PAZAR SOHBETİNE...

 

PAZAR  SOHBETİNE  NE DERSİNİZ

Köşe  yazılarımı  yazarken siz değerli okurlarımla karşılıklı sohbet  ediyormuş gibi  yazarım. Ne  soracağınızı, neyi merak ettiğinizi üç aşağı beş yukarı tahmin  ettiğimden  yazıyı o minvalde sekillendirmeye çalışıyorum. Şehrin gündemini  çok iyi bildiğimden gündemin arka planında olup bitenleri, kapalı kapılar ardındaki  pazarlıkları siz değerli okurlarıma sunmaya çalışmaktayım. Kimsenin bilmediği birçok konu anında bize ulaştığından bu  konuları siz değerli  okurlarımla paylaşmaktan keyif alıyorum. Yazdığım hiçbir yazıyı tahminlere veya dedikodulara dayandırarak değil, olayların arka planını bizzat şahitlendirerek, ama bu şahitleri ortaya çıkarmadan yazmaya çalışırım.

Bugün yerimiz olursa birkaç konuya değinmek  istiyorum. Bunlardan birincisi son günlerde  basın camiasında  internet gazeteciliği ve dergi çıkarma modası  başladı. Önüne gelen ya bir internet sitesi veya bir dergi kurmaya çalışıyor. Bu işten rahatsız mısnız derseniz  değilim. Ancak, bu insanların ortaya çıkardığı sıkıntılar  sektöre ciddi anlamda zarar veriyor. Güçlü bir gazetede bir- iki yıl çalıştıktan sonra   ya bir internet gazetesi veya bir dergi çıkarıp piyasada kendilerine yer edinmeye çalışan  insanlar, ekonomilerini  düzeltmek adına  ya belediyelere, ya İl Özel İdaresine veya büyük ticari işletmelere musallat olup onlardan nemalanmaya çalışıyorlar.

Hiçbir ticari işletme kendisine artısı olmayan bir işe para vermez, vermesi de doğal karşılanmaz.Bu uyanıklar gidiyorlar bu işletmeleri tehdit edip, reklam koparmak istiyorlar. İşletmeler  kendilerine güveniyor iseler bu uyanıkları kovuyorlar. Ama bazıları def-i bela bazından bunlara üç beş kuruş verip, başlarından def etmek istiyorlar. Ama bu uyanıkların isteklerinin sonu gelmediği için aldıkları para bitince, yeniden işletmelerin kapısını çalınca ortalık fena karışıyor. Örneğin geçenlerde bir tanesi  büyük bir işletmeye gidip çıkardığı dergiyi satmaya kalkmış. İşletmenin Genel Müdürü fiyatını sorunca  adamın verdiği rakam, Genel  Müdürün bir aylık maaşı olunca kabul etmemiş. Bunun üzerine bizim uyanık başlamış  kurumun aleyhinde yazılar yazmaya, kurum da onu mahkemeye vermiş.

Bu  ayrıntıları siz değerli okurlarımla paylaşma nedenim,  bizim camianın içerisinde olup bitenleri de bilmenizdir. Zira kimin neyi, neden yazdığını sizlerin de bilmeye hakkı olduğunu düşünmekteyim. Bizim gazetede veya Haber gazetesinde  çalışan insanlar, piyasada gördükleri itibarın kendilerine ait olduğunu zannedip, bizden ayrıldıklarında da aynı durumun devam edeceğini zannederek gidip ya bir dergi veya bir internet sitesi kuruyorlar.Yaptıkları işin kıymeti harbiyesi olmadığını görünce anında  öteye beriye saldırmaya başlıyorlar. Dilerseniz  kendimden olmayan bir örnekle  bu konuya  açıklık getireyim. Haydar Öztürk  Haber Gazetesi'nde çalışırken piyasada çok iyi bir ağırlığı vardı, herkes onu sayar, değer verirdi. Ne zaman ki gazeteden ayrıldı eski havasını bir daha asla bulamadı.                       

Bu işlere merak eden arkadaşlara tavsiyem, çoluk çocuklarına üç beş  kuruş para kazanacak bir iş kursunlar, adeta dilenerek millete rezil olmak istiyor iseler kendileri  bilir. Ancak bu arada bir hususu da  belirtmeden geçmek istemiyorum. Bu arkadaşların  yapacakları yanlışlar sonucu zarar görecek işletmelere sahip çıkmak da bizim görevimiz olduğunu unutmasınlar. Aslında doğrusunu ararsanız bu işler basın camiasının cemiyetinin işleri ama, ortada adı olup, kendisi olmayan gazetecilerden çok tüpçülerin, marangozların üye olduğu  cemiyet olunca iş yine bize düştü.

Bugün siz değerli okurlarımla paylaşmak istediğim diğer bir konu,  İl Genel Sekreteri  Aslan Karanfil  Bey'in  Gençlik ve Spor Bakanlığına Müsteşar yardımcısı olarak atanması  konusunda  kendisine gelen teklifle ilgili son durum olacaktı. Ancak yine bize ayrılan yer bittiğinden, sadece şu kadarını belirterek sözlerimi bitirmek istiyorum.Aslan Bey ile ilgili talep yazısı  İçişleri Bakanlığına iletildi, bundan sonraki süreç ne olur derseniz, izin verin onu daha sonraki yazımda yazayım. Mutlu Pazarlar


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR