samgaz Genel Müdürü Murat Albayrak, Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanı Mustafa Yurt'un "Samsun halkı özellikle Samgaz'ın bozduğu üst yapıları yapmaması nedeniyle büyük bir tehlike içinde. Kilometrelerce uzunluğunda açılmış doğalgaz çukurları ve hendekler var. Kaza olma riski çok yüksek. Ama ısrarla menfaatleri uğruna bunu hiçe sayıyorlar" sözlerinin tamamen asılsız ve mesnetsiz olduğunun altını çizerek söyledi ve dedi kiii.. "Bütün alt ve üst yapı çalışmalarında mer'i mevzuat hükümlerine aynen uyulduğu gibi Aykome Yönetmeliği'nin bütün amir hükümleri yerine getirilmektedir. Mesnetsiz iddiaların somut delil ve belgelere dayandırılmadan, duyum ve mukayese esaslı beyanlarda bulunulması son derece yanlıştır."

Dün kendisiyle uzuuun uzun konuştuğumuz Murat Albayrak, SAMGAZ Doğalgaz Dağıtım AŞ'de Büyükşehir Belediyesi'nin yüzde 10 hissesi bulunduğuna dikkat çekti. Bu şirketin üst düzey yetkililerin kimler olduğunu anlattı. Genel Müdür Murat Albayrak, "Samsun Büyükşehir Belediyesi, Fen İşleri Daire Başkanlığı Aykome Şube Müdürlüğü, net bir tarif ve istikrar sağlayamadan, bizlerin protokol hükümlerimize göre yaptığımız müracaatlarımızı reddederken, vatandaşlarımızın müracaatlarını ve kazı ruhsat ve harç gideri tahsil edilmesi kanuni olarak suçtur. Doğalgaz Dağıtım Projesi Çalışma Sistematiği Protokol hükümlerine göre doğal gaz dağıtım faaliyetleri yönlendirilerek protokollerimiz kapsamında 14.5 metrenin altında ve üzerinde üst yapı tamiratlarını yapma yükümlülüğü alt belediyelere aitttir. Hakediş raporları incelendiğinde görüleceği gibi ilgili belediyelere yapılan çalışmalar sonrası üst yapı tamirat bedelleri ödenmiştir. Bu nedenle Sayın Yurt'un iddia ettiği herhangi bir sorumluluğumuz olmadığını kendisine hatırlatmak zorundayız." dedi.

Murat Albayrak'ın yazılmamak kaydıyla söylediklerini nasıl olsa Yazıişleri Müdürümüz Zelfi Vural'ın haberinden diğer sayfalarımızda okuyacasınız. Murat Albayrak Mustafa Yurt'a Büyükşehir Beldiyesi'nin SAMGAZ'a olan 72 bin Tl borcunu neden ödemediğini de soruyor. Bu pazar günü yani yarın, yani 18 Mart tarihinde Murat Albayrak ile yaptığımız Pazar Söyleşisini mutlaka okumanızı öneririm. Samsun'un havasını değiştiren kurumun Genel Müdürü Murat Albayrak ile çok uzun uzuuun sohbet ettik sizinle paylaşmak için

KIRTASİYECİLİĞİN ÇINARIYDI

Adı Mehmet Eşref Aka. 12 Haziran 1927 yılında Ali Rız Aka-Ulviye  Duriye Aka çiftinin 10 çocuğundan beşincisi olarak dünyaya geldi. 1952 yılından bu yana, yani  85 yıllık ömrünün 60 yılını Samsun'un kırtasiye tedariğine ayırmıştı. 1973-1977 yılları arasında Çarşamba Belediye Başkanlığı da yapmıştı Mehmet Eşref Aka, eşi Hakikat Tütüncüoğlu ile 1951 yılında evlendi. Rezzan, Rana, Hayal adlı kızları Ali İhsan isimli erkek çocuk babasıydı. Geçtiğimiz günlerde talihsiz bir kaza sonucu kalçasını kırmış ve bir ameliyat geçirmişti. Kendisini ziyaret etmek kısmet olmadı. Önceki akşam hakkın rahmetine kavuşmuş duyamadım. Damadı Sevgili Mehmet Atalay aradı da öğrendim. Dün Çarşamba'da defnedilmiş. Duymadığım için cenazesinde bulunamadım çok sevdiğim rahmetli Eşref abimizin.
Kendisiyle gazetemiz için pazar sohbeti yaparken, bana "Ben ticari hayatta şunu öğrendim. Güleryüz, tatlı dil ve dürüstlük. Büyüklerimiz, müşteri veli nimetimdir demiştir. Bir işyerinde her ne kadar bir patron olsa da esas patron müşteridir. Bir ticaretin akıbeti ona bağlıdır. Hesaplı mal alıp satmalı. Asla zararına mal satılmamalı. Biz devletin aldığı KDV oranında kar koyuyoruz. Yani bir düzinede 2 tanesini kar ediyoruz. Sistemi öyle kurduk, öyle yürütüyoruz. Çok firmanın bölge bayisiyiz. Şimdi öğrencilerin okul kitapları ve birtakım gereçlerini devlet karşılamaya başladı. Kırtasiyecinin bu nedenle daha fazla çalışması gerekiyor." demişti.

Allah mekanını cennet eylesin. Nur içinde yatsın. Geride bıraktığı Rezzan- Nurettin Demirağ, Rana-Mehmet Atalay, Hayal-Muammer Gündoğdu, Nazan-Ali İhsan Aka evlatları ile isimlerini tek tek bilemediğim tüm sevenlerine de sabır ve başsağlığı diliyorum. Bir çınar daha gitti..

GÜZEL SÖZ

Haksızlık her yerde ve her zaman olduğu için, haklılığın karakter özelliklerini taşımaya başlar.
(Bertolt Brecht)

BALIK&HELVA

Nalık haebrlerini okuyoruz bol bol. Bizim de bu habere ekleyeceğimiz küçücük bir not var: Balığın üzerine Helva yemezseniz balıklar midenizde yüzermiş. Bizde de balığın arkasından, mutlaka 1 dilim helva ister..Balık üzerine ille de Halva diyenlere güzel bir önerimiz olacak. Hem de su katılmamış yerli bir öneri; 'Samsun'da var Samsun'dan al' gereği; Ahenk Helva, şimdi tam zamanı olan balık ve helva muhabbetinizde size afiyet olsun. Beni de unutmayın balık helvanızı yerken..

HEP ŞİDDET, HER YERDE ŞİDDET

Ateşli silah edinme nedenleri içerisinde gösterilen en öncelikli mazeret “güvenlik”tir. İnsanlar, kendisinin ve ailesinin güvenliğini sağlamak amacıyla silah almak istediklerini söylerler. Oysa, toplumda yurttaşların güvenliğini sağlama görevi kolluk güçlerine aittir. Kolluk güçlerine güvenmeyen yurttaş, kendi güvenliğini sağlama görevini devralıyor. Bugünlerde ise, medyada tek konu olan şiddet, toplumdaki güvenlik ihtiyacını ve kaygıyı gittikçe arttırıyor. Her türlü aşırılık bir şiddet gösterisine dönüşerek, zaten mevcut ya da edinilmiş olan silahların kullanılmasıyla inanılması güç şiddet sahneleri oluşturuyor.

Diğer yandan, medyadan edinilen enformasyon, yorumlar ve görüntüler, çocukların ve gençlerin şiddete ilişkin kavramları algılayışlarında çarpıklıklar meydana getiriyor. Şiddet kavramları kahramanlıklarla özdeş hale geliyor. Çocukluktan itibaren kurşun askerlerle, oyuncak tabancalarla oynayan küçükler, pekiştirici mesaj olarak, bir de bunların kahramanlık göstergesi olabileceğini medyadan aldığı enformasyon ve görüntüyle birleştiriyor...
(Umut Vakfı)

BİZİM TEMEL

Temel okulu bitirip karakolda işe başlamış. Bir gün alışveriş merkezinde soygun olmuş. Markete girerken şef tembihlemiş.. "Orada ben ne dersem aynen yapılacak tamam mı?.." Ve olay yerine geldiklerinde ilk emrini vermiş..
"Temel, hemen tüm çıkış kapılarını kapat da soyguncu kaçamasın." Temel koşmuş hemen kapıları kapatmış. İçeriyi aramışlar taramışlar hiçbir yerde soyguncuyu bulamamışlar. Sonra şef bir bakmış ki ana kapılar açık.
Temel'e sormuş; "Ben sana tüm çıkışları kapat demedim mi?" diye.
Temel de cevaplamış, "Tamam işte.. Siz bana çıkış kapılarını kapat dediniz, giriş kapılarını kapat demediniz ki."

TEBESSÜ EDİN LÜTFEN!

Gelinin duvağını açmadan önce
"Son boşanma tarihi"ne bakmış damat.

İÇEN DOSTLARA..

Mutlu olmak için içtim, mutsuz oldum
Neşelenmek için içtim, hüzne boğuldum.
Sevimli olmak için içtim, çekilmez oldum
Dost edinmek için içtim, düşmanlar kazandım.
Sempatik olmak için içtim, iğrençleştim
Uyumak için içtim, yorgun uyandım.
Kuvvetli olmak için içtim, zayıflığımı hissettim.
Sakinleşmelk için içtim, titremeler başladı.
Cesaretlenmek için içtim, korkaklaştım.
Kendime güven için içtim, her şeyden şüphe eder oldum.
Daha rahat konuşmak için içtim, dilim peltekleşti.
Kendimi cennette hissetmek için içtim, cehennemin dibine yuvarlandım.

RÜŞVET

GELİR Vergisi Kanunu'nun 82/2. maddesine göre; ihaleden çekilme karşılığında elde edilen paranın “arızi kazanç” olarak beyan edilip, gelir vergisi ödenmesi gerekiyor.
Öte yandan bu olay, parayı hem alan hem de veren açısından 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasını gerektiriyor (TCK Md. 235).
Merak edip araştırdık, şimdiye kadar hiç kimse “İhaleden çekilme karşılığı şu kadar para aldım” diye beyanname vermemiş, doğal olarak vergi de ödememiş!..

DOKTOR-HASTA MUHABBETLERİ

-Doktor Bey, ayağım kokuyor, karım beni yatağa almıyor.

-Şikâyetin nedir?
'Hastanın yanındaki kadın'
-Bırak kız ne söylüyorsun, doktor o değil mi, o bilsin.
-Ne şikâyetiniz var?
-Karnım ağrıyor, zemzemi çok kaçırdım ondan olabilir mi?

-Hasta: Doktor vücudumun zincirleri (omurga) çok ağrıyor.
Hasta hastanedeki tahlil sonucu alma bankosundaki ekrana bakarak Veri Giriş görevlisine sorar.
Hasta: Benim orada adım yazıyor.
Veri Giriş: Evet beyefendi doğru.
Hasta: Ama 'Çalışılıyor' yazıyor.
Veri giriş: Evet doğru.
Hasta: Ama ben emekliyim.

-Hasta: Doktor Bey, kafamda cırcır böcekleri, ağustosböcekleri ötüyor.
-Hasta: Doktor bey, sadece sol bacağım çalışıyor, gerisi çalışmıyor.