BOŞ DÜNYA

Hüzünlü bir cuma günü eski bir dostunu kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşayarak bu yazıyı kaleme almış bulunmaktayım. 2004 yılında tanıdığım, 2008 yılına kadar çok sıkı dostluk yaptığım eski Kavak Kaymakamı Yusuf Özdemir kardeşimizi kaybetmenin hüznünü yaşıyorum. Hayatın boş olduğunu hep biliriz söyleriz de yakın dostlarımızı kaybedip canımız acıyınca olaya daha çok vakıf olup hakkal yakin yaşamış oluruz. Yusuf Özdemir kardeşimizle dolu dolu dört yıla yakın bir süre beraberliğimiz oldu. O Kavak Kaymakamıydı, ben de Büyükşehir’de Başkan Vekiliydim. Sevecenliği, samimiyeti, iş bitiriciliği onu farklı kılan özelliklerindendi. Tuttuğunu koparan bir yapısı vardı, kendisini size sevdirmesini becerir, istediğini de almadan gitmezdi. Kavak onun sayesinde o dönem çok güzel hizmetler aldı. Bütünşehir yasası henüz çıkmamış olmasına rağmen Büyükşehir Belediyesi'nin sınırlarında olmayan Kavak ilçesine o dönemde Büyükşehir’in pek çok hizmetini getirmeyi başarmış kıymetli bir bürokrattı.

Tanıştığımız günden itibaren haftanın neredeyse yedi günü arar sorar, ziyaret eder görev yaptığı ilçeyle ilgili yapılması icap eden ne varsa yaptırırdı. Zaman zaman gelip sahilde o zaman var olan çadır kafeye gider bol bol kumpir yerdik. İl Özel İdaresi yöneticileriyle de kurduğu samimi ilişkiler nedeniyle köy yollarına her türlü hizmeti almayı becerir, kimseyi kırmadan hizmetlerini devam ettirirdi. Akcaabatlı bir ailenin kızı olan değerli eşi de öğretmendi, zaman zaman ailece de görüşürdük. O zamanlar çocuklarından biri rahatsızlanmıştı, uzun süren tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuşmuştu. 2007 yılının Nisan ayında yaşadığımız şu meşhur A takımı Operasyonu’nun ardından ilişkimiz kesilmiş, daha sonra o arasa da ben karşılık vermediğimden görüşmelerimiz bitmişti ama nerede olduğunu sorar, iyi olmasından memnuniyet duyardım. Trabzonlu olmasının yanında ailece Samsun’un Zeytinlik mahallesinde büyümüş, babasını genç yaşta kaybetmiş, annesinin himayesinde yetişmiş ve başarılı bir bürokrat olmuştu. Samsun’u çok seviyordu, İl Özel İdaresi’nde genel sekreter olmak istiyordu ama nasip olmadı. Şehrine daha fazla hizmet etmek için Samsun’da kalmak istese de memuriyetin kuralları gereği kalamamıştı. Kavak’tan sonra yurdun çeşitli yerlerinde kaymakamlık yaptı.

En son Gölcük Kaymakamı iken yakalandığı amansız hastalıkla epeyce mücadele etti. Bu süreçte uzaktan da olsa takip edip dostlarından bilgi aldım, durumunun iyi olmadığını söylüyorlardı. Allah’tan ümit kesilmez ama maalesef hastalığa yenik düştü. Rabbim rahmetiyle muamele eylesin, geride kalan ailesine sabırlar diliyorum. Güzel bir insan bu dünyadan göçüp gitti. Dünyanın boş olduğunu her zaman diyoruz, biliyoruz ama çok güzel anılarınız olan dostlarınız aranızdan ayrılınca içiniz farklı acıyor. Hepimizin gideceği yer orası ama hayatının baharında hayallerini gerçekleştiremeden ahirete göç eden dostlarınıza bir başka üzülüyorsunuz. Güle güle Yusuf kardeşim, Rabbim rahmetiyle muamele eylesin, mekânın cennet olsun. Geride kalan ailesine sabrı cemil ecr-i cezil dileyerek sözlerime son veriyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR