TANTANA SİYASETİ

Argoda bir deyim tantana…Anlamı çok geniş…Kuru gürültü.Aslı olmayan sebep yüzünden çıkartılan tartışma ,denilir..Yankesicilerin kullandıkları bir yöntem olarak da kullanılıyor..Garibanın parasını, cüzdanını çarpmak için yaptıkları- yapay tartışmayoluyla- yaptıkları bir eylem biçimi.

Siyasette de AKP sözcüleri,Başbakan ortaya bu kabilden aslı astarı olmayan ,suni gündem konuları ortaya atarak- muhalefeti tantanaya- davet ediyor,yani tantana siyaseti yapıyor.

Cenap Şehabettin yalansız siyaset olmaz.Kim yalanı güzel ve süsleyerek kullanırsa başarılı olur diyor. Siyasi propagandanın aslı bu değil mi?

Son günlerin tantanası:”Öğrenci evleri” meselesi.Yeni mi çıktı?Hayır.40 yıldır var.Sadece öğrenci mi?Hayır ..Bu ülkede bekar evleri  var.Gurbetçi evleri  var. Bu ülkede ”düzeyli beraberlikle “40 yıl aynı yatağı paylaşan yok mu?Nikahsız çocuk doğuran tantanacıların ekran muhabbetleri yok mu?Marifetmiş gibi medyada boy gösteren çiftler yok mu?Nasihatçi,Akillerden yok mu?Milletin vekili olup karısının üzerine “Kuma “getiren,Meclis Araştırma Komisyonunda “Evli olmasına rağmen öğrencisine göz koyan dey…tiyniyetli adam yok mu?”Benim gibi 60 vekil karısının üzerinde kuma var” diyen vekil karısı yok mu?

Sanki yeni bir ahlaki zaafiyetmiş gibi birden öğrenci evleri konusu patlak verdi.Neymiş.Öğrenci evlerinde kalan  sözüm ona “mağdur ebeveynler” Başbakan'a şikayet etmişler.“Küçük gelinlerin, koca şiddetine maruz kalan kadınların,terörün dağ kadrosuna çocuklarını kaptıran ailelerin,fuhuşa,uyuşturucuya,gayri meşru hayata kurban gidenlerin,okul önlerini mekan tutan torbacıların,İnternet pornocularının,kumardan,tefecilerden,banka hacizlerinden yuvaları yıkılanların,üçüncü kumaya izin vermediği için cinnet geçiren koca mağdurlarının şikayeti Başbakan'a ulaşmıyor.Hadi ,postada gecikme oldu.TV'de Müge Anlı'nın tekerlekli sandalyeleri,koli koli kitapların gönderildiği yoksul köy okullarının dertleri de ulaşmıyor.Evlerde kalanların sorunu ulaşıyor.Duy da inanma..

Tantana siyaseti.Kabak Bülent Arınç'ın başına patladı.Nazlı Ilıcak'ın kafasına tuğla düştü.Ayıktı.balayı bitti.Tilkiye sormuşlar yokuşu mu seversin,inişi mi?Yahu demiş ortası,düzü yok mu bu yolun…Oy devşirecek,nemalanacak  meseleler azaldıkça,iktidardan geçinenlerin pasta payı düştükçe bazı ağırlıklar,safralar birer ikişer gemiyi terk edecek.

Nitekim.Tantananın getirisi olmadığı anlaşılınca,duvara bodoslama çarpınca beklenen açıklama geldi:”Biz milletin namus bekçisi değiliz.”Doğru dedi.Aslında AKP zihniyeti hiçbir şeyin bekçisi değil.Tek bekçiliğini yaptığı hükümeti ve velinimetlerini korumak.Tek görev ve sorumlulukları bu. Aman Hükümete ,Başbakan'a bir şey olmasın.Oy verenler pek umurlarında değil.Devletin de bekçisi değiller.

Mesela Adana'da bir tır dolusu savaş malzemesi yakalanıyor.-Nasıl istihbaratsa-uyuşturucu zannı ile. Sanki çatapat kapsülü yakalanmış.Gak guk.Nereye gideceği belli.Ne için kullanılacağı belli. Gazeteciler sorduğunda “Güney sınır komşunuzda :El Nusra,PYD,El Kaide örgütleri var mı? Cevap. Rüşvetin belgesini sorar gibi.Elinizde delil var mı?Vay be cevaba bak!Nasıl da mat etti gazeteciyi.. . Aldı cevabını oturdu.aynı Oslo görüşmeleri gibi inkar fırtınası estirildi.Sonuç:Şeref sahibini aradı.

Nusaybin'de 5 vatandaşımız ayağı kaydığı için öldüler!..Reyhanlı'da 52 kişi katledildi?Gök taşı mı düştü diyeceğiz.Güneydoğu'daki devlet otoritesi var mı desek,bir araba laf işitiriz.Tabelalar indiriliyor.Aydınlar Tillo oluyor,keyifler gıcır.Örtülü özerklik adım adım ilerliyor.Başbakan'ın gündeminde  Gezi Parkı olaylarından sonra “Öğrenci evleri “ile şikayeti öncelik alıyor..

İşin aslı tantanacılık ,Yaklaşan seçimde rant kapısı belediyeleri kaybetmemek için “Muhafazakar oylara hazır olun talimatı.Hasada” kılıf uyduruluyor. Muhalefet yutmayınca medyadaki şakşakçılar, dalkavuklar tevil yarışına girişiyor.Yok yanlış anlaşıldı.Başka yöne çekildi.Estek köstek.Yahu doğru söyleyin doğru çıksın canını..

İlginç bir tantanacılık örneğini de Canik'ten…

Geçen yıl su ve sel baskınından 13 vatandaş ölmüştü.Suç,ihmal kimin? Yönetimde,Sorumlu mevkide  olan hangi parti?Tantanaya gitti.  Hükümet yetkilisinden,yerel yöneticisine topu birbirine attılar.Birbirini suçladılar.Aile kavgasına çevirdiler.Kısaca Büyükşehir'le DSİ'nin üzerinde kaldı.yerel siyasetçiler olayları tribünden maç seyreder gibi seyrettiler..Sonra unutuldu gitti.

 Canik'te bir köy “Mücavir alan içinde imiş” eşek sırtında su taşınıyor.Burası Samsun.Sınır ötemizde değil.Yerel siyasetçi ,pişkince ,partisinin hükümet olduğundan habersiz,Büyükşehir'in heyelan bölgesine diktiği ikiz kulelerden habersiz,hiç vicdani 7siyasi sorumluluğu yokmuş gibi bu ayıba kılıf uyduruyor.Muhalefete tantanacılık yapıyor.Mahcubiyet nasıl bir şey?Hangi hukuksal ve ahlaki norm eksikliği ile böylesi bir siyaseti vatandaşa layık görüyor?Hangi yüzle vatandaştan oy istenecek?İktidar adına mı?Muhalefet adına mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR