Bakıyorsun Belediye Başkanları görev ve sorumluluk alanları dışında her konuda bilgisi ve ilgisi, her sorulan soruya verecekleri onlarca  cevabı var!

Komutanlar da bunlardan aşağı kalır yanları yok.Kariyerleri dışında –özellikle- darbe dönemlerinde Devlet kurumlarının tepesine otururlar;sivillerin yıllarca çözülmeyen sorunları çözen “Reformist(!)” olurlar.Netekim Paşa'nın miting konuşmalarını hatırlayın.
Aynı özenti ve “Cahiliye kibri “Belediye Başkanlarında  da var!.Maaşallah bilmedikleri,anlamadıkları yok yok..Eğitimden sağlığa,Spordan sanat'a,aktüel siyasetin dedikodularına kadar hemen her konuda fikir beyan ederler.Ülkenin akla gelmeyen sorunları hakkında sular seller gibiler.
Mesela ,Kadir Topbaş.İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı.Devlet büyüklüğünde bir tarihi Kenti yönetiyor;iki fakülte bitirmiş,kariyerli mi kariyerli,ama  İstanbul'un ulaşım karmaşasını 10 yaşındaki bir Afacan'ın ”Boğazın iki yakasına gidip gelecek teleferikle halletme”yi akıl edemesin! Demek ki akıl yaşta ,kariyerde olmuyormuş!
Kadir Topbaş,mesaiisinden artan zamanı James Bondluğa ayırmış olmalı!Taksimdeki Gezi Parkı olaylarının başladığı ve ortalığın cehenneme döndüğü günlerde ortalıkta yoktu.İzleyici iken birden bir bomba patlattı. Birden gündem değişiverdi.Neymiş ? ”Olayla ilgisi olan bazı kişilerin Şubat ayında yaptıkları toplantının kasetleri varmış...İstanbul'da ve Türkiye'de hareketlerin nasıl başlayacağı,nelerin  yapılacağı ile ilgili toplantının kaset kayıtları ellerindeymiş...”Üstelik bir gazeteye  verdiği cevapta: ”Toplantının siyasi değil, ama içinde siyasilerden de zannediyorum bir kaç kişi olabilir”.(Kesinlik yok.Tevatür kabilinden bir yorum.) Devam ediyor :”Detaylarını söyleyemeyeceğim. İstihbarat bunları biliyor.Gelen bilgileri de biz ilgililere aktarıyoruz.Bize de bir yerden geliyor zaten...”Bak şu Başkan'ın işine!Bu sözlerin inanırdırıcılığı var mı?
Bir kere, istihbarat ,eldeki kanıtlar doğru ise ,bugüne kadar neden beklendi?Savcılar harekete geçmedi.MİT biliyorduysa neden engel olmadı?Tutuklamalar ,gözaltılar,Silivri benzeri operasyonlar yapmadı.Toplantı “siyasi” değilse,siyasetçinin bu toplantıda işi ne ?Veya hangi siyasi parti veya parti üyesi olduğu neden açıklanmıyor?.Seçimler arefesinde  birilerine , kumpas, plan, tuzak mı hazırlanıyor?Hem ,AKP medyası böyle bir olayı nasıl atlar?
Hükümetin son yaşanan olaylarda  iyice gardı düştü.Kabinede kimin ne yaptığı,ne söylediği, neye/ kime  karşı çıktığı belirsiz.Birbirlerinin yetki sahasına  dalıyorlar,had ihlali yapıyorlar.Son olarak Ekmelüddin İhsanoğlu'nun istifasını isteyecek noktaya geldiler.Üstüne üstlük Taksim Gezi Parkı olayları,siyasetteki ezberleri bozdu.Tam bu hengamede Kadir Topbaş ortaya çıktı! Dediği gibi elde kayıt ve belgeler varsa.İçişleri Bakanı,İstanbul Emniyet Müdürü,Vali ne güne duruyor? Başbakan'ın “çapulcular(!)”a veryansın etme zamanı gelmiş ?
Eskiden olayları yapanlara sağ/sol örgüt yaftası vurulurdu.Sonra,laikçi ve jakoben kafa,bu olaylara        “ gerici,mürteci,dinci” etiketi yapıştırır oldular.Hiçbir zaman sütre gerisinde ABD,AB,Rus,Çin ve komşu ülkeler aranmadı.Emperyal statükocuların maşaları, ajan,provokör olabilecekleri akıl edilemedi.Ya da  işin kolayına kaçıldı.Bugün aynı yöntem,“Devlet aklı”olarak popülist siyasette AKP tarafından uygulanıyor.
Bir Tuncay Güney'in not defterinden Gladyo çöküyor.Sanal medyaya düşen ses ve seks kayıtları Müesses nizamı  dizayn ediyor.Vesayetçiler,bir bir çözülüyor.Sanık mı,gizli tanık mı bellisiz  Osman Yıldırım'ın itirafları rutbeler söktürüyor.Statüko halk iradesine ram oluyor.Da,nasıl oluyor “Şubat ayındaki toplantının kanıtları” Kadir Topbaş'ın ağzında dolaşıyor? Dalan mısın mübarek?!...
Yoksa ,bu da Bülent Arınç'a suikast zırvası gibi kamuoyunu iğdiş etmek için tezgah mı?Goebbels'in büyük yalanı gibi “Camiide içki içtiler!”iddiası “6 saatlik sorgunun “ardından fos çıkmadı mı?
Böyle“yalan haberler” seçim üzeri hep yapılır.Kafaları karıştırılmak için birileri uydurmuş olamaz mı? İstihbarat verenler Kadir Topbaş'ı tufaya getirmiş olamaz mı?Yanlış/hatalı/kasıtlı  bilgi notu pek çok siyasetçiyi zor durumda bırakmıştır. Hatırlayalım.Uğur Dündar'ın programında  Kemal Kılıçtaroğlu ile Melih Gökçek  arasında geçen tartışmada“sayaç fiyatları” M.Gökçek'i ne durumlara düşürmüştü.
Benzer bilgi notu hatası ,Osman Genç'in” Canik Cimnastik Salonu”'nun açılışında da yapıldığı dikkatimi çekti. Açılan salonun “Samsun'u Trambolin Sporu'nda Türkiye'nin merkezi yaptığını “ söylemesi ,abartı sınırlarını zorluyor.500 kişi kapasiteli salonun “Mersin'den sonra Türkiye'nin en fonksiyoner salonu “ifadesi , hatalı bilgi notu verildiğini gösteriyor.Mantıken  Mersin ile Samsun kıyası kabil değildir.500 kişilik bir tesisin Türkiye ile ölçütlenmesi makul ve mantıklı olamaz.
Yöneticiler ve seçkinler toplumu bilgilendirirken doğru, gerçekçi olmalılar.Toplumsal algıyı abartılı haberler yoluyla yanıltmak,vatandaşı “alık” yerine koymak anlamına gelir.Topbaş'ı da izleyeceğiz.