Dünya bir yana ben bir yana kalsam asla doğru bildiğimden şaşmam. Çoğunluğun dediği doğru olsaydı bugün dünya nüfusu sekiz milyar civarında ama sadece iki milyarı müslüman, kalan altı milyar nüfus İslamın dışında. Kimisi ineğe tapıyor, kimisi ateşe tapıyor, kimisi de tahrif olmuş kitaplara iman etmiş durumda. Oysaki Allah, Kuran’da; “İnneddine  indellahil İslam” yani ‘Allah katında makbul din İslam dinidir.’ buyrulmakta. Kuran’a inanmayanlar için bu hiçbir şey ifade etmeyebilir ama Allah’a inanan herkesi bağlayan bir ayettir. Şayet kamuoyunun kanaati veya inanışı geçerli olsaydı İslam’a inananların değil de diğer dinlere inananların veya ateistlerin dediği doğru olurdu. Altı milyar insan Allah’a iman etmiyorsa tamamı dalalettedir, bunun lamı cimi yok. İmanımızın gereği de budur. Neden bu detayı vererek yazıma başladığıma gelince; son günlerde bazı gazetelerde çıkan haberlere bakıldığında yirmi altı yıl önce şehit olan kardeşimizin babasına ve anasına Asri Mezarlıkta bedava yer verilmedi diye çıkarılan yaygara gerçekten büyük bir hata yapılmış imajı yaratılmakta. Oysaki o şehitlikte tam altmış dokuz şehit var ve tamamının anası babası var. Bu insanların tamamı o şehitle aynı hakka sahip. Kaldı ki her şehidin anne ve babası şehidin yanında defnedilmek ister. Şimdi siz bu şehidin anne babasına asri mezarlıktan bedava yer verdiğinizde kalan altmış sekiz şehidin anne babalarına haksızlık etmiş olmaz mısınız? Böyle saçmalık olur mu? Olayın bu yönünü kimse neden dillendirmez anlamış değilim.

Mezar yeri parasının iadesiyle ilgili yapılan haberleri görünce olayın aslının ne olduğunu merak edip sordum. Zira yasal olarak meclis kararı olmadan para iade edilmesi halinde mezar yerinin iptal edilmesi gerekirdi ki yapılan işlem de satışın iptali işlemiymiş. Öyle söylenildiği gibi para iade edilip mezar tahsisi yapılmamış, tam aksine mezar tahsis işlemi iptal edilmiş. Başka türlüsü de yasal olarak mümkün değildi. Bu saatten sonra meclisten karar alıp Asri Mezarlıkta yatan tüm şehitlerin anne ve babalarına bedava yer temin edilir kararı alınmadan böyle bir yer tahsisi yapılamaz. Böyle bir karar alınması da çok zor, zira asri mezarlıkta yer yok. Aslında yapılan tezvirat çok yanlış, emin olun şehidin kemiklerini sızlattılar. Şayet kalkıp konuşsa bunu yapanların canına okuyacağından en ufak bir şüphem yok. Şehadet mertebesi herkese nasip olmayan, çok kıymetli ve ecrini Allah’tan alacağınız bir mertebedir. Günlerden beri şehidi istismar edercesine haber yapmak gerçekten üzücü bir şey. O mezarlıkta o şehidin dışında tam altmış sekiz tane daha şehit var. O şehitlerin yakınları gazetelere gidip haber yaptırmıyor iseler kabahatleri nedir? Onlar vatan evladı değil mi?

Olayları değerlendirirken hakkaniyet ölçüsünde değerlendirmek lazım. Mustafa Demir’e kızabilirsiniz, onu sevmeyebilirsiniz hiç sorun değil  ama sırf Mustafa Demir’e düşmanlık adına böyle bir kamuoyu yapmak gerçekten üzücü bir durum. Hakka, hakikate ve inancımıza uymayan bir davranış biçimi. Bırakın şehidi yerinde rahat yatsın. Anne babası vefat edince de nerede yer varsa oraya defnedilsinler. Şehidin yakınına defnedilmekle ahiretteki ecrimiz artmıyor. Ahirette yaptığımız iyiliklerin ve kötülüklerin karşılığını göreceğiz yoksa bir yakınımız şehit oldu diye biz de şehadet mertebesine erişmiş olmayacağız. Bu konudaki Ayet-i Kerime de açık ve net ortada. Rabbimiz, “Vela teziru vaziretün vizra uhra.” yani, ‘Kimse başkasının yaptığından değil kendi yaptığından sorumludur.’ buyurmakta. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi cehalet kötü bir şeydir. Bilmeden, sormadan, anlamadan yazıp çizerseniz rezil olursunuz. Burada da durum aynen öyle. Yapılan işlem satışın iptali işlemidir. Para iade edilip mezar yeri tahsisi işlemi değildir. Bunu böyle bilelim de öyle konuşalım.

Basının gücünü çarpıtarak kullanmak hiç doğru bir hareket değildir. Doğru neyse onu yazıp çizeceğiz. Velev ki olayın kahramanı düşmanımız olsun hiç farketmez. Şehitlerimiz hepimizin baş tacı, vatanımızın banileri ve unutulmaları söz konusu olmayan değerlerimizdir, bunda en ufak bir şüphe yok. Ancak bizim görevimiz şehitlerimizi hayırla yadetmek, onlara Kuran okuyup dua etmek ve unutmamaktır. Sürekli onları kullanıp onların üzerinden haber yaptırmak, maddi ve manevi beklenti içerisine girmek çok ama çok üzücü bir durumdur. Olayın gerçek yönü bu iken tam tersine bir algı yaratıp şehitler üzerinden algı yaratmaya çalışmak manevi iklimimize de şehitlerimize de toplumumuza da yapacağımız en büyük yanlış olduğunu unutmayalım. Yine söylüyorum; dünya bir yana ben bir yana kalsam doğru neyse sonuna kadar onu savunurum asla da doğrudan vazgeçmem. Kamuoyunun değil Hakkın dediği doğrudur. Hakkın dedikleri de ortada. Allah için şehadet şerbeti içen insanları kullanmak değil dinimizde ne töremizde ne de kültürümüzde vardır. Bu saatten sonra kişiye özel VIP mezar yeri tahsisi yapan olursa da en büyük vebalin altına gireceğini unutmasın. Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.