Canik ilçesi İlkadım(Çevre yolu)üzerinde yapılan katlı yol –Viyadük-inşaatının ilginç bir hikayesi var.

Proje 4 Kasım 2011 tarihinde ihale ediliyor.Ancak ,6001 sayılı Kanun'un  19. Md.'ne uygun olarak 1/1000 ölçekli imar planına işlenmesi es geçiliyor.Katlı yol gibi yatırımlar en son tercih edilen sistemlerdir.Mimarlar odası : Yerleşim yerini ikiye böleceği,trafik  akışını rahatlatmayacağı, görüntüsü ile ”Beton çöplüğü” oluşturacağı, ihaledeki  kanuna aykırılık ,yetki aşımı ve ihlali gibi eksiklikler nedeniyel Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine  dava açıyor.

Yerel mahkeme , Oda'nın 23.11.2011 tarihli başvurusunda haklı buluyor.İhaleye ilişkin Davalı idareden istenilen cevap yazısı yetersiz ve eksik bulunuyor.Viyadüklü geçişin İmar Kanunu'nun 2. Md.gereğince resmi ve özel bütün yapıların bu Kanun kükümlerine tabi olduğu hükmüne varılıyor. Ve inşaatın durdurulması kararı veriliyor. Yani,  Canik ve Büyükşehir kendi yetkisini ve görevini yapmamamış oluyor.

İşte hikayenin özü bu.Asıl final bundan sonra başlıyor.Çocuk doğduktan sonra don biçiliyor.Kervan yola çıkarken düzülüyor.Çalınan minareye kılıf dikiliyor.

Büyükşehir Belediye Meclisi ,apar topar 30 Eylül 2013 tarihli çağrı üzerine toplanıyor.25.9.2013 tarih ve 2674 sayılı Karayolları Bölge Müdürlüğü'nün “Canik Viyadüklü Yolun” plana işletilmesi kararı alınıyor.Gel de şimdi.”Bayram geçti,kınacılarda kına kalmadı”..”Geçti Bor'un pazarı , sür eşeği Niğde'ye “deme...Ya da “Çolak körü görünce kendi haline şükredermiş.”Bunu bir muhalif Belediye yapsa idi hali nice olurdu!?İktidar gücünü arkasına almak böyle bir keyfiliğe cüret ettiriyor. Yıkamayacakları biliniyor.Çünkü emir ,Angara'daki Dayı'dan..

Ben size bazı detayları aktarayım.Önemsiz gibi gelmesin.

Canik Belediyesi bu katlı yolun yapılmasına başından karşı idi.Hatta KTÜ'ye detaylı bir rapor hazırlatılmıştı.Binlerce  imzalı dilekçe hazırlanmış, inşaatın durdurulması,projenin iptali için yoğun kulisler yapıldığı biliniyordu.Ama, Osman Genç'in Büyükşehir Meclis Toplantısına  katılmıyor. Gazetelerde elimizde bulduk sözü karşılıksız kalıyor...

Güncel bir konuya atıf yapmakta yarar var.Okullardaki “Andımızın” kaldırılması isabetli  olmuş!. Yıllardır , “Doğruluk” istismarı yapanların takiyeden kurtulmuş oldular.Hem söyleyip, hem aksi davranmak zahmeti ortadan kalkmış oldu.Hani adam, kızını överken demiş ya.”iyidir hastır,azıcık gebedir”.İnsan bu”o kadar kusur ,Kadı kızında da var“der, geçeriz,bundan böyle...

Büyükşehirdeki Meclis toplantısına  MHP'liler dışında  tek Hayati Tekin hayır oyu ile kararın oy çokluğu ile geçmesi sağlanmış oldu.Öte yandanNecaattin Demirtaş ve Metin Burma oylamada  bulunmadılar.Daha mühim işleri olmalı! Çekimser oy kullananı anlamak zor.Ne camiye,ne kiliseye hayrı dokunmak istememiş gibi.Yarın seçmenlerine  söyleyecekleri bir çift sözleri olmalı...

Toplantıda Yusuf Ziya Yılmaz'ın tavrı açık ve net.Bu tavırda tecrübe,mesleki dayanışma ve eski dostlara bir vefa örneği var.Takdir edilmeli.Ancak, 15 yıldır Samsun'un kaderine hükmeden,her dönem siyasi İktidarların gücünü arkasına bulan tecrübeli siyasetçinin “ben yaptım oldu”huyundan vazgeçmediği  anlaşılıyor.Mesela.Bunca hengame arasında bir otobüs dolusu Gazi ve Şehit Yakınlarını  inşaatı bitmeden Katlı otoyol'un,bir bakıma açılışını gerçekleştirmesi,”kervan yürür “ tekellemesini anımsatmıyor mu ?”Davacısı kadı olanın ,yardımcısı Allah olsun,”derler.Şöyle demek  daha mı uygun düşer yoksa:”Almadım vermem,görmedim bilmem”....

Geçen akşam çıktığı TV programında ,Adaylığını “nasip” şartına bağlıyor.Ardından yeni dönemde , ”Ondokuz Mayıs ,Kuş Cenneti”ni turizm merkezi yapma sözünü veriyor.Çok heyecanlandım.“raylı sistemin Tekkeköy ve Havaalanına kadar uzatılması “ yerine.Kuş cennetinde , kuşların sesini ,yaban ördeklerinin yüzüşünü yerli yabancı turistlerle seyretmek ne güzel olur!..