Ülkemizde yaşanan yoksulluk ve yolsuzluğun, arsızlık ve ahlâksızlığın temelleri araştırıldığında, özellikle ülkemizin doğu ve güneydoğu illerinde yaşayan ve çoğunluğunu Kürt kökenli kardeşlerimizin oluşturduğu;
Ağaların şeyhlerin ve şıhların;
Siyaseten iç içe ve egemen oldukları bu coğrafyada;
Halkın yıllardır eğitim ve gelişmesini engelledikleri, kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda hareket ederek ballı hayatlarını sürdürdükleri, halkın ise daha çok tarım ve hayvancılık ile geçimlerini sağladıkları, Aşiret ve Toprak ağalarına adeta köle gibi boğaz tokluğuna ve her şeyden yoksun çalıştırılarak yaşamlarını sürdürdükleri görülmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin, buralarda yapmak istediği yol, su, elektrik, okul hastane ve fabrika gibi yatırımları, neden niçin engelledikleri, şantiye ve iş makinelerinin neden yakılıp yıkıldığı, hafızalarda tazeliğini korurken, yoksulluğun ve geri kalmışlığın, kimleri güç ve iktidar sahibi yaptığı, Yöre halkı tarafından çok iyi analiz yapılarak sorgulanmalıdır.
Terör hangi ülkeye ve kime hizmet ediyor?
Taşeronları ve hamisi kimlerdir?
Sorularının cevapları bulunarak gerçekler ortaya çıkarılmalı ki;
Türk devleti, Milletiyle bir bütün olarak ayağa kalksın.
Bin yıllardır ülkemizin her coğrafyasında, birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşayan dini milli ve manevi duyguları birlikte paylaşan, birbirleriyle kız alıp kız veren, kan ve can bağı olan, örf adet gelenek ve görenekleri birbirine uyan bu milleti;
Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü v.s kimlikleriyle bölmeye, çatıştırmaya ve yutmaya çalışan iç ve dış düşmanlar, emellerine ulaşmadan iş işten geçmeden fark etmek zorundayız.
Bizi birbirimize düşman edenler kimler ve hangi metotları kullanıyorlar?
Geçmişte sağcı solcu, Alevi Sünni, ülkücü devrimci, faşist komünist yaftaları kullanılırken, bugün Kürtçü Türkçü etnik milliyetçilik çağrışımları yaparak, ülke insanını birbiri üzerine kışkırtan yerli ve yabancı uşakları kimlerdir?
Lozan antlaşmasından bu yana, sınır komşularımız başta Irak ile muallâkta bıraktırılan ve tarihten gelen akrabalık bağlarımızın bulunduğu Musul ve Kerkük teki haklarımız, İngiliz emperyalizminin AB ve ABD ortaklığı ile Ortadoğu"da çıkartılan ve devam eden savaşların asıl sebebidir.
Ülkemiz Türkiye"nin; Jeopolitik konumu, Enerji ve Su kaynaklarının zenginliği göz kamaştırırken, düşmanlarımızın hasma ne tutum sergileyerek terör eylemcilerine verdikleri destek bilinmiyor sanılmasın.
Sınır güvenliğimizin ve ülke bütünlüğümüzün sağlanması için, halkımız birlik ve beraberlik içinde karşı koymayı bilecektir.
Adı ne olursa olsun, ülkemizin çıkar ve menfaatlerine karşı eylem yapan terör örgüt ve destekçileri, gereken en ağır cezaya çarptırılmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yöneticileri ve TBMM çatısı altında görev yapan milletimizin vekilleri;
Anayasa gereği tüm vatandaşları eşit olarak kucaklamalı, hiçbir siyasi parti ve oluşum, etnik bölücülüğe ve ayrımcılığa, ülkesine ve milletine karşı düşmanlığa asla izin vermemelidir. 
Bu gün dünyamızda yaşanan ekonomik krizin, ülkemizde daha az hissedilmesini, birlik beraberlik ve kardeşçe yaşamanın, hak ve hukukun gerçek anlamda tesisi ile insan olmanın onur ve gururu sağlanarak,
İşsizlik fakirlik ve yoksulluğun kader olmaktan çıkartılmasını,
Halkımızın daha mutlu ve müreffeh bir hayat düzenine, sevgi saygı ve kardeşlik bağlarının yeniden ve daha güçlü bir şekilde kavuşması dileğiyle…