Darbeleri savunmak insanlık suçudur.
Mısırda  general Sisi tarafından yapılan darbeyi savunmak akıl tutulmasıdır.
Amerika güdümünde yapılan Sisi darbesini arap ülkelerinin hemen hepsi desteklemiş görünüyor.
Desteklemeseler bile sessiz kalmaları destekleme anlamına gelmektedir.
Sükut ikrardan gelir.
Mısırda ki darbeyi en şiddetli reddeden ülke yine bizim ülkemiz olmuştur.
Ancak bizdeki protestocular da işi çığırından çıkarmış durumdalar.
Mısırdaki darbeyi protesto edenler demokrasi düşmanı olduklarını bir daha ortaya koydular.
Hani Mursi Mısıra demokrasi getirmişti.
Hani Mısırdaki demokratik seçimler sonucu seçilen Mursi ve rejimini destekliyordunuz ne oldu?
Bu demokrasi düşmanlığı da nereden çıktı?
Demek ki bu protestocuların gerçek amaçları bu şekilde belli olmuş oldu.
=================================================================
Sevgili okuyucular bakın bizdeki sözde Mısır'a demokrasi isteyen protestocular ne pankartlar açtılar. Nasıl taleplerde bulundular.
Cuma namazı sonrası İstanbul Fatih Camisi'nde eylem yapan(Sözde Müslüman Kardeşler) Münafık Kardeşler - Mursi destekçisi bir gurup şu pankartları açtı: (16 Ağustos 2013)

Kahrolsun Demokrasi - Yaşasın Hilafet
"Demokrasi" yutturmacasının sonu gözüktü.
"Mısır'da demokrasi istiyoruz" diye yaygara koparan gurupların foyası ortaya çıktı.

"Kahrolsun Sisi - Kahrolsun Demokrasi - Geliyor Hilafetin Sesi"
"Ne Demokrasiden ne Darbeden - Biz Ümmetten ve Hilafetten Yanayız"
"Demokrasi Demokrasi Dediniz Ümmetin Kanını Emdiniz"
"Demokrasinin Döktüğü Kanların Hesabı Sorulacak"

"Demokrasi Eşittir Küfür Sistemi"
==================================================================================
Sözün bittiği yerdeyiz.
Şimdi aklı başında hangi vatandaşımız bu sloganları ve pankartları onaylar merak ediyorum.
Ülkemizde bazılarına demokrasi iki numara büyük geliyor.
Aklını ve iradesini bir yerlere rehin veren kişiler elbette çıkacaktır.
Ama ülkemizde neredeyse 100 yıla yakın bir demokrasi deneyimi vardır ve yerleşmiştir.
Kör topal da olsa demokrasi yönetimi darbelerden çok daha iyi bir idare şeklidir.
Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş demokrasi için;
“En Kötü Demokrasi, En iyi Darbeden Daha İyidir” diyordu.
1960 darbesi çocukluk yıllarımıza rastladığı için çok derinlemesine yaşamadık.
Ancak daha sonraki darbe teşebbüsleri ve asıl 12 Eylül darbesini iliklerine kadar yaşayan bir kardeşiniz olarak diyorum ki; her darbe veya darbe teşebbüsü ülkemizi yıllarca geriye itelemiştir.
Yazımızın başında dedim ki darbeleri savunmak akıl tutulmasıdır.
Ancak darbeyi protesto ediyorum diye ortaya çıkanların tarihin derinliklerinde kalan hilafeti istemesi ve demokrasi düşmanlığı yapmaları akıl tutulmasının zirve yapmasıdır.
Tamam Mısır'da olanları tasvip etmek mümkün değildir.
Mısır'da Müslümanlar yine Müslüman kardeşlerini boğazlıyor ve kardeş kanı akıtıyorlar.
Bizdeki protestoculara ne oluyor ki; hem Mısırda demokrasi isteyeceksiniz, öte yandan;
Kahrolsun Sisi - Kahrolsun Demokrasi - Geliyor Hilafetin Sesi"
"Ne Demokrasiden ne Darbeden - Biz Ümmetten ve Hilafetten Yanayız"
"Demokrasi Demokrasi Dediniz Ümmetin Kanını Emdiniz
"Demokrasinin Döktüğü Kanların Hesabı Sorulacak
Diyeceksiniz.
Artık sizlerin gerçek yüzünüz bir daha ortaya çıkmıştır.
Her Müslüman aynı zamanda Hz. Mahammed (S.A.V.) efendimizin ümmetindendir.
Bunda bir yanlışlık yoktur.
Bir Müslüman, aynı zamanda hem Peygamberimizin Ümmetinden olup;
Hem de Demokrasi taraftarı olamaz mı?
Bu ne çarpık ve tehlikeli bir kafa yapısıdır.
Cenabı Allah bu çarpık zihniyetlilere hidayet versin.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE VE DİYEBİLENE.