Şevki Yıldırım

Şevki Yıldırım

Yetmeyen maaş

Sayıştay raporuna göre, milletvekillerine fazla maaş ödeniyormuş. Ama Meclis Başkanlığı farklı düşünüyormuş. Başkanlığa göre, maaş hesaplamasında değişiklik yapılmamış. Sorun Başbakanlık Müsteşarı'nın maaş hesaplamasında yatıyormuş. şeklindeki açıklamalar yapılırken bizim seçtiğimiz bir hanımefendi milletvekillimiz, "Maaşımız yetmiyor" demiş. Dün gazetelerin yaygın medyanın mikrofonlarına konuşan hanımefendi milletvekilimiz Tülay Bakır. Peki sorun neymiş?
Anayasa gereği, milletvekillerinin maaşlarının hesaplanmasında Başbakanlık Müsteşarı'nın maaşı kriter alınıyormuş. Müsteşarın sözleşmeli personel statüsüne geçirilmesinden sonra göstergesi değişmiş ve haliyle maaşı artmış. Çünkü kadro göstergesi dikkate alındığında maaş 8 bin 737, sözleşme göstergesi dikkate alındığında ise maaş 11 bin 659 TL olarak hesaplanıyormuş. Meclis Başkanlığı'na göre de, Sayıştay'ın 'maaş yanlış hesaplandı' yorumu buradan kaynaklanıyormuş.
Konu ile ilgili basın mensuplarının özellikle görüşlerini aldığı Samsun Milletvekilimiz Tülay Bakır hanımefendi, geçinmekte çok zorluk çektiğini savunarak, "Çünkü gittiğimiz her yerde harcamaları kendimiz karşılıyoruz. Misafirimiz geldiği zaman alıp yemeğe götürüyoruz. Yeri geliyor memlekete gitmeleri için otobüs ve yemek parası veriyoruz." diye de yakınmış. Bu sözleri ile de işçi, memur, emekli, esnaf, çiftçi bilcümle Samsunlu seçmenlerini mutlu etmiş. Çünkü Samsunlular kendi  sorunlarını en iyi şekilde  dile getiren hanımefendi milletvekilinin kendilerinin sesi olarak mecliste bulunduğunu düşünerek, "Hay ağzına sağlık!" demişler. Baksanıza aynı saatlerde DOS-Demokratik Ofis Sen Samsun Teşkilat Sekreteri Nejdet Zorlu da, en az 10 yıllık devlet memuru maaşının yoksulluk sınırının altına düştüğünü belirtmiş ve şunları kaydetmiş, "Türkiye'de ve dünyada yoksullara gönül ve kucak açan Sayın Başbakanımıza Buradan da seslenerek, yoksullar kesimine dâhil olan memurlarımızın sesine kulak vermesini istiyoruz" diyerek milletvekilimizin haklılığına destek vermiş!
 

GÜNÜN KADINI

Ulugazi Mahallesi'nin muhtarı Filiz Kavalcı, mahallesinin tarihini anlatan ve bugünkü şekilli ile kıyaslanmasını sağlayan nostalji fotoğrafları ile sokakları süslemeyi sürdürüyormuş. Samsun'da üç dönemdir muhtarlık görevini sürdüren Ulugazi Mahallesi Muhtarı Filiz Kavalcı, sokakları nostalji fotoğrafları ile donatırken sanatsal dokunuşların yanı sıra mahallesinin hikayesini ve geçmişini anlatmak istediğini kaydediyormuş. Haberini bir internet gazetemizde okuduk. Mustafa Bilik kardeşimiz haberleştirmiş.

Haberde Filiz Kavalcı, "İnsan her şeyi başarabilir. Yeter ki, gerçekten bir şeyler başarmayı ve yapmayı istesin." diyerek yoluna devam ediyormuş.
Ulugazi Mahallesi 100. Yıl Bulvarı üzerinde İhsan Öztekin Parkı yanında yer alan alana Ulugazi Mahallesi'nin nostalji fotoğraflarını yerleştiren Kavalcı fotoğrafların gördüğü ilgiden ayrıca memnun. Yoldan gelip geçen insanlar ise fotoğraflara bakıp mahallelerinin eski halinin nasıl olduğunu görmek için dakikalarca panoların önünden ayrılmıyorlar. Kimi yaşlı insanlarda panolara bakarak geçmiş günleri yad ediyorlarmış. Ayrıca bu alanda bir mahalle haritası ve Ulugazi Mahallesi'nin tarihinin anlatıldığı panolarda mevcut. Fotoğraflar ise yine mahallelinin kendisinden toplanmış vaziyette.

Aytek çiziyor

KADINLAR KAYIT DIŞI

Türkiye'de istihdam edilen kadınların yüzde 71'inin kayıtdışı çalıştığı bildiriliyor.
Kadın Yönetici ve Kadın Çalışanlar Dayanışma Derneği (KAYÇAD) “Kadın İşgücü Dağılımı” adıyla yaptığı araştırmanın çarpıcı sonuçlarını açıklamış.

Araştırmada, Türkiye'deki kadın işgücünün en çok istihdam edildiği sektör olarak yüzde 48,5 ile tarım sektörü gösterildi. Tarımdan sonra ikinci sırada yüzde 33 ile hizmet sektörü yer aldı. Bu sektörde yer alan iş alanlarından bazılarının özellikle, “kadınlar için uygun alanlar” olarak toplumsal kabul gördüğü belirtiliyor.

Kadın işgücünün kullanıldığı üçüncü sektörün, “sanayi” olduğuna dikkat çekilen araştırmada, buna rağmen bu sektörde kadın istihdamının oldukça sınırlı kaldığı kaydediliyor.

EVLİ MİYMİŞ?

POLİS, parktaki kanepede sevişen çifte yaklaşarak erkeğe sordu:
- Evli misiniz?
- Evet...
- O halde bu geç vakitte niçin evde sevişmiyorsunuz?
- İmkansız... Evde karım var!..

Günün Fotoğrafı

PİŞMANLIK

Sokrates'e sorarlar;
Evlenmeli mi yoksa bekâr mı yaşamalı?
- İstediğinizi yapın. Hangisini seçerseniz seçin, nasıl olsa pişman olacaksınız...

ATEŞLİ

Ateşli silah edinme nedenleri içerisinde gösterilen en öncelikli mazeret “güvenlik”tir. İnsanlar, kendisinin ve ailesinin güvenliğini sağlamak amacıyla silah almak istediklerini söylerler. Oysa, toplumda yurttaşların güvenliğini sağlama görevi kolluk güçlerine aittir. Kolluk güçlerine güvenmeyen yurttaş, kendi güvenliğini sağlama görevini devralıyor. Bugünlerde ise, medyada tek konu olan şiddet, toplumdaki güvenlik ihtiyacını ve kaygıyı gittikçe arttırıyor. Her türlü aşırılık bir şiddet gösterisine dönüşerek, zaten mevcut ya da edinilmiş olan silahların kullanılmasıyla inanılması güç şiddet sahneleri oluşturuyor.

Diğer yandan, medyadan edinilen enformasyon, yorumlar ve görüntüler, çocukların ve gençlerin şiddete ilişkin kavramları algılayışlarında çarpıklıklar meydana getiriyor. Şiddet kavramları kahramanlıklarla özdeş hale geliyor. Çocukluktan itibaren kurşun askerlerle, oyuncak tabancalarla oynayan küçükler, pekiştirici mesaj olarak, bir de bunların kahramanlık göstergesi olabileceğini medyadan aldığı enformasyon ve görüntüyle birleştiriyor... (Umut Vakfı)

Murat Bayzat'ın Objektifi

GÜZEL SÖZ

"Yaratıcılık, insanın içindeki fazla enerjiyi kullanabilmesidir."
Arthur Kesler

ONU TANIYORSUNUZ

Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin 19 yıl başhekimliğini yapan Psikiyatrist Doktor Nejat Akyol, 'deli' damgası' vurulur endişesiyle psikolojik tedaviyi reddedenlerin sayısının geçmiş yıllara oranla azaldığını söyledi. Akyol'a göre Karadeniz insanı iklim ve doğa koşullarının da etkisiyle 'asabi ve tezcanlı' bir yapıya sahip.Dünyada yıllar önce psikayatriste gidenler 'deli', psikolog da 'deli doktoru' olarak bilinirdi. Psikoloğa giden kişinin 'deli' olmadığı, psikoloğun da "deli doktoru" olmadığının anlaşılması, 80'li yılların ünlü Dallas dizisine çok şey borçlu olduğu söylenir. Mizahi yönden bakarsak, alkolik Sue Ellen'in sık sık psikoloğa gitmesi, belki de Türkiye'deki değişimin de başlangıcı sayılabilir. Ne mutlu ki son 10-15 yıldır artık bu garip ve anlamsız önyargılardan ve saplantılardan uzaklaştık. 'Deli' damgası yeme korkusu bir yana artık 'deliliğin' de insan hayatının ve toplumun bir parçası olduğunu anlamaya başladık. Samsun'da 19 yıl boyunca Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin Başhekimliğini yapan Psikiyatrist Doktor Nejat  Akyol'un anlatımlarına baktığımızda, insanların ruhsal sıkıntı ve bunalımları olabileceğini ve böyle olduğu için de 'tımarhanelik' sayılmayacağını geç de olsa anlaşıldı. Nejat Akyol Giresunlular Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanlığı'na yeniden seçilmiş. Kutlu olsun

 

OYUNCAK

İki fakir çocuk havuz partisi için zengin çocuğun malikanesine davet edilmişler.. Mayolarını giyerlerken biri diğerine "Zengin çocukların küçücük pipilerini farkettin mi?" diye sormuş..
"Evet.." demiş öteki. "Çünkü onların oynayacak gerçek oyuncakları var!"

KİME AİT?

KfW Kalkınma Bankası kredisi kullanılarak başlanılan ve halen devam eden projeler hangi belediyelere aittir? Samsun ve Bursa BŞ belediyeleri atık su, Batman ve Siirt belediyeleri su ve atık su tesisleri. Bu belediyelerden de ilk ikisi AKP, son ikisi BDP'li belediye başkanları tarafından yönetilmektedir. Kullanılan kredi toplamı 150 milyon Euro'dur. (Gökhan Günaydın)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şevki Yıldırım Arşivi
SON YAZILAR