KİTABIN ORTASINDAN KONUŞMAK GEREKİRSE

Ülke olarak yaşadığımız sıkıntılarla ilgili konuşmak gerekirse kitabın ortasından konuşmalıyız, hata neredeyse çekinmeden yazmak zorundayız, bu nedenle de bugünkü köşe yazımın başlığını kitabın ortasından konuşmak gerekirse koydum. Bu konuyla ilgili öncelikle şunu belirtmek isterim ki şahsi dünya görüşüm hiç önemli değil, her fani gibi bizim de bir dünya görüşümüz var, bunu kimseden de saklamayız ama doğruları söylemek işimizin ve karakterimizin gereğidir. Ak Parti iktidarının artılarını ve eksilerini yazan, çizen bir insanım, geldiğimiz noktayı da çok iyi analiz etmek zorundayız. Dış politikada hükümetin yaptıklarına tamamen destek vermekteyim, sadece ben değil, vatanını seven herkes destek vermek zorunda, aksi halde etrafımızdaki Irak, Mısır, Suriye gibi olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Ancak gerek ekonomik politikalarda, gerek tarım politikalarında gerekse yerel yönetimlerin yaptığı bazı hatalarda iktidarın sınıfta kaldığının da bir gerçek olduğunu yazmak zorundayız.

Yıllarca Partili Cumhurbaşkanlığını eleştirip Milli Şef dönemini kötüleyerek yetişmiş bir nesiliz, eskiden cumhurbaşkanının yetkileri çok, daraltılmalı diyenler şimdi başbakanlığı dahi kaldırıp üçlü kararname kurumunu tamamen değiştirip cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile ülkeyi yönetmekteler. Bana göre üç tane bakan var, diğerleri genel müdür gibi yönetmekteler, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı ve Milli Savunma Bakanının dışındaki Bakanlar adeta genel müdür gibi yönetim biçimi sergilemekteler. Önceki akşam ulusal bir televizyon kanalında yeni Tarım Bakanını izledim, ilk on dakikalık bölümünü dinleyince biraz ümitlenmiştim. Buğdayından arpasına mısırından ayçiçeğine tarımsal ürünlerin uzun zamandan beri istatistiğinin yapılmadığını, elde ne kadar mamul olduğunun bilinmediğini depolama yapan sertifikaları işletmelerin dışındakilerin merdiven altı sayıldığını anlatmaya başlayınca bu adam bir şeyler yapacak diye ümitlenmiştim. Ancak on dakikalık kısımdan sonra Cumhurbaşkanımızın 2023 planlamasıyla şöyle yapılacak, Cumhurbaşkanımızın himayelerinde yapılan sihalardan ve başka icraatlardan bahsetmeye başladığını görünce "Eyvah bu adamın da yapacağı hiç bir şey yok" deyip kanalı değiştirdim. Koskoca Tarım Bakanı ve aynı zamanda da Prof. olan bir insan yapacağı icraatları ve tarımdaki eksikleri anlatması gerekirken bu tür gereksiz konuşmalar yapması üzücü bir durum. Aynı şekilde Milli Eğitim Bakanının bir okulda Kuran-ı Kerim'in tekmelenmesi olayı ile ilgili yaptığı basın açıklaması da çok yetersiz, "yazık deyip geçtim".

Kanaati âcizanem şu ki Türkiye parlamenter sisteme yeniden geçmeli, bakanlık yapan bir kişinin halka hesap vermek zorunda olduğunu bilmesi lazım, sadece Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olan bir bakandan farklı bir şey de beklenemez. Maliye Bakanı zaten alem bir insan, skeçlere malzeme olmuş durumda insanlar konuşmalarına gülüp geçer hale gelmişler. Dövizin durumu ortada, geçtiğimiz hafta oğlana tam altın alalım belki evlenir dedik 6250 liradan aldık, dün fiyatını sordum 6900 lira olmuş, bir haftada 650 çok büyük bir fark. Akaryakıt, deseniz hakeza aynı şekilde 30 lira sınırına dayanmış durumda. Bazı arkadaşlar dolar isterse 50 lira olsun biz davamızı satmayız diyorlar, iyi güzel satmayın da bu gidişle bırakın davayı ortada ülke kalmaz ise ne yapacağız onu düşünün. Hayatımın hiç bir döneminde işimden, gücümden ağlamış bir insan değilim, her zaman kanaat edip rabbime hamd etmiş bir insanım, Allah’a binlerce şükürler olsun ki geçim derdimiz yok ama emin olun ülkenin durumu hiç iyi bir durumda değil, orta direk diye bir sınıf kalmamış, fakir ve zengin sınıfları var, fakir daha çok fakirleşmiş, zengin de çok da zengin olmuş durumda,

Dünyadaki ekonomik sıkıntıların hepimiz farkındayız, bu sıkıntılar daha önceki dönemlerde de oldu ama hamdolsun biz çok iyi atlattık ama bu krizi yönetemedik, çok kötü bir hal almış durumda Allah sonumuzu hayreylesin. Arkadaşımın biri sekiz milyona lüks bir araba almış, nasıl geçineceğiz diye beni aradı, dedim ki ona gel ben bakarım sana canını sıkma, işin şaksı bir yana bu kadar pahalı bir arabaya binme imkanı olan insanlar dahi nasıl geçinecek diye panik yapıyorsa emin olun ülkede ekonomik sıkıntı büyük bir boyuta gelmiş durumda. Daha önceki krizler bir haftada, bilemediniz bir ayda aşılıp giderdi, bu kriz çok farklı ve her gün artarak devam etmekte. Umarım yetkililer çaresini bulurlar yoksa işimiz allaha kalmış durumda, allah sonumuzu hayreylesin diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR