Aydın TOMAKİN

Aydın TOMAKİN

NE DESEM? NASIL SÖYLESİM Kİ?

Türkiye Soma'da meydana gelen kömür ocağı faciasına kilitlendi.

Millet olarak başımız sağ olsun.

Acımız büyük.

Klasik tabirle ateş düştüğü yeri yakar.

Bizler bu kadar üzülürken şehit yakınlarının üzüntülerini düşünmek lazım.

Empati yaparak o faciada yakınlarını kaybedenlerin yerine kendimizi koyalım.

Çok büyük bir acı.

Hepsine Allah sabır versin.

Tüm bunlardan acısı da devlet erkânının açıklamaları ve hareketleri olayın üzerine tuz biber oldu.

Başbakanın danışmanı ismini vermeyeceğim adı batsın.

Yüreği yanan bir Somalıyı zaten iki asker tesirsiz hale getirmiş yere yatırmışlar, o Başbakanın müşaviri olacak serseri yerdeki vatandaşa defalarca tekme atıyor.

Bir de utanmadan gitmiş 7 günlük darp raporu almış o utanmaz müşavir.

Velev ki kendisine darp edilse bile yerdeki bir vatandaşa, üstelik askerlerin elinde tesirsiz hale getirilmiş bir insana vurmaya, tekme atmaya hakkı yoktur.

Kömür karasından daha kara.

Kara mizah gibi.

Üstüne üstlük, hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik te çıkıyor kameraların karşısına;

Efendim, asıl mağdur müşavir arkadaşımızdır.

Kendisine darp edilmiştir.

Bir kare görüntüye bakarak yorum yapılamaz diyor.

Pes, pes, pes diyorum. Başkada bir şey demiyorum.

Kaldı ki başbakan müşaviri evet kendimi tutamadım vurdum diyor,

Üzgünüm diyor ama özür dilemiyor.

Kendisi itiraf ediyor ama hükümet sözcüsü ise, hayır sen vurmadın onlar sana vurdular diye tevil etmeye çalışıyor

Beyler zırva tevil götürmüyor.

Öte yandan Başbakan RTE ise; kendisini protesto edenlere tokat atıyor, hakaret ediyor.

Önemli olan orada sn. Başbakanın sinirlerine hakim olması gerekiyordu.

Her zamanki hırçınlığını böyle acılı bir günde dahi sergilemekten kendini alamamıştır.

Dahası sn. Başbakan bu mesleğin fıtratında bu ölümler var diyebiliyordu.

Sn. Başbakan Soma açıklamasında şöyle diyordu;

“Erdoğan konuşmasını farklı ülkelerde 1862, 1866, 1914 ve 1963 yıllarında yaşanan kazaları örnek göstererek sürdürdü. Erdoğan, “Arkadaşlar yani biz bir defa bu tür ocaklarda, kömür ocaklarında bu olanları, lütfen buralarda bu olaylar hiç olmaz diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok” dedi.”

Şimdi böyle bir kazayı hafife almak için 1860'lı yıllardan örnek vermek ipe un sermektir.

150 yıl önceki teknoloji ile bugünkü teknoloji aynı mı sn. Başbakan?

Keşke böyle talihsiz bir açıklama yapmasaydı daha iyi olurdu.

Kömür ocaklarında artık yaşam odaları diye yangından etkilenmeyecek yerler yapılıyor günümüzde.

Gelişmiş ülkelerde artık bu boyutta büyük facialar yaşanmıyor.

Son 50 yıldır gelişmiş Avrupa ülkelerinde böyle facialar yaşanmadı.

Velhasıl Sn. Başbakan bu hırçınlığı nereye kadar gidecek kimse bilmiyor.

Eğer birde başımıza Cumhurbaşkanı seçilirse Allah korusun vay halimize.

Sorumlu bir Başbakan olarak böyle hırçınlıklar sergiliyorsa,

Sorumsuzluğu kazanınca neler yapmaz ki?

*

Ben bu yazıyı yazdığım anda 4 gün geçmiş hala şehit sayısı hakkında kafalar karışık.

Firma yetkilileri Ocakta 787 kişi çalışıyordu o anda diyorlardı.

Ancak hükümet yetkililerinin verdiği rakamlar ise bambaşka.

Son verilen şehit sayısı 298 idi.

Facia ile ilgili açıklamaları ve soğukkanlılığı ile Enerji Bakanı sn. Taner Yıldızı tebrik etmek lazım.

Sinirlerine hâkim, ağzından çıkan sözlere hâkim.

Kısaca tam bir sorumlu devlet adamı gibi davrandı şu ana kadar.

Güzeli ve doğru olanı budur, tebrik etmek lazım.

Cenabı Allah bir daha böyle afet göstermesin.

Türk Milletini bu tür afetlerden korusun.

 

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİYEBİLENE

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın TOMAKİN Arşivi
SON YAZILAR