Kırılma noktalarındaki kalitesizlik

Öncelikle şunu söylemeliyim ki Samsunspor'un şu an itibariyle en büyük değeri taraftar. Kimi takımların günlük güneşlik havalarda yakalayamadığı taraftar sayısını Samsunspor buz gibi havaya canlı yayına ve pazartesi akşamına rağmen yakaladı. Kalitesiz futbol ve 16.sıradaki yerimizde cabası.
Maça Karşıyaka iyi başladı ki Karşıyaka ligin her zaman rölantide başlayan takımlarındandır. İlk 20 dakikalık süreçte iyi top yapan konuk ekip golü bulacağının sinyalini verdi. Nefis bir duran top organizasyonuyla da golü buldu. Geriye kalan koskoca 70 dakikada kalecimiz Ahmet Şahin'in sırtını yere değdiremeyen Karşıyaka yay çevresindeki kapalı savunması ile 3 puanı aldı. Peki biz ne yaptık geriye kalan 70 dakikada? Pis bir golle geriye düşen takımımız maçın kırılma noktalarında gereken hamleleri yapamadı. Sebebi belli, kalitesizlik. İlk yarının kalan dakikalarında gerçekten çok iyi futbol oynayan ve Turgay ile 2 tane akıl almaz pozisyonları harcayan takımımız devreye 1-1 beraberlikle girseydi 3 puanı almamız içten bile değildi. İlk yarının son dilimlerinde müthiş bir futbol oynayan takımımız ikinci devreye sönük başladı. Dakikalar ilerledikçe kaleye şut atmaktan korkan, suni doldur-boşalt taktiği ile rakip kalede gözükmeye çalışan bir Samsunspor vardı sahada. İleride etkili olan rakibi bozan bir hucüm elemanımız olmadığı için Karşıyaka savunmacıları sağlı-sollu ortaları çok kolay bir şekilde süpürdü ve 3 puanı İzmir'e taşıdı.
Hüseyin Kalpar'ı anlamak çok güçtü dün gece. Samsunspor'un mutlak kazanması gereken bir karşılaşmaya bu kadar savunmacı orta saha ile çıkmak gereksizdi. Samsunspor'un ilk yarıdaki taktiğini de anlayamadık. 4-6-0 gibi gözüken ve savunma arasına atılan toplara Turgut ve Abdülaziz'in hamle yaptığı bir taktik anlayışımız vardı. İkinci yarı Hakan-Savaş değişikliği ile ileri noktalarımız kalabalıklaştı. Ancak bu seferde Sezer'i oyuna alıp, sol ayaklı bu oyuncuya sağ açıkta şans veren hoca son olarak Oktay'ı da oyundan alarak topa sahip olma şansımızı ve iyi kapanan rakibimizi göbekten delme şansımızı elimizden aldı. Zaten fiziken zayıf kaldığımız kenar ortalara şans bağlayıp, dikine oynayabilecek tek adam olan Oktay'ı oyundan almak akıl karı değildi. Bir de takımımızın taktik çalışmalarını eleştirmek istiyorum. Samsunspor'un sahada hiçbir taktik varyasyonu yok. Oyuncuların bireysel yetenekleri rakip kaleye gitmek gerçekçi bir hedef değil. Dün onlarca kez yakaladığımız duran top organizasyonlarımızın bir tanesinde bile tehlike yaratamadık. Enfes bir duran top organizasyonu ile maç kaybeden bir takım bundan ne kadar ders alacak ilerleyen haftalarda göreceğiz.
Oyuncularımızı ele alırsak Ahmet Şahin'i pek görme fırsatımız olmadı. Savunma oyuncularımızdan Kenan yaşınında etkisi ile çok zorlanıyor. Kendisi ile akran forvet Okan'daki enerjinin onda biri kendisinde yoktu. Stoper Ersin sert oynayan,ısıran ancak tem hamlelik ağır bir oyuncu. Rakibi kaçırdığında anda yüzünü kaleye döner rakip forvet. Beklerimizden Orhan günün en iyi isimlerindendi ileri-geri çok çalıştı, biraz ürkekliğini atması gerekiyor. Adem'i ilk 45 dakikada tanıyamadık, bir kez olsun hucüm gücüne destek veremedi, gününde değildi. Orta alanda Turgay harcadığı 2 net pozisyon ile maçın kaderini tayin etti. Oktay sakatlıktan sonra geçen seneki Oktay'ı arattı sahada ancak yine de sahada ayağına top yakışan nadir isimlerden. Turgut ilk 45 dakika ileride serbest oyunuyla etkiliydi, hırslıydı. Ancak ikinci yarı sağ kanatta çok dışta kaldı. İlk yarıda attığı nefis şut gol olmalıydı. Yeni transferlerden Abdülaziz çok heyecanlıydı, heyecanı yüzünden çok top ezdi. Savaş ise etkisizdi.
Dünkü karşılaşma için söylenecek tek şey kırılma anlarımızdaki kalitesizliğimizin kurbanı olduk. Maçı kaybetmeyi hak etmedik, beraberliğe bile üzülebilirdik. Alttaki takımların puanları topladığı bu süreçte ikide sıfır çekmek büyük tehlike! Sahadaki kalitesiz futbolu gören yönetimden artık "kaliteli" transfer beklemek hakkımız. İyi oynayan ama kalitesi yetmeyen takıma puan verilmediğinin farkına lig sonunda varmayalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mert ORAL Arşivi
SON YAZILAR