Güneş ile rüzgar arkadaş olmuşlar. Birbirleri ile konuşurken yolda geçen yaşlı bir ihtiyarı görmüşler ve iddiaya girmişler. Rüzgar demiş ki:Bak şimdi ben o ihtiyarın sırtındaki ceketi nasıl çıkartıyorum , kuvvetlice esmeye başlamış. Esmiş esmiş daha kuvvetli esmiş. Her seferinde ihtiyar daha sıkı ceketine sarılmış. Kuytu bir köşe bulmuş ve rüzgardan korunmaya çalışmış ve ceketini çıkarmamış. Daha sonra güneş çıkmış ortaya ve yavaş yavaş ısıtmaya başlamış. İhtiyar oh demiş ve biraz sonra sıcaklık artınca ceketini çıkarmış ve koluna alarak yürümeye başlamış. Güneş rüzgara dönerek: Gördün mü ? Demiş. Nezaket ve dostluk, kabalıktan daha güçlüdür. Dostça davranış, samimi olarak takdir etmek insanların fikirlerini en şiddetli rüzgarlardan daha çabuk değiştirir. Çevremizde iyilik güzellik ve kibarlık prensipleriyle hareket edersek daha başarılı oluruz. Önemli olan dost kazanabilmektir. Düşman kazanmak çok kolaydır. İnsanlar bir söz ile düşman kazanabilir ama dost kazanmak zordur ve zaman ister. Şurası çok önemlidir ki: “Bin dost az bir düşman çoktur.” Dostlarımızla mutluluğumuzu güzel günlerimizi paylaşırız ve mutluluğumuz artar, acı günlerimizde bizim üzüntülerimizi paylaşırlar. Hayatımız dostlarımızla daha güzelleşir.
Ancak nedense, insanlar kolay olanı dost kazanmayı tercih etmiyorlar ama düşman kazanmak için adeta yarış ediyorlar. Affetmeyi bilmiyoruz. Hep kendimizi haklı görüyoruz. Azıcık bir tartışma sonunda bile hiç düşünmeden bir anda: “Zeytinyağı gibi su üzerine çıkıyorsun” diyebiliyoruz. Hiç düşünmeden söylediğimiz bu sözü o kişi hak ediyor mu acaba? Diye düşünmüyoruz. Ne demektir zeytinyağı gibi su üzerine çıkmak? Türkçe öğretmenlerimizin yerine ben olsam öğrencilerime tatil ödevi olarak verirdim. Açıklayın bu sözü gelin Türkçe' den kompozisyon ödevi olarak not versek acaba kaç kişi nasıl açıklar merak ediyorum. Vakit geçmiş sayılmaz. İsterseler öğretmenlerim verebilir ödev olarak.
Değerli dostlarım ne dersiniz, sizce zeytinyağı gibi su üzerine çıkmak nasıl bir söz? Bir dostun bir dosta kolayca söyleyebileceği bir söz müdür? Yoksa artık dostlukları kalmayan kişiler mi söyleyebilirler bu sözü ... Çok yazık değil mi?  Ne kadar hakaret kokan bir söz. Ben bu sözü söyleyen bir kişinin karşısındaki kişinin dostu olabileceğine inanamıyorum. Lütfen birbirimiz ile konuşurken sonra pişman olacağımız şekilde konuşmasak ne olur? Yahut eğer bilerek bu sözü söylemişsek, zaten ben artık seninle dost değilim sana her türlü hakaret sözlerini rahatlıkla söyleyebilirim demek değil midir? O zaman söylenecek bir şey yok, dost olmayan insanların birbirlerine söylenecek o kadar sözleri olur ki, ha bu ha diğeri fark etmez. Dilerim hiçbir dostumun başına böyle kötü bir olay gelmez. Gelirse eğer ne yaparlar bilemem.
Gönül almak bir insanı nasıl mutlu ederse, inanın gönül kırmak ondan çok daha fazla insanı mutsuz eder. İki kere mutsuz eder.
Sevgili dostlarım, “Öfkeli iken konuş, göreceksin ki pişman olacağın en güzel konuşmayı yapmış olacaksın”
Pişman olmayacağınız güzel konuşmalar yapacağınız güzel hafta dilerim.