Dün MHP Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek ile ilgili köşe yazımda ve manşet haberimizde ölçülü ve seviyeli bir şekilde eleştirilerde bulunmuş bir bakıma bir milletvekilinin yapması gereken şeyleri dilim döndüğünce anlatmaya çalışmıştım.
Meğer ne çok seveni varmış...
Dün arayan arayana...
Belli ki sevgili vekilimizin sevenleri çok...
Memnun olmadım desem yalan olur...
Biz bu şehirde çalışan, üreten ve birşeyler yapmaya çalışan insanların her zaman hakkını vermek isteriz.
Kimseye bir önyargımız olmadığı gibi milletvekili konumunda olan bir siyasetçi ile her zaman ilişkilerimizi üst düzeyde tutmak isteriz.
Türk insanı her ne kadar siyasetten soğumuş olsada siyaseti sevdirmek ve her insanın siyasetle ilgili olması gerektiğini anlatmak görevimiz olmalıdır.
Dedim ya Sayın Şimşek'le tanışma fırsatım olmadı.
Ama ortak dostlarımızın çok olduğunu dün daha iyi anladım.
Parti içinde çok ta seveni olduğunu aldığım telefonlardan değerlendirmem hiçte zor olmadı...
Elbetteki her insanın seveni de sevmeyeni de olacak. Bunlara saygımız var.
Parti içinde siyasetle uğraşan insanların farklı farklı beklentileri olduğunu da bir gazeteci oılarak anlayabiliyorum.
Gerçek şu ki, dün MHP'lilerin bam teline basmışız.
Olsun bunlar güzel gelişmeler.
Bu vesile ile vekilimizle en kısa zamanda tanışacağımızı umuyorum.
Bizim kin, nefret  yada farklı duygularla işimiz yok.
Gazeteciyiz ve görevimizi icra ediyoruz.
Gördüklerimizi yazmaya, okurlarımızla paylaşmaya çalışıyoruz.
Bütün bunları yaparken kırdıklarımız da olabiliyor.
Bazen eleştiri, bazen övgü alıyoruz..
İşte gazetecinin kaderi de bu...