Takıldıklarım var... Avcı'yı Ben de okudum!?

Son 10 yıl içinde siyasi tarihimizin önemli olaylarını irdeleyen ve genelde “çok satan kitaplar”   listesinde sözü edilen Hanefi Avcı" nın “Haliç"te Yaşayan Simonlar” isimli biyografik eserini ,yakın tarihimizin -30 yıllık sürecini-bir polis şefinin hayatını ,yaşadığı önemli olayları , “analizleri” içine alan 587 sayfalık kitabının birinci bölümünü okudum. “Öyle sıradan,göz ucu ile değil.Altını çizerek ,dersine çalışan bir öğrenci hevesiyle okudum.”

Biz garip bir milletiz.Garipsenecek huylarımız var.Hava alanından tantanalarla ,omuzlarda alıp forma giydirdiğimiz yabancı futbolcuları pek matah bir şey sanırız.Avrupa"da bizimkileri adam yerine koymazlar,dönüp yaptıklarımıza bakmayız.Sansasyonel olaylara pek bayılırız. Olmasa da yaratırız.

Bir film mi çevrildi,bir dizi mi çekildi ,önce konusu,absürt /sansasyonel bir karesi ekranlara getirilir.Her göz ona kilitlenir,hiç alakası olmayanlar kulak kesilir.Fatmagül olayında ,Eyvah eyvah..Vizontele..Arog vb. dizilerini sayabiliriz.Behlül" ün enses ilişkilerini,Hürrem"li Süleyman"ı saymıyorum. Kurtlar Vadisi"ni hiç saymıyorum.Yahu, Başbakan ve eşi bile seyretti demeyin..Reklam işte..Bir kaşık fırtınada kıyametler koparmaya bayılırız.

Söyler misiniz bana Nobel ödülü almış ,dünya dillerinden 58"ine romanları çevrilmiş Orhen Pamuk"u kaç kişi okundu?Kaç kişi tanır?Entelimiz dışında kaçı bu yazarın romanlarından haberdardır.Ama “Ermeni tehciri ile ilgili söyledikleri ,çoğumuzun sinirini zıplattı.”Ünü, şöhreti bir anda sıfıra indi.Ama medyamız iki olaydan en fazla sonuncusu yer verdi..Neden? Birileri öyle istiyor da ondan!.

Şimdi, piyasaya çıktığı andan itibaren üzerinde kıyametler kopartılan Avcı" nın kitabına gelince :Okuduklarımdan kafama takılanları özetlemek istiyorum.Kitabın bir polis şefinin yaşadıklarını aktarması ilginç. Müfettiş Kolombovari bir dili var.Anlatılanları düşününce “Vay be!”diyemiyor.Çünkü,kesin tarih vermiyor.Yuvarlıyor.Çoğunluğu “ben eksenli,ben bilirim” tadında anlatıyor.Çocukluğu,yetişme tarzı,büyük kentlere taşradan gelen birinin algılamaları bizim çağın/yaşıtlarının kaderi,bugüne göre gülünç gelebilir.Çalıştığı kurumun  , mesleğin cilveleri, başka kurumlarda ,mesleklerde yaşayan yok mu?Var.Benim bile yüzlerce yaşadıklarım var.Bunun fevkaladelik neresinde? İnsan “Sen ne imişsin be abi!”diyesi geliyor!.O dönemlerin efsane polis şefleri Atilla Aytek,Sadettin Tantan hiç yok!!.

Var yok kendisi..Tamam kendi hayatı,gözlemleri,izlenimleri,yaşadıkları,olay analizleri ,sistem eleştirileri diyelim,ama ,asıl önemi büyük /gizli olaylar üstün körü geçiliyor.

“Gün Sazak,Haşatlı rahmetliler yok”.Bunlar sabah yürüyüşünden dolayı katledilmediler.

Yolsuzluklardan,mesela,50 kuruşluk terlik,devletten vergi iadesi almak için 5 tl gösterilip hortumlama yapılıyor da Hayali ihracatçıların operasyonları yok.Kitapta “Bankerler yok.” Parasını kurtarmak için paşalara secde edenler yok.Hasbahçenin gülleri/papatyaları arasında Şişli Belediyesi patroniçesi Atığ" lar,Bezmenler,Selim Edesler yok.ABD"den getirilen devşirme,çift pasaportlu prensler yok. Bakan Özdağlar yok.Özal"ın çevresindeki yağmacılar yok.Düne kadar beş kuruşsuz,analarının deyimi ile “dikili ağaçları olmayan”ların ,sonradan Banka hortumcusu Uzan"larla  ortak özel TV kanalını nasıl aldığı yok.Sonra satıp başka bir özel kanalı nasıl aldığı yok.Nedeni günümüz algılamasını kamufle etmek için olabilir mi?

Hani,her yerde ,her zaman “ Simonlaşma vardıSimon fenomeni vardı..Demek ki kitapta “haddini aşan ,zıddına dönüşür” sözü boşuna yazılmamış..Bana göre ise ,“ zıddı ,ayni ile vaki “olmuş oluyor...

Sınır kapılarında,tapuda,Belediyelerde her türlü pisliğin döndüğünden söz edeceksin,sıra İstanbul ,Ankara "ya görev yaptığın yere, hem de istihbaratın başında iken o Belediyelerde ayyuka çıkan yolsuzluklardan haberin /duyumun olmayacak!.Hele hele Doğu ve Güney doğu Belediyelerinde “kırıntı” yolsuzluk,rüşvet olmayacak,çarkı dönmeyecek .Buna kim inanır?

“Faili meçhuller” meselesine gelince, o derece çelişkili anlatımlar var ki ayıkla ayıklayabilirsen..

Zan altındakiler içinde TSK var.Susurluk var.JİTEM var.Arif Doğan"a göre (GÖTEM")ciler var.Ergenekoncular var.Jandarma var.Ama Emniyet yok.PKK infazı yok.KAWA,RIZGARİ örgütlerinin tasfiyesi yok.Hizbullah yok.Muhaberat yok.Mardin"deki Suriyeli rejim muhaliflerinin tasfiyesi yok.Güneyden peşmerge kuşatması sırasında Barzani/Talabani çatışmalarındaki iç hesaplaşma yok.PKK kamplarında zılgıt sesleri/gösterileri arasında infaz edilenlerin cesetlerinden söz ediliyor.Yurt içindekiler yok.En önemlisi Ergenekon"la bağlantısı olduğu iddia edilen Perinçek/Öcalan ittifakında Veli Küçük var,Arif Doğan var..İşçi Partisi var.Prof .Yalçın Küçük yok.HADEP,HEP,DEP,BDP yok.ADD ve Silivri"deki paşaların adı yok..28 Şubatın kazıklı voyvodası yok.Batı Çalışma grubunun adı sanı yok..Yani kantarın topuzu nedense ,hep bir yana kayık..Buradaki pis kokular hiç hissedilmemiş..

Daha çok söz var.Ancak yazarın içeri alınması,sorgulanması,mahkeme edilmesi sürecinde yaşadıkları kitabın popülaritesini artırdığı kanaatindeyim.İçeriği öyle yakın tarihimize ışık  tutacak,siyasi kişilerin ipliğini pazara çıkaracak,hatta kaset skandalı etkisi yapacak,Lider değişimine etkide bulunacak bir eser olmadığı,saç baş yolduracak gerçeklerle yüzleşmediğimiz kanaatindeyim.Hele ,Binbaşı Erdal Sarızeybek"i, Arif Doğan"ın “JİTEM"i ben kurdum” kitaplarının okursanız ,bu kitap onların gölge ucuna bile erişemez.

Ama reklamı iyi yapıldı.Hacmi kalın olunca içinde bir şeyler var sanılıyor.Asıl okumadığım 2.Bölüm fırtına etkisi yaratmış olacak ki kimilerine göre bu bölüm “ısmarlama” yazıldığı,veya başkaları yazarak eklendiği görüşü hakim.

Yani, biraz kamuoyunu,o tarihlerdeki medyayı,yazılı basını-ideolojik,siyasi farklılığı olan birkaç gazete –okumuş, takip etmişse bu kitapta yeni bir şey olmadığını anlayacaktır.. Söz gelimi :Susurluk Komisyonu raporu,MİT raporu,Doğu/Güneydoğu Raporu,2004/2009 AB ilerleme raporlarını dikkatle okursanız,en son Arif Doğan"ın “JİTEM"i BEN KURDUM” kitabını okursanız ,PKK ile ilgili  benzer düşüncelere,analizlere  rastlayacaksınız.

Bu kitabı ,zaman kaybı olarak -okuduğumu söylemek istemiyorum.Ama aklıma takılanları not etmekten kendimi alamadım.Bu notlarımı sizlerle paylaşmak istedim.Aydın sorumluluğum bunu gerektirir sanırım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR