Laubaliliğe Tahammül Yok

 

Genelde yaptığımın aksine işin psikolojisini yazmak istiyorum bu sefer ilk olarak. 15 gündür bu maçı bekliyoruz. Kazanırsak neler olacağını, puan durumunu, önümüzdeki maçları düşünüyoruz. Günleri saydık, saatleri saydık en son dakikaları sayarken bulduk kendimizi. Samsun'dan İstanbul'dan Ankara'dan Gaziantep'ten onlarca taraftarımız kalkıp takımının, arma sevdasının peşinde Adana'ya kadar geldi. Bunu mu reva gördünüz şunca emeğe,arzuya, inanca?

xxx

Futbolun bir terminolojisi vardır. Ya elindeki oyunculara göre sistem kurarsın ya da sistemini belirler ona göre futbolcu alırsın. İlk yarı oynadığımız düzende ihtiyacımız olan pivot santraforu alınca tamam dedik, işler rayına oturuyor, bu sefer sistemi değiştirdik. İlk 45 dakika kaleye tek bir saçma şuttan başka gitmedik. Zenke'nin baş ağrısı devam ediyor olmalı ki pek akıllı düşünemedi çoğu pozisyonda. Billy Mehmet beklentilerin çok uzağında ama bu sistemde zaten fazlalık ve sırıtıyor. Tüm bu etmenler birleşince liderliğe oynayan bir takım görüntüsünden çok uzak kaldık. İkinci yarı biraz toparlansak da istediğimiz baskıyı sadece 5-10 dakika kurabildik, o arada da golü bulduk zaten. O 5-10 dakikalık performansı 45-50 dakikaya çıkaramadıktan sonra nasıl şampiyon olacağız ki? Kötü oyuna, düşen performanslara amenna, anlayabiliriz. Lig maratonunda inişler çıkışlar elbet olacaktır. Ancak laubalilik ve umursamazlığa hiç tahammülümüz yok! Golden sonra Ufuk-Aziz değişikliğinin saçmalığına hiç değinmeden, gereksiz yaptığı faul sonucu kalemizde golü gördüğümüz Aziz'den bahsetmek lazım. Son birkaç haftadır hakkında çıkan spekülasyonlara çok kulak asmadım, inanmak istemedim. Fakat bu kadarı fazla! Önünde 4 oyuncu olan rakibi formasından çekmek, bu takımı sabote etmektir! Kalpar'ın Demokles'in kılıcı gibi inen disiplini son zamanlarda nereye saklandı çok merak ediyorum! Her şeyin üstüne bir de tam galip geldik derken yediğimiz golle razı olduğumuz 1 puan, yazının başında bahsettiğimiz psikolojiyi alt üst etmeye yetti en nihayetinde...

  xxx

Öyle kritik haftalar oynuyoruz ki, anlatılacak gibi değil. Puan tablosuna bakanın aklı oynuyor. Öyle puanlar kaybediyoruz ki, Samsunspor taraftarı aklını kaybediyor… Ne olursa olsun bu takıma inanmaktan başka yapabilecek bir şeyimiz yok. Fikstür avantajımızı kullanarak kaybedilen bu 2 puanın telafisi edilmesini ummaktan başka tabii.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa KAR Arşivi
SON YAZILAR