AYNA AYNA SÖYLE BANA

Hepimiz her gün, günün belli saatlerinde karşısına geçip baktığımız aynayı çok iyi tanırız. Saçımızın bozukluğundan alında güzel çirkin her şeyi hiç abartmadan bize aynısını aksettirir. Ayna hiç yalan dolan bilmez, ne isek bize onu söyler. O yüzden deriz ya sen önce aynaya bak diye…Bu söz aynı zamanda o kişinin kendi gerçekleri ile yüzleşmesi demektir. Ama her nedense hiç kimse aynaya bakıp gerçek kimliğini görmek istemez. Çünkü karşısında dalkavukluk nedir hiç bilmeden yüzüne karşı nasıl bir adam olduğunu bazıları gibi kıvırmadan alenen söyler ayna. Bu yüzden bazıları pek sevmez aynaları…

Sahi, aynanın bu dosdoğru özelliğini daha önce hiç düşündünüz mü? Eskiden sevdiği kızlara verilecek en güzel hediye ayna imiş. Çünkü ayna vermekle kişi sevdiğine “sana senden daha güzel bir hediye bulamadım, baktıkça kendini göreceksin aynada” demek istermiş kişi sevdiğine. Şimdi bu kadar ince düşünen sevdalılar kaldı mı acaba bilemem. Ancak ben aynanın bu dürüst özelliğine kimseye kıyak geçmeden nasıl biri olduğunu apaçık söylemesine hayranım. Gerçeği söylemek gerekirse bugün aynalarında özelliklerini bozdular. Baktığında seni şişman, upuzun vs. şekillerde gösteren aynalar icat ettiler. Ama aynanın aslı olan düz aynalar, mert, açık sözlü adam gibi adam diyebileceğimiz o aynalar var ya işte o aynalara herkesin ara sıra bakıp kendini sorgulaması gerek. Bulunduğu makam mevki zenginlik yahut fakir orta halli ayırt etmeden herkesin içini okuyan o aynalarla yüzleşmesi lazım herkesin. Sonrada dönüp elinden geliyorsa eğer o aynaya gerçekleri anlatması lazım. Evet demeli ben öyle idim ey ayna, ama şimdi öyle değilim yahut daha iyi olacağım demesi gerekmez mi?

Evlerimizin duvarlarını süsleyen güzelliğe güzellik katan aynalara bundan sonra biraz daha bu gözle baksak nasıl olur acaba. İçimizi okuyan bize çekinmeden dosdoğru gerçekleri söyleyen bu dost aynaya kocaman teşekkür etsek hiç çekinmeden gerçekleri bize söylediği için. Hem de o gerçekleri bizden başka kimseye söylemeyen gerçek bir dosttur aynalar. Dedikodu bilmez. Bizi bizden başka kimseye anlatmaz. Fitne fesatçı değildir birileri gibi!

………………………………………………………………………………………………………………………….

Bugün aynalardan bahsettim. Aslında sadece arkası sırlı olan camlar ayna değildir. Ayrıca peygamberimizin güzel bir sözünde ne güzel ifade edilmiş bu gerçek: “Mümin müminin aynasıdır.” Açıklaması çok basit aslında. Eğer imanlı olduğunu bildiğimiz birine baktığımızda eğer o kişiyi gerçekten güzel olarak görebiliyorsak bu güzellik baktığımız kişinin güzelliğinden değil kendi aksimizin yani görüntümüzün o mümin kişinin yüzünden bize yansımasıdır. Aynı şekilde tersi de doğrudur. Eğer karşımızdaki kişiyi çirkin kötü sahtekar olarak görüyorsak bu da bizim aynadaki görüntümüzdür. Yani kendimizi anlatmaktadır, karşımızdaki kişinin çirkinliğini değil. Hiç başkasındaki gördüğümüz kötü özelliklerin birçoğunun da bizde olduğunu düşünüyor muyuz?. Kendimizi sütten çıkmış ak kaşık gibi görmek, işte aynalarla yüzleşmediğimizin apaçık örneğidir. O zaman ben şöyle demek istiyorum: “AYNA AYNA SÖYLE BANA, BENDEN DAHA……………………..KİM VAR ACABA?” Buradaki noktalı yerlere istediğimiz kelimeleri yazabiliriz.(Güzel, mert, açıksözlü, çalışkan, dürüst v.s. gibi. Olumsuz kelimeleri yazmaktan çok o kelimeleri karakterimizden çıkarmalıyız. Çünkü insanlar doğarken iyilik güzellik fıtratı üzere doğarlar. Diğer özellikler daha sonra toplumdan ve çevreden kazanılan özelliklerdir. O özelliklerle çirkinliklerle savaşmamız gerekmez mi?)

Hoşça kalın efendim.

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Yaşar Koca Arşivi
SON YAZILAR