İlk devre bittiği zaman bir yazı yazmıştım sezonun geri kalanı ile ilgili. Kimi maçlarda savunarak , kimi maçlarda savurarak, kimi maçlarda da duran toplarla kazanmamız gerekeceğini, şampiyonluğun ancak farklı kazanma yollarıyla geleceğini söylemiştim. Takımımız ligin ikinci yarısına 2 galibiyetle başlasa da, ilk yarıda ortaya çıkan etkili taraflarının kapatıldığı 2 haftada 5 puan kaybetti. Ancak Kartal maçının ardından futbolun tüm reaksiyonlarını geç de olsa gerçekleştirmeye başlayan Samsunspor'u görünce şampiyonluğa olan inancım hayli arttı. Eksik olan şey duran topla da olsa maç kazanabilme özgüvenimizdi, dün akşam bunu da başarmış olduk.
 
 Maça gelince, Giresunspor daha ilk dakikalarda rengini belli etti. Tamamen skoru 0-0'a kilitlemeyi hedefleyen bir düzenle sahaya çıkmışlardı. Samsunspor'un hucüm aksiyonlarını bozmaya yönelik oynadılar. Kontrayı pek düşünmediler zira ellerindeki oyuncu yapısı topu hızlı şekilde kalemize taşıyacak kalitede değildi. Söz kaliteden açılmışken, Giresunspor'da genel olarak bir kalitesizlik var. Bank Asya'da gördüğüm en kötü takım. Savunmada kestikleri topu daha ilk çeyrek dolmadan taca atmayı hedefleyen bir takımın bu ligde tutunması imkansız.
Bizde ise ikinci devre ile birlikte takımın temel taşlarından olan Agbetu'nun eksikliği hayli hissedildi. Tamamen kapanan Giresunspor'a karşı topu ileriye ve rakip ceza sahasına hızla taşıyacak oyuncu eksikliği yaşadık. Kurduğumuz müthiş baskıya rağmen "santraforsuzluk" nedeniyle, rakip savunmada boşluk açamadık. Kanatlardan gelen iyi ortalara, kafa sokacak oyuncumuzun olmaması baskımızın şiddetini azalttığı anlarda Dilaver'in Samsun'da uzun zamandır izleyemediğimiz nefis frikik golü Giresunspor'a 0-0'a yatmak için maça çıkılmaz dersi verdi. Devre sonuna doğru 2'yi bulamamamız konuk ekibin şansıydı. İlk devrede oynadığımız olumlu futbolun yanı sıra, duran toplardaki organizasyonlarımız ve yan toplardan yay civarına dönen topları Hakan Bayraktar'ın süpürmesi takımımızın artılarıydı.
 
 İkinci devre kalitesiz Giresun'a karşı skora rahat gideceğimizi düşünürken, 51.dakikada Turgay'ın kaçırdığı pozisyonun ardından her iki takım oyuncuları da skora aldanıp - özellikle Samsunspor - kalitelerini bir kenara bıraktı. Giresunspor kalitesiz kadrosuna rağmen kenar müdahalelerinin de etkisiyle kalemize baskı kurmaya başlarken, ağır stoperlerini öne çeken Giresunspor karşısında Zenke ile farka gitmesi muhtemel Samsunspor anlamsız bir şekilde savunmaya çekildi. Oyuncular skor psikolojisinden hayli etkilenerek, kendi oyununu ortaya koyup rahat bir galibiyet alacağı maçı zora soktu. Anlamsız stresten özellikle savunma dörtlümüzde artan sarı kartlar hem müdahale gücümüzü düşürdü, hem de rakip ofans oyuncularına cesaret verdi. Kalpar'ın muhtemelen top tutması için oyuna soktuğu Billy, oyunun hiçbir alanına olumlu anlamda müdahil olamayınca, kalan dakikalarda stres yükümüz arttı. Kadro derinliğini elleriyle azaltan Kalpar'ın Billy tercihini anlarım, kenarda pek oyuncumuz yok. Ancak Billy, ilk tercih edilmesi gereken oyuncu değildi. Kendisini göstermekle yükümlü bir Abdülaziz boş alanlarda daha etkin olabilirdi.
 
 Oyuncularımıza göz atarsak açıkcası birçoğu Tavaşnlı maçındaki performansın çok altında kaldılar. Ahmet Şahin, Feridun'un ayaklarına yatarak aldığı topla yine 3 puanı kurtardı. Savunmada Ersin-Kemal ikilisi yine hatasızdı, Kemal müthiş savaştı. Sarı kartı bilerek gördüğünü düşünüyorum iyi oldu sanırım haftaya Diyarbakırspor maçında olmayacak. Orhan yine çok iyiydi, Adem geçen haftaki gibi değildi. Aksayan yönümüz orta sahaydı, Murat ve Hakan gerçek güçlerinin altında oynadılar. Turgay vasatı aşamadı. Ufuk'un attığı gol özgüvenini yerine getirmiş belli ki, bol bol kaleyi denedi, iyi de yaptı. Dilaver'in golü atacağına inanmıştım topun başına geçtiğinde içime doğmuştu. Nefis bir gol attı ve maçı aldı. Yaptığı birkaç hata ise kendisini ekstra sergileme hevesindendi sanırım. Oyundan biraz daha geç alınabilirdi.
 
 Samsunspor'un galibiyet serisini devam ettirmesi için haftaya banko diye görülen Diyarbakırspor maçına da aynı ciddiyetle çıkması gerekiyor. Zira birkaç hafta önceye kadar, savunmayı Kemal'e, hucümü Zenke'ye bırakan bir takımdı Samsunspor. Bu iki oyuncu haftaya takımda yer alamayacak ve Samsunspor'un bu hafta özellikle Zenke'siz hucüm yapmaya çalışması gerekiyor.