aynı şekilde şimdi de bazı meclis üyelerinin belediyelere iş yaptıklarını duydum. Bu arkadaşlar yasalardan haberdar olmayabilirler. Hatta geçmişte yapılan bu tür yanlışların hesabı sorulmamış da olabilir ama şunu unutmasınlar ki hukuk er ya da geç gelir gereğini yapar. Belediye meclis üyelerinin seçildikleri belediyelere iş yapamazlar. Mal satamazlar. Hizmet alımı, 22/d gibi maddelerden yararlanamazlar. Bunu her kim yaparsa aleni olarak kanuna muhalefet etmiş olur. Karşılığı da ‘görevi kötüye kullanmaktır’ haberleri olsun. Bu detayı verme nedenim, yarın böyle bir olayla karşılaştığımızda kimse kalkıp ‘benim bundan haberim yoktu’ demesin diye hatırlatma gereği duydum. Gelelim yazı başlığımıza.

 

Toplum olarak siyaseti seviyoruz, bu bir gerçek. Ancak olayları öyle abartarak değerlendiriyoruz ki gören de savaş var sanır. İstanbul’da seçim iptal edildi, bununla ilgili düşüncelerimi yazdım. Keşke iptal edilmeseydi, yıllarca CHP İstanbul’u yönetti de ne oldu ülke mi yıkıldı? Dedikleri gibi Pontus mu hortladı? Yoksa Hristiyanlık mı İstanbul’a hâkim oldu? Kaldı ki Refah Partisi İstanbul’u aldığı zaman İstanbul Belediyesi’nin durumu ortadaydı. Millet yıkanmaya su bulamıyordu, parayla su alıp yıkanıyordu. Tayyip Erdoğan başkan seçildikten sonra İstanbul şahlanış dönemini yaşadı ama gelinen son noktaya bakıldığında da belediye, vakıfların ve derneklerin çiftliği haline gelmiş. Vakıflar, dernekler hayırsever insanların katkılarıyla ayakta duran müesseselerdir. Devlet vatandaştan topladığı vergileri vatandaşa yol, su, kanalizasyon gibi temel ihtiyaçları karşılamak için kullanır. Vakıflara ve derneklere bu paralar aktarılmamalı, bu fevkalade yanlış bir icraattır.

 

Gelinen noktaya bakıldığında seçimin iptali ile birlikte toplum öyle kamplaştırılıp geriliyor ki anlatamam. Kimine göre İmamoğlu Pontusçu, soyadını değişmiş, asıl soyadı bilmem neymiş. Kimine göre Binali Yıldırım’ın yapmadığı yolsuzluk yokmuş, İDO’dan Ali Müfit Gürtuna onu kovmuş. Kimine göre İstanbul seçimi Roma ruhunun hortlamasıymış, kimine göre de İstanbul’un İmamoğlu’na teslim edilmesi PKK’ya teslim edilmekle eşdeğermiş. Arkadaş böyle saçmalık olur mu? Bu işin orta yolu yok mu? Neden toplumu bu kadar geriyoruz, bu toplumda CHP’lisi de AK Partilisi de MHP’lisi de kardeş gibi yaşamalı. Siyaset insanları geçmişte kutuplaştırdı da elimize ne geçti? Kardeş kardeşi bıçakladı. Devletin yapması gereken işleri partilerin gençlik teşkilatları yapmaya kalktı. Sonunda asker hepsine ‘gelin bakalım buraya’ dedi. Bir gecede her şey bitti.

 

Yazılarıma bazen öyle saçma sapan yorumlar geliyor ki aklınız şaşar. ‘Eleştireceğiz ama mahalle değiştirmeyeceğiz’ diye yazdığım yazıya öyle hakaretvari yorumlar geldi ki dersiniz biz hakikati yazmıyoruz. Sanki bu yazdıklarımız sonunda mutlaka bulunduğunuz yeri terk edip başka siyasi düşünceye sahip olmak zaruretimiz var. Bizim işimiz doğruları yazıp mahalle değiştirmeden mahalleyi temizlemeye uğraşmaktır. Yoksa AK Parti yanlış yapıyor diye anında dönekler gibi karşı mahalleye geçip verip veriştirmek bizim işimiz değil. Bu karaktersiz döneklerin işidir. AK Parti’ye benden daha çok kızan olmasın, son 4-5 seneden beri öyle hatalar yaptı ki anlatamam. Hele şu damat Berat paşa olayı toplumu öyle rahatsız etti ki seçmen bunu oy pusulasına kadar taşımış ise de bunun gereği yapılmalı. Aksi halde AK Parti değil 2023’ü 2020’yi dahi göremez. Devlet Bahçeli 2002’de yaptığı gibi ‘haydin erken seçime gidiyoruz’ derse şaşmayın.

 

Ekonomi kötü, önümüzdeki iki yıl da düzelmesini beklemiyorum. İş adamları öyle zordalar ki anlatamam. Yanında 500-600 kişi çalıştıranlar dahi ‘keşke 5-6 milyona çalışan memur olsaydık bu kadar sıkıntımız olmazdı’ dediklerini kulaklarımla duyunca inanın çok üzüldüm. Ancak tüm bu olup bitenlere rağmen kalkıp yeni bir siyasi parti kurmak, başka mahalleye geçmek, geçmişte her türlü makam ve mevkiyi aldığınız siyasi partiyi ve liderini eleştirmek fevkalade yanlış bir durum. Burada yapılması gereken mahalle değiştirmek değil, mahalleyi temizlemektir. Bunu da içeride durup mücadele vererek yapabilirsiniz. Ben 2017’de başkanlık sisteminin bu ülkenin gerçeklerine uymadığını yazmıştım. Hatta o referandumda hiç sandığa gitmedim, keşke geçmeseydi o referandum. Ancak ülkenin son 15 yılda kazanımlarına bakıldığında bu kadar insafsızca eleştirmek de vicdanların kabul edebileceği bir şey olmadığı ortada. Abdullah Gül çıkıp ‘367 kararında duyduğum üzüntüyü seçimlerin iptalinde aynen duydum’ diyorsa ben buna ihanet derim başka da bir şey demem. Bunu çıkıp CHP’li desin, başka partili desin ama sen bunu asla deme, bu parti seni makamların en üstü olan Cumhurbaşkanlığı makamına getirmiş sen kalkıp ne diyorsun! Yazık, çok yazık diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.ayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamıaayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamıaayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamıaayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamıaayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamıaayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamıaayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamıaayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamıaayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamıaayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamıaayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamıaayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamıaayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamıaayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamıaayacağını açık ve net yasaklamıdar olmayabilşrletazı meclis üyelerinin Belediyelere iş yap yapamayacağını açık ve net yasaklamı

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR