Bayraktar ile pala

Parti içi seçimlerin ilgilileri zor durumda bıraktığı her zaman bir gerçektir. Her ne kadar başlangıçta “küsmece darılmaca yok” dense de işin sonrası biraz karışır. Pek çok insanın gönlü ağır kalır.
Akparti Samsun il yönetim kurulu kendi çapında bir oylama yaptı. Bu oylamada ilk 10"a girenlerin yönetim kurulundan istifa edip, il genel ve belediye meclis üyesi adayı olarak gösterilecekleri karara bağlanmıştı. Bu oylama ile ilgili çok detaya girmeyeceğim ancak ilk 10"a giremeyen iki isime değineceğim; Bunlardan biri, Hüseyin BAYRAKTAR. Kendisiyle yakın hukukum hiç olmadı. Hep uzaktan merhaba deyip geçtiğim bir insan. Mizaçlarımız farklı da O"nunla ilgili bildiklerimi siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
Hüseyin BAYRAKTAR Akpartinin Samsun kurucularından biri. Partide geçmişi ve emeği inkâr edilemez. Parti kimliğini birileri gibi işlerine alet etmez. İnce siyaset bilmez bodoslama dalar. Babası da bu yapıda bir insandır. O"nunda bu şehirde birçok hayır hizmetinde maddi ve manevi desteği ve emeği vardır. Biz bu aileyle ilgili olumsuz bir olay duymadık, tanık olmadık. Zaten Hüseyin BAYRAKTAR "ın ayak oyunları ve hilelerle ticarete  hiç ihtiyacı yoktur. Ekonomik olarak bir sıkıntılarının olmadığını biliyorum. Burada üzülerek ifade etmek gerekirse ihtiyacı olmadığı halde küçük hesaplar yapan birçok insan da var. Hüseyin BAYRAKTAR da başka yanlış işler de olmaz.
Tüm bunları niçin yazıyorum. Mutlaka bir sebebi vardır. Bir hukukumun olmadığını baştan söylediğim halde hakkında bildiğim doğruları yazdım. Çünkü bizler bu şehirde yaşıyoruz. Bizleri düzgün insanların temsil etmesini talep etme hakkımız var. Sevmesek de düzgün insan için “bu adam düzgündür” deriz. Çünkü bu bir vebal işidir. Toplumla doğruları paylaşma gibi bir görev ve sorumluluğumuz vardır. Akparti "de yapılan seçimde sayın BAYRAKTAR"ın ilk 10"a giremeyişinde üç neden olduğunu açıklıkla söyleyebilirim; birincisi, kendisindeki beşeri ilişkilerin eksikliği. İkincisi, birilerinin güdümüne girmeyişi, yani bildiğinden şaşmaması, üçüncüsü de  yönetimin kapasitesi. Bu üç neden onun ilk 10"a girmesine engel olmuştur. Dileriz bir şekilde değerlendirilir. Çünkü bu tür dobra insanlar siyasetin olmazsa olmazlarıdır.
Gelelim ilk 10"a giremeyen diğer şahsiyet  Ahmet PALA"ya… Bu bey de biraz imkân olsa yandı ortalık Allah korusun! Bir türlü kendine gelemedi. Meclis üyesi oldu bazen de başkan vekili hemen uçtu maşallah! Başkan vekilliği ile başkandan çok havaya girdi. Bir de Akpartinin açtığı siyaset akademisinde organize görevi alınca, kendini rektör sandı. Birileri de şakayla rektörüm demeye başladı tam uçtu! Yakalayabilene helal olsun! Hani “ne oldum delisi “ derler ya! Sayın PALA da  bunlardan mı?
 Küçük bir makamla şaşırdığı için malulen emekli olması toplumun menfaatine olacağına inanıyorum. İsmail Balcı

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR