BU YAPTIĞI ADAMLIK DEĞİL

Aslında bugün İlkadım Belediye Başkanlığı adaylığıyla ilgili bir değerlendirme yazım olacaktı ancak Bafra'dan gelen siyasi açıklamalar gündeme bomba gibi düşünce yazımın konusu da ister istemez değişikliğe uğradı.
Bizim meslekte bir deyim vardır;"Haber beklemez"...
Gerçektende beklemez, beklerse bayatlar çünkü...
Gelelim asıl konumuza;
Birkaç gün önce Bafra Belediye Başkanı Sayın Zihni Şahin ile ilgili bir köşe yazısı yazmıştım.
Gerek gazetemizde gerekse internet sitesinde önemli bir okuma oranına erişen yazım da Başkan Şahin'in hizmetlerini eleştirmiş ancak kişiliğine gölge düşürecek bir hedefim olmamıştı. Üstelik Şahin'in dürüst, namuslu ve ahlaklı bir insan olduğunu da çok iyi biliyordum.
Aradan 1 gün geçtikten sonra Bafra Eski Belediye Başkanı Sayın Şükrü Neiş, AK Parti'den aday adaylığını açıklamış ve o açıklamasında muhalefet partilerinin bile yapmadığı eleştirileri kendi belediye başkanına yönelterek adeta herkesi şok etmişti.
Orada konuştuğum gazeteci arkadaşlarımla yaptığım istişarelerde onlarında bu açıklamalardan dolayı şaşkınlık yaşadığını anladım ve konuyu yeniden bugünkü yazıma taşımaya karar verdim.
Aslında yazdığım yazıdan sonra eski bir belediye başkanı ve üstelik AK Parti'li olan ve daha da önemlisi önümüzdeki yerel seçimlerde aday adaylığını açıklamış bir siyasetçinin kendi belediye başkanına eleştirilerini ele alıp Sayın Şahin'i onun ağzından vurmak benim için çok kolay olurdu...
Ama bu ne benim adamlığıma, ne de gazeteciliğime yakışırdı.
Önce insan, sonra gazeteci olduğumuzu unutmadan bu mesleği icra edersek o zaman daha da büyük saygınlık göreceğimizi geride kalan 28 yıl bana çok iyi anlatmıştır.
Bir gazeteci olarak bizlerin bir belediye başkanını eleştirme hakkımız olsa da eski bir belediye başkanının hem de aday adaylığını açıkladığı gün kendi partisinin belediye başkanını yerden yere vurması ve onun hizmetlerini eleştirmesini hangi siyaset etiğiyle açıklayabilirsiniz.
Bırakın siyasi etiği adamlık bunu neresinde var?
Belli ki Sayın Neiş'in mevcut başkana  geçmişten gelen hırsları, ihtirasları var...
Oldu ki bu duyguları var...
Bunları açıklamanın yeri basın toplantısı, adaylık açıklaması platformları mıdır?
Bir bakıma kendi siyasi hayatını bitiren Şükrü Neiş'in bu açıklamalarını hangi AK Parti yöneticisi kabul edebilir ki?
Biraz siyaseti biliyor ve anlıyorsam bu saatten sonra Sayın Neiş'in siyasi hayatı sona ermiştir.
AK Parti'de bırakın belediye başkan adaylığını onu bu saatten sonra muhtar bile yapmacaklarını düşünüyorum.
Kendi liderinin tarzını bile anlayamamış, ihtiraslarına, hırslarına yenik düşmüş bir siyasetçinin kasaba siyasetinde söylenmeyecek hatta köy kahvesinde konuşulmayacak bu sözleri bence onu bitirmiştir.
"Kötü söz sahibinindir" sözünden yola çıkarak yeni dönemde kendisine bol bol atasözlerimizi anlamasını ve biraz da siyaset kitapları okumasını tavsiye ediyorum.
Üstelik Sayın Neiş benim tandığım ve bildiğim bir siyasetçi olarak bunları yazdığımın da bilinmesini isterim.
Bence aday adaylığını bir an önce bırakıp mevcut başkandan nezaket icabı olsa da bir özür dilemesi kendisine yakışan en önemli siyasi nezaket olacaktır...
Biz Sayın Şahin'in bundan sonra da yaptığı hizmetleri iyi ya da kötü şekilde değerlendirmeye devam ederken, asla onun kişilik haklarına dokunmadan edepli gazetecilik anlayışımızıda sürdüreceğimizin bilinmesini isterim.
Sağlıcakla kalın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ünal YAVUZ Arşivi
SON YAZILAR