NECATTİN BAŞKAN BU İŞİ BAŞARACAK

Konumuza girmeden önce Samsunspor’ un durumuna üzüldüğümü belirtmek isterim. Zira bu yıl hepimiz şampiyon olmasını beklemekteydik ama maalesef şampiyon olamadığı gibi Play Off maçlarından da üst lige çıkamadı. İşin kötüsü yıllardır belediyelerden, işadamlarından, bürokratlardan para dilenmekten canı çıkan Samsunspor yönetimi bu yıl Yılport’un sahip çıkmasıyla çok büyük bir ekonomik rahatlığa kavuşmuştu ama demekki bu iş sadece para işi değilmiş. Futboldan çok anlamam ama bu şehirde yaşayan biri olarak bu kulübün Süper ligde oynamasını çok arzu ediyorum. Bu konuda bu şehirde kimsenin ödemediği bedeli ödemiş birisi olarak buna da hakkım olduğunu düşünüyorum. Umarım önümüzdeki yıl hatalar telafi edilir de kulüp hak ettiği yerde olur. Şehirde bu konuda ciddi bir kenetlenme gördüm ve buna da sevindim. Keşke daha önce bu duyarlılık olsaydı da kulüp bu durumlara gelmeseydi. Her şeyde bir hayır var, demekki dip yapmadan başarıyı yakalamak zor oluyor. Dilerim önümüzdeki yıl kulüp yönetimi gerekli önlemleri alıp kulübü bir üst lige taşır. Bu konuyu burada bitirip asıl konumuza girmek istiyorum.

 

 

Seçimden sonra ilk kez yeni seçilen Belediye Başkanlarından İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş’ı ziyaret ettim. Necattin başkan doğallığı, sadeliği ve içtenliği ile kişiliği ön plana çıkmış, benim de değer verdiğim ve sevdiğim bir şahsiyet. Bu seçimde parasız, basınsız, partisiz seçim alan tek başkan Necattin başkan dersem abartmış olmam. Zira seçim döneminde emekli maaşının dışında parası olmadığını kendisi açıklamıştı zaten. Basın konusunda da çok sıkıntı çekti. Parası olmadığından reklam veremedi, haber ilan yaptıramadı, yetmedi. Bazı basın yayın organları adamın aleyhinde öyle yayınlar yaptılar ki anlatamam. Kendi ülküdaşı olan bazı kişilerin çıkıp onunla ilgili yaptığı konuşmaları görünce ‘Bu kadar da olmaz’ başlığı ile bir köşe yazdığımı beni okuyanlar hatırlarlar. Demirtaş başkanın konuşmasında duygulandığım an, ona seçimden önce gönül veren bayanların evlerinde pişirdikleri yemekleri seçimde çalışanlara yedirip seçim ekonomisine katkı sağlamaya çalışmalarını anlattığı an oldu. Necattin başkan bunu hiç unutamamış, bu onun kalitesini ortaya koyar. Aynı şeyi biz 1999 seçimlerinde Ahmet Okuyucu’nun seçim karargâhında yaptık. Evlerimizde yemek pişirip seçim karargâhına getirdik. Oradaki insanlara yedirdik ama aynı Okuyucu bir kez olsun bunu hatırlamadığı gibi hiç alakamız olmadığı halde, kendisini Şemsiye partisine bizim getirdiğimizi söyleyip bizi günah keçisi ilan etmeye çalışması onunla Demirtaş başkan arasındaki kalite farkını ortaya koymakta. Necattin başkana gönül veren gariban insanların zarfa ufak miktarlarda para koyup cebine sıkıştırması, onu o kadar etkilemiş ki anlatırken adeta gözleri yaşardı. İşte onu paraya karşı kazandıran güç de buydu. Demekki bu işler parayla, pulla, makamla, mevkiiyle veya güçle değil gönülle oluyormuş. Biz bunu biliyorduk ama böyle örnekler olunca daha farklı oluyor. 

 

 

Bunları söylerken kaybedeni kötü, kazananı iyi diyecek insanlar olmadığımızı da söylemeden geçmek istemem ama şunu kabul etmek de erdemliktir: İlkadım’da Necattin Demirtaş parasız, reklamsız, ekipsiz seçim almıştır. Bu takdire şayan bir konudur. Yoksa bizim için insanlar dün ne idiyse bugün de aynıdırlar. Bir saate yakın sohbetimizin mahrem kalması gereken yerleri bizde kalsın ama ondan izin alarak söylemek istediklerini sizlerle paylaşma gereği duydum. Kendisine işten çıkarmalarla ilgili ne düşündüğünü sordum. Kendisine PKK’lı diyenlerle çalışmayacağını, bunu da meclis toplantısında açıkladığını,  onun dışında kimsenin işiyle uğraşmayacağını söyledi ki buna sevindim. İnsanların işiyle uğraşmak küçük insanların işi. Siyasete bulaşmamış, işinde gücünde çalışan insanlarla uğraşmak çok yanlış bir şey.

 


Bir de piyasada dolaşan herkese iş sözü verdi ifadeleriyle ilgili soru sordum kendisine orada da çok güzel bir cevap verdi. Eskiden işten atılanlardan sadece 30 kişiye iş bulma sözü verdiğini ve bu sözde de duracağını söyledi. Bu da şu demektir öyle söylenildiği gibi 300-500 kişi işe alıp belediyenin sırtına büyük bir yük yüklemeden bu işi yapacağı ortaya çıkmış oldu. Borçlarla ilgili de şunu söylemek isterim başkanın ifadesine göre 2014’ten 2018 sonuna kadar İlkadım Belediyesi’nin kestiği çek miktarı 9 milyon iken 2019 yılının ilk üç ayında yani seçime kadar olan zaman dilimizde kesilen çek miktarı 16 milyon lira, bu yüksek bir rakam. Ancak Necattin başkanın uyumlu kişiliği sayesinde gerek merkezi idareyle gerekse Büyükşehir Başkanıyla uyumlu çalışıp kaynak yaratarak bu borçları ödeyip belediyeyi selamete çıkaracağı kanaatindeyim. Kendisine kolay gelsin, Allah doğrularında onunla olsun diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR