Lokman hafta içi yerel basına açıklama yapıyor. "Urfa maçını kazanacağız, Ankaragücü maçını da kazanacağız. Galibiyet serimiz sürecek. Taraftara sürprizimiz var. Play-off neden olmasın" diyor, geçen hafta sırtına yediği kramponların gazıyla! Aynı takımın hocası Besim Hoca ise "39 puanı alan ligde kalır diye düşünüyorum" diye açıklama yapıyor, hedefi kalan haftalarda 6 puan alarak gösteriyor! Takımın hocası ve futbolcusunun kendine belirlediği hedefler farklı. Ama ne futbolcusu play-off için sahada kazandığı ekmeğin hakkını verecek mücadeleyi sergiliyor, ne de takımın hocası ligde kalabilmek adına en zorlu rakiplerinden birine karşı taktiksel veya fiziksel mücadele verebilecek bir takım sahaya sürebiliyor! Anlaşılan birileri bu büyük Samsunspor taraftarıyla dalga geçiyor.
3 haftada 7 puan alırken de yazdım. Bu takım, takım halinde top oynamıyor. Ancak ve ancak bireysel yetenekleri lig standartlarının üzerinde olan 3-4 oyuncudan ikisinin gününde olması kazanmak için yeterli. Ve Besim Hoca günü kurtarmak adına bu gidişata haftalardır göz yumuyor. Onu da her geçen hafta eline yüzüne bulaştırıyor. Dün Samsunspor'un 1 tane etkili pozisyonu yok. Attığımız golde Urfa defansından 1 kişi bile topa yükselmemiş, inanılmaz bir hata sonucu gole ulaşıyoruz. Kalan 89 dakika iki pas dahi yapamayan bir takım seyrettik, utanç verici bir takım! Soner ve Cemil'in şişirdiği toplar haricinde orta sahayı pasla, tempoyla, kanat akınıyla geçme şansımız sıfır! Ve bu ortamda belki bi duran toptan puan kopartacak iki adam olan Fatih ve Dimitrov'u oyundan alarak, futbol ahlakı utanmazı - 2.golde önünde koşu yapan adamı seyreden - Musa Sinan'ı haftalardır olduğu gibi 90 dakika sahada tutuyor. O Musa Sinan 82.dakikada fantazi denilebilecek bir şut tercihiyle bizi puandan ediyor utanmadan.Oyuncularda da suç. PTT Birinci Lig'de bu kritik dönemde Göztepe ve Tavşanlı puan kaybetmişken, Urfa'da 6 puanlık maça çıkılmışken sahada yürüyerek oynama şımarıklığı nereden kaynaklanıyor? Sizlere geçen hafta sunulan ahmakça sevgiden mi? Bir takım kötü oynayabilir, kötü tercihlerde bulunabilir, gününde olmayabilir ama kötü koşamaz! Siz kötü bile yürümediniz. Yediğimiz gollere bakıyorum herkes seyrediyor. Soner ve Abdülkadir dışında her maç aynı standartta mücadele eden kimse yok! İç sahada veya zirveye yakın takımlarla oynanan maçlarda mı göstereceksiniz kendinizi ya da canlı yayınlanan maçlarda mı?